AHEF Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir, aile hekimliklerinde yaşanan "rapor" çıkmazını Cumhuriyet'ten Merve Kılıç'a konuştu. Aile sağlığı merkezlerinde sağlık rapor işlemlerinin günlük poliklinik başvurularında ciddi bir pay oluşturduğu ve sağlık hizmeti işleyişinin verimini de engellemeye başladığının altını çizen Nehir, "Aile hekimleri 400 civarında farklı rapor talebi ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Birçok sağlık raporu talebinde raporun nasıl verileceği ile ilgili bir standart bulunmamaktadır. Standardı bulunan raporlarda ise raporu isteyen kurum kaynaklı standart formattan sapmalar olmakta, kurumlara göre değişen rapor örnekleri işleyişin kurumsallığını ve resmi değerini azaltmaktadır" dedi.

Dünyanın "En Uzun ve En Kısa Kadını" İlk Kez Bir Araya Geldi Dünyanın "En Uzun ve En Kısa Kadını" İlk Kez Bir Araya Geldi

Nehir, farklı formatta ve farklı usulde talep edilen raporların, işleyişteki standardı bozduğu gibi usulsüz taleplerin önünü açtığını vurgulayarak şöyle konuştu:

"Raporu hukuka uygun olmadığı için tanzim etmeyen hekim arkadaşlarımı, haklı olmalarına rağmen raporunu alamayan bazı kişilerce şiddete maruz bırakılmaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın yayımlamış olduğu genelgelerin dışında birçok farklı kurum kendi isteklerine uyarlanmış rapor talebinde bulunabilmekte bu da sağlık raporlarında olması gereken standartların dışına çıkılmasına yol açmaktadır."

Sağlık raporlarının tıbbın alanı olduğunu ve  hangi alanlarda, hangi sağlık raporlarının gerektiğinin sınırlarının yalnızca Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Nehir, "Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği sağlık raporlarında da rapor tipine göre tıbbi bir muayene algoritması olmaması, verilecek raporun hangi standarda göre verileceği hususunda çelişkiler yaratmaktadır. Birinci basamakta verilebilecek raporların bilimsel bir değerlendirme neticesinde uygunluğu belirlenip, verilecek raporlara özgü algoritmalar oluşturulmalıdır. Mevzuatta hâlâ yer alan aile sağlığı merkezlerinin tıbbi donanımına uygun olmayan raporların var olması ve gelen taleplere her hekimin hastaneye sevk ederek işlemleri tamamlamak zorunda kalması, hastalarda strese neden olarak şiddeti körüklemektedir" diye konuştu. 

"Sağlık raporu vermek aile hekiminin işi olmamalı"

Zaman zaman rapor taleplerinin kayıtlı olmayan misafir hastalardan geldiğini söyleyen Nehir, "Bu işlemlerin yapılmasının mümkün olmaması da işleyişte sorun yaratmaktadır. Bir an önce gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmalı ve başka kurumların bize müdahale etmesinin önüne geçilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

Nehir sağlık raporu vermenin aile hekimlerinin olmaması gerektiğini söyledi:

"Sağlık raporlarının ASM'lerde düzenlenmesi, aile hekimlerinin asli görevlerinden uzaklaşmasına da neden olmaktadır. Sağlık raporlarının deyim yerindeyse 'sadece imzalanacak basit bir evrak' olarak görülmesi ve aile sağlığı merkezlerinin tıbbi donanımını görmezden gelerek aile hekimleri üzerinden işlemlerin yaptırılmaya çalışılması; aile hekimliğinde gerçekleşen sağlıkta şiddetin önemli sebeplerinden biridir. Aile hekimleri sadece yetkili ve yetkin olduğu tıbbi işlemlerden sorumlu tutulmalı. Sağlık raporu vermek aile hekiminin işi olmamalı."

Kaynak: Haber Merkezi