"Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek" teması altında konuşan Kacır, yapay zekanın dönüştürücü gücüne dikkat çekerken, bu teknolojinin riskleri ve fırsatlarını detaylı bir şekilde ele aldı.
Yapay Zeka ve İş Gücü Dönüşümü
Bakan Kacır, yapay zekanın iş dünyasındaki etkilerine vurgu yaparak, 2030 yılına kadar 7 milyon kişinin mevcut işlerini kaybetme riskine işaret etti. Ancak bu kaybın, yenilikçi teknolojilerle 9 milyon yeni iş rolüyle dengelenebileceğini belirtti. Özellikle teknoloji odaklı yeni fırsatların 2 milyon ek iş olanağı yaratma potansiyeli taşıdığını ifade etti.
Kacır, "Bugün istihdam seviyemiz 33 milyona ulaştı. Ancak doğru adımları atmazsak yapay zekanın etkisi ciddi bir güç dengesizliği yaratabilir. Biz, teknolojiyi sadece geliştiren değil aynı zamanda yöneten bir ülke olmak için stratejik altyapılarımızı oluşturuyoruz" dedi.
Türkçe Büyük Dil Modeli ve Stratejik Adımlar
Bakan Kacır, yapay zeka alanında atılan adımlardan biri olan Türkçe Büyük Dil Modeli Projesi'ni de gündeme taşıdı. Bu projenin, Türk dilinin kültürel inceliklerini yapay zeka sistemlerine entegre ederek daha hassas ve etkili teknolojiler geliştirmeyi amaçladığını söyledi. Kacır ayrıca, TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsü’nün kurulmasıyla, akademi, sanayi ve hükümet arasında iş birliğinin arttığını ve bu ekosistemin ulusal stratejilerle desteklendiğini belirtti.
“Dijital Avrupa Programı'na katılımımızla yüksek performanslı hesaplama ve yapay zeka altyapılarında stratejik temeller atıyoruz. Teknolojinin etik, şeffaf ve hesap verebilir şekilde gelişmesi için küresel standartların savunucusuyuz” ifadelerini kullanan Kacır, genç neslin bu dönüşümdeki kritik rolüne de vurgu yaptı.
TEKNOFEST: Geleceği Şekillendiren Gençler
Kacır, Türkiye’nin en büyük varlığı olarak genç nüfusun potansiyeline dikkat çekti. “TEKNOFEST gibi organizasyonlarla gençlerimizi teknoloji ve yenilikçilikle buluşturuyoruz. Enerjileri, Türkiye’yi geleceğin zorluklarına hazırlamada en büyük gücümüz” dedi.
"Dijital Faşizm" Uyarısı
Bakan, yapay zeka teknolojilerinin gelişiminde özel şirketlerin ağırlıklı rol oynamasının güç yoğunlaşması riski yarattığını belirtti. “ABD ve Çin’in öncülük ettiği bu yarışta, diğer ülkelerin marjinalleşme riski var. Güçlü yasal çerçeveler oluşturmazsak, bu durum bazılarınca ‘dijital faşizm’ olarak nitelendirilen bir senaryoya dönüşebilir” şeklinde konuştu.
Sonuç: Türkiye Yapay Zeka Çağında Liderliği Hedefliyor
Türkiye’nin yapay zeka vizyonu, etik ve şeffaf bir çerçeveyle yenilikçi teknolojiler geliştirmeyi, aynı zamanda küresel rekabette güçlü bir pozisyon almayı hedefliyor. Bakan Kacır’ın ifadeleri, ülkenin teknolojik geleceğine dair net bir yol haritası sundu.
“Türkçe Büyük Dil Modeli’nden, stratejik altyapılara, yapay zeka yalnızca geleceğimizi değil, kimliğimizi de şekillendirecek” diyerek sözlerini tamamladı.