14 yaşındaki F.A., cami imamı Tarık Karadağ’ın tacizine uğradığını öne sürerken, abisi M.A. (16) ise bu iddiaların ağırlığı altında Karadağ’ı bıçaklayarak ölümüne sebep oldu.
"İmamdan Asla Beklemezdim"
Hafızlık kursunda eğitim gören F.A., kendisini "baba şefkati" sandığı bir ilgiyle kandırıldığını belirtti. "Babamdan büyük bir adamdı, böyle bir şey yapacağını düşünemezdim" diyen genç kız, olayların Kurban Bayramı öncesi bir alışveriş bahanesiyle başladığını söyledi. Arabada yaşananlardan sonra kendini savunmaya çalıştığını, ancak imamın sınır tanımadığını anlattı: "Elimi tuttu, öptü, sarılmak istedi. 'Buralardan gidelim' dedi. Reşit olmayan birine söylenmemesi gereken şeyler söyledi."
"Konuşmamı İstemiyorlar"
Taciz iddialarını hafızlık kursundaki hocasına anlatan F.A., kurs hocasının da müftülükle görüştüğünü söyledi. Ancak müftülük yetkililerinin olayın üstünü kapatmaya çalıştığını iddia etti: "Susmamı söylediler. 'Yanlış anlamışsındır' diyerek beni susturmaya çalıştılar. Ama her şey çok açıktı."
Aileden Çaresizlik Çığlığı
Baba Fatih A., kızının yaşadıkları karşısında yasal yollara başvurduklarını, ancak takipsizlik kararlarıyla karşılaştıklarını söyledi. "Ben müftülüğe kadar gidip bu adamın tayin edilmesini rica ettim, ama kimse dikkate almadı. Oğlum bu olayı duyunca kendini tutamadı. Sigara bile içmeyen bir çocuktan uyuşturucu bağımlısı gibi bahsediyorlar. Bu iftiralara dayanmak çok zor."
"Başka Kimsenin Başına Gelmesin"
F.A., yaşadığı travmaya rağmen başka mağdurlara seslenerek konuştu: "Belki de tek mağdur ben değilim. Eğer başka kızlara da bir şey olduysa lütfen susmasınlar."
Adana’da toplumu derinden etkileyen bu olay, hem adalet sistemi hem de toplumsal dayanışma üzerine ciddi bir sorgulama yaratmış durumda.