İnsanlar yüz binlerce yıldır yeryüzünde yaşamaktadır. İnsan evriminin başlangıcından bu yana, bir yandan insan nesli gelişirken diğer yandan bilgi, teknoloji ilerleme göstermiş; sosyoekonomik yapı buna göre oluşmuş ve sonucunda dünya nüfusumuz sekiz milyar iki yüz milyonu bulmuştur.
Yüz binlerce yıl içinde çeşitli mucizelerle yaratan, birkaç kez tamamen yok olmaktan kurtulan ve sonunda sekiz milyar iki yüz milyon sayısına ulaşan insan, en büyük mucizesini son yıllarda oluşturmuştur: 6.800.000.000; yazı ile altı milyar sekiz yüz milyon cep telefonu kullanıcısı…
Mobil telefon konusunda ilk çalışmalar 1918 yıllarında Almanya’da yapılmış, ancak başarılı olamamıştır.
ABD’de Martin Cooper 1973 yılında cep telefonu icad ederek tarihe geçti. 850 gr, 25x8x4 cm boyutlarındaki telefon gün be gün geliştirilerek günümüzdeki hale getirildi.
Cep telefonun şebekesinin oluşturulup yaygın kullanılması ilk olarak 1991 yılında Finlandiya’da gerçekleştirildi. Yüz binlerce yılda ancak sekiz milyara ulaşan insan kişi, cep telefonu aboneliğinde otuz üç senede altı milyar sekiz yüz milyonla yedi milyara yaklaşmış, dünya nüfusunun %83’ nü bulmuştur.
.
Cep telefonu kullanıcı sayısı artarken, fiziksel yapısı, fonksiyonları da hızla geliştirildi. Konuşmak için icad edilen cep telefonunda artan ve gelişen fonksiyonlar sonucunda artık konuşmak neredeyse tali bir işlev haline gelmiş bulunmaktadır.
Cep telefonu, gelişen teknolojisi ve ona paralel gelişen internet teknolojisi ve yaygınlığıyla hızla bütünleşmeye başlayarak başka bir şey olmaya başladı; ne olduğuna gelişimin hızından fırsat bulunup henüz net bir ad verilemedi.
Mobil ağların ulaşamadığı neredeyse toprak parçası kalmazken, cep telefonuyla, geliştirilen ve hızla artan uygulamalar sayesinde neredeyse yapılamayacak işlem kalmadı.
Cep telefonu ve internetin birleştiği yeni teknoloji, yaşamın her alanını; iletişim, sosyal, ekonomik, siyasal ve akla gelebilecek her alanını akıllara ziyan bir şekilde etkilemektedir. Bizler ise bize sunulan bir olanakları başımız dönerek ve ne olduğunu anlamaya fırsat bulamayarak doludizgin kullanmaktayız.
Bu gelişmeler insanı, insan ilişkilerini, toplumsal ve ekonomik yapıyı, siyaseti, çevreyi, diğer canlıları; kısaca tüm dünyayı nasıl etkilediğiyle ilgili bazı bilgilere sahip olmaya başlasak da nereye evrileceğine dair henüz yeterince öngörüde bulunamıyoruz. Sanırım bir süre geçtikten ve bilgi biriktikten sonra bilim görev başı yapıp ilk sonuçlarını bizlerle paylaşacaktır.
Örneğin çok merak edilen ve henüz net yanıt verilemeyen sorulardan biri cep telefonlarının yaydığı yüksek elektromanyetik dalgaların insan sağlığını nasıl etkilediğidir. Bazı çalışmalar beyin tümörü riskini arttırdığını gösterirken diğer bazı çalışmalarda bu kanıtlanamamıştır. Bu belirsizlikte kullanımının, özellikle yaygın kullanımının yeni olmasının payı olduğu ileri sürülmektedir.
Sağlık uzmanları bu konuda duydukları endişeyi dile getirmekteler. Bu nedenle kesin bilgiler elde edilene kadar cep telefonu kullanımında bazı koruyucu önlemlerin alınmasını önermektedirler. Bunda da çıkış noktası elektromanyetik radyasyonun biyolojik sistemler üzerine bilinen etkileri ve olası potansiyel sağlık etkileridir. Bu bilgiler ışığında ‘Koruyucu Önlemler’ ilkesi devreye sokulmaktadır. Bu ilke çerçevesinde insan ve toplum sağlığına olumsuz riskler ortaya çıktığında, bu risklerin ciddiyeti ile ilgili bilgilerin kesinleşmesini beklemeden koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir:
Bireysel cep telefonumu kullanımında olası zararlarından korunmak için önerilen önlemlerin başlıcaları:
1-Gereksiz ve uzun konuşmalardan kaçınılması,
2-Özellikle çocukların cep telefonu kullanımın kısıtlanması,
3-Kulaklık kullanılması,
4-Numarayı çevirince değil karşı taraf açınca kulağa götürülmesi,
5-Yanıt vermeyen numaralarda ısrar edilmemesi,
6-Araç kullanırken cep telefonu ile konuşulmaması,
7-Kullanılmadığı durumlarda uzakta tutulmasıdır.
Toplumun yaygın olarak bildiği bu önlemleri, önemi gereği sık sık anımsatmak, gerek bireysel, gerek kurumsal, gerekse toplumsal bir görev olarak düşünülebilir.
Cep telefonu kullanımının başta bireysel sağlık olmak üzere her alandaki etkileriyle ilgileri bilgilerimiz arttıkça yapılacak daha çok şey gündeme gelecek gibi duruyor.