www.imecegazetesi.com
Gürsel Tekin: “Bu yalnızca öğretmen sürgünü değil, bir eğitim kırımına tanıklık ediyoruz”
Kamuoyunda "proje okulları" olarak bilinen Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarında görevli 20 binden fazla öğretmenin hiçbir gerekçe gösterilmeden görevlerinden alınması, eğitim camiasında ve toplumun geniş kesimlerinde infial yarattı. Kararı sert sözlerle eleştiren siyasetçi Gürsel Tekin, süreci “eğitim hakkını ve kamu vicdanını hedef alan bir tasfiye” olarak nitelendirdi.
"Eğitime Sessiz Darbe": Gürsel Tekin'den Sert Tepki
Yayımladığı yazılı açıklamada bu adımın sadece öğretmenleri değil, Türkiye’nin geleceğini hedef aldığını söyleyen Gürsel Tekin, “Bugün 20 bin öğretmen, tek bir cümleyle adeta cezalandırıldı. Bu ülkede bundan daha ağır ne olabilir?” ifadelerini kullandı.
Tekin, açıklamasında 1979 yılında Kars’ta yaşanan bir olayı örnek vererek, öğretmen dayanışmasının geçmişte nasıl güçlü olduğunu hatırlattı. "Bir okul müdürü haksızca görevden alındığında, Türkiye genelinde öğretmenler boykota gitmişti. Çünkü o dönem mesleğe ve emeğe saygı vardı. Bugün ise 20 bin öğretmen hiçbir gerekçe olmadan yerlerinden ediliyor, ama toplum sessiz."
“Eğitim Hakkı ve Öğretmenlik Onuru Hedef Alınıyor”
Kararın yalnızca idari bir tasarruf olmadığını vurgulayan Tekin, öğretmenlerin “sürgün edilmesini”, çocukların eğitim hakkını, okul iklimini, gençlerin düşünce özgürlüğünü hedef alan politik bir hamle olarak tanımladı. “Bu sessiz bir darbedir. Eğitimi siyasileştirmek, öğretmeni hizaya çekmek isteyen bir zihniyetin ürünüdür” dedi.
"Bu Bir Eğitim Kırımıdır, Sessizlik Suç Ortaklığıdır"
Açıklamasında öğretmenlere, öğrencilere, velilere, sendikalara ve tüm siyasi partilere seslenen Gürsel Tekin, karara karşı toplumsal bir tepki çağrısında bulundu. “Bu karar Türkiye’nin birinci gündem maddesi olmalıdır. Herkesi ayağa kalkmaya, meslektaşlarına sahip çıkmaya çağırıyorum. Bu bir öğretmen sürgünü değil, bir eğitim kırımıdır. Kimse 'bizden değil' diyerek kenarda duramaz” sözleriyle tepkinin örgütlü biçimde gösterilmesi gerektiğini savundu.
"12 Eylül’ün Tasfiyesine Benzeyen Bir Süreç"
Gürsel Tekin açıklamasında, 12 Eylül rejiminin örgütlü mücadeleyi hedef alarak toplumsal yapıyı kırdığını ve bugünkü adımların da benzer şekilde Türkiye’yi karanlığa sürükleyeceğini ifade etti. “Artık buna sessiz kalınamaz. Eğitim, iktidarların değil, toplumun geleceğidir. Öğretmeni cezalandırarak gelecek kurulmaz.”
“Karar Derhal Geri Çekilmeli”
Tekin, açıklamasının sonunda bu kararın derhal geri çekilmesi gerektiğini belirtti. “Öğretmenler onurla görevlerine dönmeli, liyakat esas alınmalı, eğitime siyaset karıştırılmamalıdır. Bu ülkenin çocukları, özgür ve nitelikli eğitimi hak ediyor. Ve biz o geleceği birlikte inşa edeceğiz.”
Proje Okulları Nedir?
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bazı liseler, 2014’ten itibaren "Proje Okulu" statüsüne alınarak, okul yönetimlerinin ve öğretmen kadrolarının doğrudan Bakanlık tarafından belirlenmesi uygulamasına geçilmişti. Bu model, öğretmen atamalarında ve yöneticilik süreçlerinde liyakat ilkesinin dışlandığı gerekçesiyle yıllardır eleştiriliyor.
Son olarak 2025 yılı itibariyle, Türkiye genelindeki Proje Okullarında görev yapan 20 binden fazla öğretmen, gerekçesiz şekilde görevlerinden alındı. Söz konusu tasarrufun ardından eğitim sendikaları ve muhalefet partilerinden sert tepkiler gelirken, kamuoyunda “öğretmen kıyımı” ve “sürgün” eleştirileri yükseldi.