Avrupa Birliği (AB), kadınlara yönelik şiddetle mücadele hedefiyle ilk kez özel bir yasa yaptı. Avrupa Parlamentosu'ndan Nisan ayında geçen düzenleme, Birliğin 27 üyesinden yeşil ışık alarak yasalaştı. Yeni yasa; şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti ve sanal ortamda tacize karşı kadınları korumayı hedefliyor.
Ortak düzenleme, 2018'de yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi'nin hedefleri doğrultusunda hazırlandı. AB ülkeleri üç yıl içinde yasalarını yeni düzenlemeye uyumlu hale getirmekle yükümlü. Belçika Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt, yeni düzenleme ile "Kadınların ihtiyaç duyduğunda her türlü korumaya ve desteğe erişebileceklerini, saldırganların daha güçlü şekilde cezalandırılabileceğini" dile getirdi.
Üye ülkeler arasında anlaşmazlık
Yasa, internet ortamında yapılan ısrarlı takip, taciz ve saldırılara bir ila beş yıl arasında değişen hapis cezaları öngörüyor. Kurbanın çocuk veya eski eş olması durumunda ise cezalar daha da ağırlaşıyor. Ancak üye ülkeler arasında yasanın ilk taslağından beri tecavüzün tanımı konusundaki anlaşmazlık sürdü. Taslak metinde tecavüz suçu, "Mağdurların zorlama, tehdit ve baskıya dair kanıt sunmalarına gerek duymaksızın rıza olmadan cinsel ilişki" şeklinde tanımlanmıştı.
İtalya ve Yunanistan bu tanımı desteklerken; Fransa ve Almanya AB'nin bu şekilde bir tanım yapmaya yetkisi olmadığını savunuyor. Değişikliğe karşı çıkan ülkelerdeki yasalar, taslağın aksine, mağdurun cinsel ilişkiyi sözlü olarak reddettiğini kanıtlamasını gerektiriyor.