Kadri Duman
Kapadokya bölgesindeki halk genelde Peribacasının içinde yaşıyor. Peribacaları dünya mirası listesinde olmasına rağmen kiralanıp satılabiliyor, devredilebiliyor ve işletme haline getirilebiliyor. Bir sosyal medya fenomeni, Kapadokya'yı gezerken Peribacalarının üzerinde satılık ilanı görünce konunun üzerine düşüp ilan numarasını aradı. Fenomen ile emlakçı arasında geçen diyaloglar sosyal medyada gündem oldu.
Sosyal medya fenomeni, Peribacalarının tapulu olup olmadığını, içerisinde işletme yapılabilirliğini ve restorasyon imkanlarını sorarken emlak şirketi ise bu sorulara yanıt olarak "Tabii ki, istediğiniz malzemeyi kullanarak restore edebilirsiniz. Kaya toprağıyla restore edildiğinde kimse bir şey diyemez, Peribacasının tapulu olduğunu ve istenilen malzemelerle restore edilebileceğini" vurguladı.
Fenomenin sorduğu 180 metrekarelik bir Peribacasını 6 milyon TL'ye satışa sunulurken İmece Gazetesi Haber Merkezi tarafından yapılan araştırmada ise peribacalarının ortalama olarak 3 ile 4 milyon TL aralığında satışa konulduğu görüldü.
Dünya Mirası Koruma Komitesi Peribacalarının satışı ile almış olduğu kararda, bölgenin doğal dokusuna zarar verebileceğini ve turistik değerini azaltabileceğini ayrıca, Peribacalarının konut olarak satılmasıyla birlikte bölgenin turizm potansiyelinin de olumsuz etkilenebileceğini belirtti.
Türkiye'nin doğal ve tarihi mirasının korunması konusundaki hassasiyetini ise bir kez daha gözler önüne seren Dünya Mirası Koruma Komitesi bu tür yapılarla ilgili satış ve restorasyon işlemlerinin sıkı denetim altında tutulması gerektiğini vurguladı.
PERİBACALARININ TARİHİ ÖZELLİĞİ
Kapadokya, geçmişten günümüze, farklı uygarlıkların hüküm sürdüğü, yurdumuzun ve tüm dünyanın en eski, en köklü yerleşim yerlerine sahip yöresidir. Ülkemizin kültür, sanat, bilim ve turizm yörelerinin en önemlilerindendir. Kapadokya coğrafi lokasyonu ve tarihsel önemi itibariyle her dönemde yerini korumuş, uygarlıklar için konaklama noktası olma özelliğini hiçbir zaman yitirmemiştir. Yüzyıllardır tabiat ve kültürel zenginlikleriyle, farklı uygarlıkların sahibi olan Kapadokya aynı zamanda, çeşitli din ve inançların da bir arada sürdürüldüğü mevkidir. Bu tabii ve tarihi doku, insanları her zaman etkileyerek, korunması gerekli bir miras olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelmiştir.