Devrim KARTAL
Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Tarsus'a tarihi ilk ziyaretinin 101. yıl dönümü. 17 Mart 1923 tarihinde, Kurtuluş Savaşı'nın hemen ardından, Atatürk'ün Tarsus'a gerçekleştirdiği bu ziyaret, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki kararlılığını simgeleyen anlamlı bir olaydır. Bu ziyaret, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesine katkı sağlamıştır.
Tarsus halkı, Kurtuluş Savaşı sürecinde gösterdiği üstün çaba ve fedakarlıkla tanınır. Çukurova bölgesindeki ilk bağımsızlık hareketini başlatan ve Fransız işgal güçlerinin ilk çekildiği yer olan Tarsus, Atatürk'e en büyük desteği veren ve ona en derin bağlılığı gösteren şehirlerden biri olmuştur.
Atatürk'ün Tarsus Tren Garı'na varışı, coşkulu bir halk topluluğu tarafından kutlandı. Bu tarihi karşılamada, "Kara Fatma" lakaplı Adile Hala'nın Atatürk'e olan sevgisini "Bastığın toprağa kurban olayım paşam" sözleriyle ifade etmesi ve Atatürk'ün "Türk kadını yerlerde sürünmeye değil, başlar üzerinde taç olmaya layıktır" yanıtı, Türk kadınının toplumdaki değerini ve önemini vurgulayan tarihi bir an olarak kayıtlara geçmiştir.
Atatürk, Tarsusluların sıcak ilgisi ve coşkusu karşısında duygulanmış ve "Tarsuslular sizinle gurur duyuyorum" ifadesiyle bu hislerini paylaşmıştır. 19 Mart 1923'te Konya'ya hareket etmek üzere tren istasyonuna gelen Atatürk, Tarsus halkına "Sizleri ve Tarsus'u hayatım boyunca gönlümde taşıyacağım" diyerek vedalaşmıştır.
Atatürk'ün Tarsus ziyareti, Türk milletinin, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki kararlılığının ve milli mücadeleye olan katkısının bir sembolüdür. Tarsus halkının bu önemli tarihi olayı her yıl büyük bir gurur ve saygıyla anması, Atatürk'ün mirasının ve ideallerinin hala güçlü bir şekilde yaşadığının bir kanıtıdır.