“LGBT yok, fonlu filmler yok” başlığıyla çıkan haberde Arslan’ın kullandığı “Aslında biraz bu yıl onların döneminin kapandığını söyleyebiliriz. LGBT temalı filmler yoktu bu yıl. Bu aslında yeni bir şey demek” dedi. Gelen tepkilerin üzerine Arslan X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Şu LGBT meselesi: “Bu yıl Altın Portakal’a başvuran 45 film içinde LGBT teması yoktu’ demek bir yorum değil tespittir, nesnel gerçektir” ifadelerini kullandı. Arslan’ın açıklamaları sinemacılar ve sinema yazarları tarafından tepki çekti. Bunlardan bazıları şöyle:
Alican Yücesoy (Oyuncu): Festival bugüne kadarki en kötü seçkiye sahipti, sebebi şimdi daha iyi anlaşılıyor. Tunca Arslan arkadaşlarıyla uyguladıkları sansürü açık açık anlatıyor. Beyefendi ve saz arkadaşları Antalya’da olduğu sürece festivale katılmayacağım bilginize.
Nihal Yalçın (Oyuncu): Nefret suçu var, hedef gösterme var. Tutarsızlık var. İtalya’da yaşayan, LGBT filmleri yapan bir jüri başkanına ayıp etmişsiniz. Film yapabilmek için ortak yapıma zorladığınız sektörü, fonlama diyerek hedef göstermişsiniz. Dizi film festivali olsun Portakal. Mis gibi olur.
Çiçek Kahraman (Sinemacı): Bu haber vesilesiyle festivaldeki hakim zihniyet inkar edilemeyecek şekilde açığa çıktı. Bunu bilmek için bu videoya gerek var mıydı? Yoktu. Geçen sene festivalin neden yapılmadığını takip etmiş olmak yeterli. Bu zihniyete meşruiyet kazandırmaya da gerek yoktu.
Fırat Yücel (Sinemacı): Altın Portakal’da ‘LGBT’ filmi olmamasını kutlayalım, AKP-MHP’leşmiş devlet AB fonlarıyla sanayi, arşiv, fuar her türlü projesini yapadursun iki kuruş fon alan sinemacıları düşman sayalım, Batı karşıtı pozlarıyla her tür sansür baskıyı meşrulaştıralım. Pes. Geçtiğimiz yıl, iki kamu emekçisinin mücadelesini kayıt altına alan Nejla Demirci imzalı ‘Kanun Hükmü’ belgeseli 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin seçkisinden iki kez çıkarılmış ve yaşanan kriz festivalin iptaliyle sonuçlanmıştı.