Ahmet Sütcü

Madımak Katliamı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında meydana geldi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin düzenlediği şenlikler için Sivas'a gelen aydınlar ve sanatçılar, Madımak Oteli'nde konaklamaktaydı. Şenlikler sırasında bazı gruplar, etkinliklere katılanları ve özellikle Aziz Nesin'i hedef alan protestolar düzenlemeye başladı. Protestolar kısa sürede kontrolden çıkarak Madımak Oteli'nin etrafında toplanan binlerce kişinin oteli ateşe vermesiyle sonuçlandı.

Kamu Çalışanları Eylem Sürecini Başlatıyor Kamu Çalışanları Eylem Sürecini Başlatıyor

Neler Yaşandı ?

2 Temmuz günü, Cuma namazının ardından etkinliklerin yapıldığı kültür merkezinin önüne bir yürüyüş başladı. Yürüyüş sırasında "Sivas laiklere mezar olacak" sloganları atıldı. Saldırgan grubun bir kısmı yeni dikilen "Halk Ozanları" heykelini yıkıp yerde sürüklerken, bir kısmı da o zamanın valisi olan Ahmet Karabilgin'i valilik binasının önünde protesto etti.

Valinin katliam sonrası İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği rapora göre, saldırganların sayısı saat geçtikçe arttı. Akşam saat 18.00'de Madımak Oteli'nin önünde 15 bin kişi toplandı. Otel önündeki araçlar ve sürüklenen heykel ateşe verildi, otelin camları kırıldı.

Yaklaşık iki saat sonra otel ateşe verildi ve saldırgan kalabalık sloganlarına devam etti. Takviye kuvvetler ise zamanında gelmedi veya gelenler yetersiz kaldı. Sonuçta, 35 kişi otelde hayatını kaybetti.

"Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir"

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller'in açıklamaları siyasi tarihe geçti. Çiller, "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" derken, Demirel olayın münferit olduğunu ve Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmediğini vurguladı.

İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin'i suçladı.

Sivas Katliamı, o dönemde Aziz Nesin'in "Şeytan Ayetleri" kitabının tartışmasıyla gündeme gelmiş ve saldırganlar tarafından bir linç girişimine dönüşmüştü. Otelin ateşe verilmesi ve içindekilerin kaçamaması sonucu 35 kişi hayatını kaybetmiş, olaylar ülke genelinde büyük infiale yol açmıştı.

İlk dava süreci, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) başladı ve Yargıtay'ın kararıyla devam etti. 2001 yılında Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 33 sanık hakkında ölüm cezası onadı. Ancak uzun süren davalar ve temyiz süreçleri sonunda, dava zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı.

Sivas Katliamı davasının zaman aşımı gerekçesiyle kapanması, mağdurların aileleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirildi. "İnsanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılması" talep edildi, ancak talepler karşılıksız kaldı. Dava süreci ve kararlar, siyasi ve toplumsal tartışmalara yol açtı.

Katliamdan iki gün önce dağıtılan bir bildiri, 2 Temmuz'da yaşananların habercisi gibiydi. Bildiride Aziz Nesin hedef gösterilmişti. Sivas'a şenlikler için giden yazarlar, sanatçılar ve şairler, acı bir sonla karşılaştı. En yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci, en genci ise 12 yaşındaki Koray Kaya olan 33 kişi hayatını kaybetti.

Sivas Katliamı 31. yılında anılıyor ve hafızalardaki yerini koruyor...

Madımak Katliamı, Türkiye'nin toplumsal hafızasında derin bir yara olarak kalmıştır. Olayın üzerinden geçen 31 yıl boyunca, bu trajedinin hatırlanması ve benzer acıların yaşanmaması için çeşitli etkinlikler ve anma törenleri düzenlenmeye devam edilmiştir.

Günümüzde, Sivas Katliamı'nın mağdurları ve aileleri, adaletin yerini bulması için mücadele ediyor. Zaman aşımı nedeniyle kapanan davalar, adalet taleplerini karşılamamış ve toplumda derin yaralar açmıştı. Ancak, katliamın üzerinden geçen yıllara rağmen, hala adalet arayışı devam ediyor.

Madımak Oteli, zamanla Madımak Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülmüş ve bir kısmı Madımak Katliamı Müzesi olarak kullanıma açılmıştır.

Her yıl 2 Temmuz'da Sivas'ta ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde düzenlenen anma törenleri, katliamın unutulmaması ve benzer olayların bir daha yaşanmaması için bir fırsat sağlıyor. Sivil toplum örgütleri ve siyasi aktörler, katliamın yıl dönümlerinde toplumsal hafızayı tazelemek ve adalet taleplerini yüksek sesle dile getirmek için bir araya geliyor.

Kaynak: Ahmet Sütcü