Bilim Teknoloji

2024'te hangi teknolojilere sahip olacağız ?

Teknoloji hızla gelişiyor. Bu gelişme içinde yapay zeka hemen her alanda kullanılmaya balandı. Bu çerçevede son 25 yıllın teknolojik gelişmelerini değerlendiren Sabah yazarı Timur Sırt, "2024 yılında donanımlarda da bulaşıcı şekilde yansıdığını göreceğiz" dedi.

Abone Ol

Sabah yazarı Timur Sırt bugünkü köşesinde "2024 yılı için teknoloji tahminlerini alalım" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazılım ve servislere üretici yapay zeka etkisi bulaşıcı şekilde yayıldığına dikkati çeken Sırt, "2024 yılında donanımlarda da bulaşıcı şekilde yansıdığını göreceğiz. İşte ya da günlük hayatta daha fazla yardımcı araç olarak göreceğiz. Peki 25 yılda neler yaşadık? Onu da Google’da aradıklarımıza bakarak bulacağız

Dünyadaki trendleri dijital mecralardan sorgulamak kolay gelir. Aslında Google ya da Amazon'da arananlar hayatımızın gündemini oluşturmaz. Bazen bir savaş, tartışma yaratan bir spor aktivitesi tüm bunların önüne geçebiliyor. İşte tüm bunlara rağmen 2023 yılında olanı biteni Google, gelecekte ne olmasını beklediğimizi Amazon'a sorabiliriz. Yapay zekanın biraz da çocuk eğitir gibi her veriden öğrendiği dönemde donanımlar tasarlarken ses yeni bir arayüz haline geliyor. Türkiye'nin internet ana omurgasının olduğu Türk Telekom'un veri merkezlerindeki değişim de Türkiye'deki veri odaklı değişimin de habercisi oluyor. Evlere kadar gelen Türk Telekom Fiber altyapı veri merkezleri aracılığıyla küresel ağa bağlanıyor. Kimilerimiz paylaşmaya kimilerimiz izlemeye devam ediyoruz. Ancak artan video izleme oranları dijital platformlarda geçirilen zamanın arttığını gösteriyor." dedi.

ÜRETİCİ YAPAY ZEKA'YA DİKKATİ ÇEKTİ

"Open AI'ın Chat GPT ile başlayan her şeyi sorarak öğrenebilme özgürlüğü artık rakiperiyle de birlikte yakalama şansı ortaya çıkıyor." diyen Sırt şöyle devam etti:

"Ancak geriden gelseler de geleceği tahmin etmek için Amazon'un elinde yeterince veri var. Üstelik üretici yapay zeka pek çok mesleği geri dönüşü olmayacak kadar değiştirdi. Geçtiğimiz yıl, değişim hızı inanılmaz bir artış gösterdi. Bulut teknolojileri, makine öğrenimi ve üretken yapay zeka daha erişilebilir hale geldi ve e-posta yazmaktan yazılım geliştirmeye, hatta kanseri erken aşamada tespit etmeye kadar hayatımızın neredeyse her alanını etkiledi. Önümüzdeki yıllar, teknolojiye erişimi demokratikleştirmek ve günlük yaşamın artan hızına ayak uydurmamıza yardımcı olmak için tasarlanmış alanlarda inovasyonlarla dolu olacak ve bu, üretken yapay zeka ile başlayacak. Amazon Web Services (AWS) Başkan Yardımcısı ve CTO'su Werner Vogels, 2024 yılı ve sonrasına yönelik teknoloji öngörülerini paylaştı."

TEKNOLOJİYE KADIN DOKUNUŞU: TÜM SAĞLIK SİSTEMİNİ YUKARIYA TAŞIDIĞINI GÖRECEĞİZ

Kadın liderliğindeki startup'larla yakın bir şekilde çalışıldığını ve FemTech'teki (Kadın Teknolojisi) büyümeye birinci elden şahit olduğunu belirten Sırt "Yalnızca geçtiğimiz yıl, FemTech finansmanı yüzde 197 oranında artış gösterdi. Sermayeye erişimin artması, makine öğrenimi gibi teknolojiler ve kadınlar için özel olarak tasarlanmış bağlantılı cihazlar sayesinde yalnızca kadın bakımının algılanma biçiminde değil, aynı zamanda uygulanma biçiminde de benzeri görülmemiş bir değişimin eşiğindeyiz. Kadınların sağlık ihtiyaçlarına yönelik stigmalar ortadan kalktıkça ve sektöre daha fazla fon akışı sağladıkça, FemTech şirketlerinin daha önce göz ardı edilen koşulları ve ihtiyaçları tüm güçleriyle ele aldıklarını göreceğiz. Aynı zamanda, çevrim içi tıbbi platformlardan faydalanan hibrit bakım modelleri, düşük maliyetli teşhis cihazlarının varlığı ve tıp uzmanlarına isteğe bağlı erişim sayesinde kadınların sağlık hizmetlerine erişimi önemli ölçüde artacak.

Kadın sağlığı için bir dönüm noktasındayız. Bilgisayar görüşü ve derin öğrenme gibi bulut teknolojileri sayesinde çok sayıda çeşitli veriye erişim, yanlış teşhisleri azaltacak ve günümüzde kadınları orantısız bir şekilde etkileyen ilaç yan etkilerini en aza indirmeye yardımcı olacak. Sonunda kadın bakımı arka sıralardan sıyrılıp ön plana çıkmaya başlıyor. Kadın liderliğindeki ekipler, çok çeşitli sağlık sorunlarını çözmeye sadece erkeklerden oluşanlar ekiplerden daha meyilli olduğundan, FemTech'in yalnızca kadınlara fayda sağlamakla kalmayıp, tüm sağlık sistemini yukarıya taşıdığını göreceğiz." diye yazdı.

EĞİTİMDE KÖKLÜ DEĞİŞİMLER

Yapay zeka asistanları, temel kod oluşturuculardan öteye geçerek, yazılım geliştirme yaşam döngüsü boyunca destek sağlayan öğretmenlere ve yorulmak bilmeyen işbirlikçilere dönüşecek. Bu asistanlar son derece özelleştirilebilir olacak ve birey, ekip veya şirket düzeyinde kişiselleştirilebilecek. Karmaşık sistemleri basit bir dille açıklayacak, hedefe yönelik iyileştirmeler önerecek ve tekrarlayan görevleri üstlenerek geliştiricilerin işlerinin en fazla etki yaratan kısımlarına odaklanmalarına olanak tanıyacaklar. Ürün yöneticileri, ön ve arka uç mühendisleri, veritabanı yöneticileri, UI/UX tasarımcıları, DevOps mühendisleri ve mimarlar arasındaki farklar bulanıklaşacak. Yapay zeka asistanları, sadece izole modülleri değil tüm sistemleri bağlamsal olarak anlayarak, peçete üzerine çizilmiş bir taslağı projenin iskelet koduna dönüştürmek, bir gereksinim belgesinden şablon oluşturmak veya belirli bir görev için en iyi altyapıyı önermek gibi insan yaratıcılığını destekleyen öneriler sunacak. Önümüzdeki yıllarda, yapay zeka asistanları tüm yazılım endüstrisinde bir yenilikten bir gerekliliğe dönüşecek ve böylece mühendislik ekipleri daha üretken hale gelecek, daha yüksek kaliteli sistemler geliştirecek ve yazılım yayınlama yaşam döngülerini kısalacak.

Eğitim teknolojik inovasyonun hızına ayak uyduracak şekilde geliştiğini belirten Sırt, şöyle devam etti:

"Eğitim dünya genelinde köklü farklılıklar gösterse de en iyi insanları işe almak ve kendiniz için de en iyi işi bulmak için bir üniversite diplomasının şart olduğu yaygın olarak kabul ediliyor. Bu durum özellikle de teknoloji alanında geçerli. Ancak bu modelin hem bireyler hem de şirketler için geçerliliğini yitirdiğini görmeye başlıyoruz. Giderek daha fazla sektör kendi çalışanlarından uzmanlaşma talep ettikçe, okulda öğretilenler ile işverenlerin ihtiyaç duydukları arasındaki uçurum genişliyor. Yükseköğretim tek başına teknolojik değişimin hızına ayak uyduramıyor. Bu nedenle sektör liderleri tarafından sağlanan beceri temelli eğitim programlarının daha çok ortaya çıktığını göreceğiz.

Hatta Amazon, dünya çapında 21 milyon teknoloji öğrencisini teknik beceriler konusunda eğittiğini duyurdu. Bu da kısmen Mechatronics and Robotics Apprenticeship ve AWS Cloud Institute gibi programlar sayesinde gerçekleşti. Sürekli öğrenmeye geçiş hem bireylere hem de şirketlere fayda sağlayacak. Ancak bunların hiçbiri geleneksel diplomaların ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Bu bir "ya biri ya diğeri" durumdan ziyade istediğiniz yolu seçebilmekle ilgili. Teknolojide bu tür akademik öğrenmenin kritik olduğu alanlar olmaya devam edecek. Ancak teknolojinin etkisinin geleneksel eğitim sistemlerini geride bıraktığı birçok sektör de olacak. İş dünyasının taleplerini karşılamaya yönelik sektör liderliğindeki eğitim fırsatlarının artışta olduğu yeni bir dönem göreceğiz."