Devrim KARTAL
21 Mart tarihi, dünya çapında astronomi ve doğa tutkunları için özel bir anlam taşıyor.
21 Mart, her yıl iki kez gerçekleşen ve ekinoks olarak bilinen doğa olayının yaşandığı gün. Ekinoks, gece ve gündüz sürelerinin dünya genelinde eşit olduğu nadir anlardan biri.
Kuzey Yarım Kürede insanlar, 21 Mart'ı baharın müjdecisi olarak karşılarken, Güney Yarım Kürede ise sonbaharın başlangıcını işaret ediyor.
Bu olay, dünyanın eksen eğikliği ve güneş etrafındaki dönüş yolu nedeniyle meydana geliyor ve yıl içinde sadece iki kez - Mart ve Eylül aylarında - yaşanıyor.
Baharın başlangıcı olan bu gün, birçok kültürde yenilenme ve umudun sembolü olarak kabul ediliyor. Özellikle kuzey yarım kürede, doğanın uyanışı, çiçeklerin açması ve daha uzun günlerin başlamasıyla birlikte, çeşitli festivaller ve kutlamalar düzenleniyor. Nevruz, bu özel günü kutlayan geleneksel bayramlardan biri olarak öne çıkıyor.
Güney Yarım Kürede ise sonbaharın başlaması, doğanın bir sonraki döngüsüne hazırlanması anlamına geliyor. Bu dönem, hasatın sona ermesi ve doğanın yavaş yavaş kışa hazırlanışını simgeliyor.
Astronomi uzmanları, ekinoksun dünyanın ekseninin güneşe dik olduğu anda gerçekleştiğini ve bu özel günün, yılın diğer günlerinden farklı bir güneş pozisyonuna sahip olduğunu belirtiyorlar. Bu durum, dünya genelindeki iklim döngüsü üzerinde önemli bir etkiye sahip.
Nevruz Bayramı Nedir ?
Ekinoks, hem astronomik hem de kültürel açıdan büyük bir önem taşıyor. Bu özel gün, dünya genelinde farklı şekillerde kutlanıyor ve her kültürde farklı anlamlar taşıyor. Doğanın döngüsü ve mevsim değişiklikleri üzerine düşünmek için mükemmel bir fırsat sunarken, insanların doğa ile olan ilişkisini ve evrenin muazzam dengesini hatırlatıyor.
Nevruz (bazen "Nevroza" olarak da adlandırılır), genellikle 21 Mart'ta kutlanan, baharın gelişini simgeleyen eski bir bayramdır. Bu kutlama, özellikle Orta Asya, İran, Kafkasya, Balkanlar, ve bazı Orta Doğu ülkelerinde yaygındır. Nevruz, Farsça'da "yeni gün" anlamına gelir ve binlerce yıldır çeşitli kültürlerde önemli bir yere sahiptir.
Nevruz, doğanın uyanışı ve yeniden doğuşunu kutlamak için birçok geleneksel ritüel ve etkinlikle kutlanır. Bu kutlamalar arasında özel yemeklerin hazırlanması, ateş üzerinden atlamak, müzik ve dans etkinlikleri, aile ve dostlarla buluşmalar yer alır. Nevruz, aynı zamanda barış, kardeşlik ve hoşgörüyü simgeleyen bir bayram olarak kabul edilir.
Nevruz, UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alır ve bu kutlama, farklı ülkelerde ve bölgelerde farklı şekillerde gerçekleşse de, genel olarak baharın gelişini, doğanın canlanmasını ve yeni bir yaşam döngüsünün başlangıcını simgeler. Bu bayram, aynı zamanda birçok kültürde tarım döngüsünün başlangıcı ve yeni yılın kutlandığı bir zaman olarak da önem taşır.
Nevruz Bayramı Tarihi:
Dünyanın en geniş kültürel zenginliğine sahip bayramlarından biri olan Nevruz, her yıl çeşitli geleneksel ritüellerle kutlanıyor. Bu özel gün, "kötü söz orucu", "çevre temizliği ve alav alav", "ölü bayramı", "yaşlı ve hastaları ziyaret", "çocuk günü", "gençlik günü" ve "yeddi levin" olmak üzere yedi aşamada icra edilen zengin ritüellerle öne çıkıyor.
Bayramdan iki hafta öncesinde başlayan kutlamalar kapsamında, Nevruz'u kutlayanlar "kötü söz orucu" tutuyor. Bu dönemde kötü sözlerin konuşulmaması, geçmiş yılın sıkıntıları ve acılarının unutulması teşvik ediliyor. Aynı zamanda küs olanların barıştırılması ve toplumsal uyumun sağlanması hedefleniyor.
Nevruz, Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada, baharın gelişiyle tabiatın yeniden canlanmasını kutlayan bir bayram olarak değerlendiriliyor. Bu dönem, toplumsal birliği, dayanışmayı ve yardımlaşmayı teşvik eden içeriklerle doludur.
Nevruz'un kökleri, Çin kaynaklarına göre M.Ö. 3. yüzyıla, Hunların bahar aylarında şenlik düzenlemesine dayanıyor. Ayrıca Türkler için Ergenekon'dan çıkış günü olarak da önem taşıyor.
Kelime anlamı "yeni gün" olan Nevruz'da, tabiatın canlanışı yeni bir yılın başlangıcı olarak kabul ediliyor. Bu gün, bolluk, bereket, yardımlaşma ve dayanışmanın sembolü olarak görülüyor ve yıl boyunca bu değerlerle hareket edilmesi teşvik ediliyor.
Bu zengin kültürel miras, Nevruz'un sadece bir bahar bayramı olmanın ötesinde, insanları bir araya getiren, toplumsal değerleri pekiştiren ve geçmişten günümüze uzanan köklü bir geleneği temsil ettiğini gösteriyor.
Nevruz Bayramı Nasıl Kutlanır ?
Yeni yılın başlangıcı ve baharın müjdecisi olarak kabul gören Nevruz Bayramı, asırlardır süren gelenekleriyle Anadolu'da coşkuyla kutlanıyor. Başta Anadolu, Orta Asya ve çeşitli coğrafyalarda kutlanan Nevruz Bayramı'nın ritüelleri de kuşaktan kuşağa aktarılıyor.
Topluluk büyük bir ateş yakar ve bu ateşin etrafında dans ederek ya da üstünden atlayarak büyük bir coşkuyla bu bayramı kutlarlar.
Kimi inanışlarda yeni senenin başladığı o güne günahlarından arınmış girmek isteyenler ateşten atlıyor. Yıkanmak ve sudan atlamak da arınmak için yapılan adetler arasında bulunuyor. Ateş ve sudan atlamak tüm nevruz kutlamalarındaki ortak unsurlardan biri olarak dikkati çekiyor.
Bugüne özel kurulan ve 7 çeşit yemeğin bulunduğu "nevruz sofrası"na toplu halde oturuluyor. Yılın bolluk ve bereketle geçmesi için kurulan zengin sofrada, herkes her yemekten yiyerek, senenin o rahatlıkta geçmesini diliyor.
"Semeni" geleneği de uzun yıllardır yaşatılıyor. Bu gelenekte, tarımda bereketli bir yıl dileğiyle, nevruzdan önce kaplarda arpa, buğday çimlendiriliyor ve bunlar sofralara konuluyor.
Nevruz Bayramı kutlamalarında yumurtaların tokuşturulması da yaygın görülüyor. Üremeyi ifade eden yumurtalar, bolluk için boyanıyor ve tokuşturuluyor. Ayrıca spor müsabakaları düzenleniyor, şarkılar söylenip dans ediliyor, şairler şiir okuyor.