Erdoğan, Türkiye'deki Göçmen Sayısını Açıkladı Erdoğan, Türkiye'deki Göçmen Sayısını Açıkladı

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ile İstanbul Tabip Odası, 28 Nisan İş Cinayetlerinde Yaşamını Yitirenleri Anma ve Yas Günü’nde Kadıköy’de basın açıklaması düzenledi. Süreyya Operası önünde gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda sosyalist parti, sendika ve Beşiktaş’ta eylem yapan lise ve üniversite öğrencileri katıldı.

"Çocuk İşçiliği ile Mücadeleye" ve "MESEM’lere Son Verilsin" yazılı pankartların açıldığı açıklamada sık sık "İşçi, gençlik el ele genel greve" ve "Çocuklar ölüyor, sermaye büyüyor" sloganları atıldı. Etkinlik, Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuklara vurgu yapan konuşmasıyla başladı. Açıklamada, "23 Nisan artık bir bayram değil, bir isyan günüdür" ifadeleri dikkat çekti.

Çocuk İşçiliği Bir Yazgı Değil, Politik Bir Tercih

Söz alan lise öğrencileri, Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çalışırken hayatını kaybeden arkadaşlarını anarak, "Çalışırken ölmek istemiyoruz" dedi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise çocuk işçiliğinin çocukların psikososyal gelişimine aykırı olduğunu vurguladı ve MESEM uygulamalarının sonlandırılması çağrısında bulundu.

İSİG Meclisi Gönüllüsü Balım İdil Deniz’in okuduğu basın açıklamasında, 22 yıllık AKP iktidarında en az 1000 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği belirtildi. TÜİK verilerine göre çocuk işçiliğin artış gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, resmi rakamların dışında kalan MESEM'li, kayıt dışı ve 15 yaş altı çocukların da eklenmesiyle Türkiye’de çocuk işçi sayısının 3-4 milyona ulaştığı vurgulandı.

Kentlere Yayılan Çocuk İşçiliği

Tarım sektöründe yoğunlaşan çocuk işçiliğinin, sanayi ve inşaat alanlarına kaydığına dikkat çekilen açıklamada, Organize Sanayi Bölgeleri’nde artan çocuk emeği sömürüsüne işaret edildi. Artık çocuk işçilerin kent merkezlerinde, AVM'lerde, şantiyelerde ve sanayide her yerde bulunduğu belirtildi.

İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yalnızca bir ekonomik zorunluluk değil, devlet politikalarıyla desteklenen bir sömürü düzeni olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin dünya pazarlarında ucuz işgücü ihracı ile rekabet ettiğini belirten açıklamada, bu nedenle çocuk emeğinin sermaye için vazgeçilmez hale geldiği kaydedildi.

Üç Temel Talep: Yasak, Eğitim, Güvenli Yaşam Alanları

Açıklamada çocuk işçiliğin yasaklanması, mesleki eğitimin çocuk gelişimine uygun hale getirilmesi, eğitimin her aşamada parasız ve bilim temelli olması ve yaşam alanlarının çocuklar için güvenli hale getirilmesi yönünde üç temel talep dile getirildi. Ancak bu taleplerin gerçekleşmesi için yalnızca dile getirilmesinin yeterli olmadığı, örgütlenme ve mücadele gerekliliği vurgulandı.

Kaynak: Haber Merkezi