İstanbul’da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolara katılan ve "anayasal haklarını kullandıkları" belirtilen çok sayıda genç tutuklanmıştı. Bu gençlerin cezaevinde kötü muameleye maruz kaldığı iddiaları gündemdeki sıcaklığını korurken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan konuya ilişkin sert bir açıklama geldi. Bakan Tunç, işkence ve kötü muamele iddialarını "gerçek dışı ve vicdan yoksunu iftiralar" olarak niteledi.
Cezaevindeki Koşullar Tartışılıyor
Silivri Cezaevi’nde tutulan gençlerle ilgili kamuoyuna yansıyan bilgiler, cezaevindeki koşulların insan onuruna aykırı olduğunu öne sürüyor. Kantin hizmetlerinin aksaması, hijyen malzemelerine erişimin olmaması, tutukluların adi suçlularla aynı koğuşlara konulması gibi iddialar, hem kamuoyunun hem de hukukçuların tepkisine yol açtı.
Ziyaret gerçekleştiren avukat ve siyasetçilerin açıklamalarına göre, tutuklular arasında darp edilmiş, sağlık sorunları yaşamasına rağmen tedavi edilmeyen kişiler bulunuyor. Cezaevinde bazı gençlerin yalnızca mescitlerde uyumak zorunda kaldığı, diş fırçası gibi temel ihtiyaçlara erişemedikleri de gelen bilgiler arasında.
Bakan Tunç: “Devletimize Emanettirler”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, cezaevlerinde işkence ya da kötü muamelenin asla söz konusu olmadığını belirtti. Tunç, “Bazı basın organları ve sosyal medya mecralarında Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki tutuklu ve hükümlüler hakkında maksatlı ve tamamen asılsız iddialar dolaşıma sokulmuştur” dedi.
Bakan Tunç, tutuklu ve hükümlülerin “devlete emanet” olduğunu vurgulayarak, ceza infaz kurumlarında insan onuruna yakışır şartların sağlandığını ifade etti. Açıklamasında, “Aile görüşmeleri, sağlık, hijyen, barınma gibi temel hakların engellendiği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır” sözlerine yer verdi.
“İftira ve Manipülasyon”
Tunç açıklamasının devamında, “İşkence ve kötü muamele yapıldığına yönelik iddialar gerçek dışıdır, vicdan ve izandan yoksun iftiralardır. Mesnetsiz iddialar, devletimizi, adalet sistemimizi ve infaz kurumlarımızı itibarsızlaştırmayı hedefleyen karanlık bir propagandanın parçasıdır” ifadeleriyle iddialara sert tepki gösterdi.
Cezaevi sisteminin şeffaf ve uluslararası denetime açık olduğunu belirten Tunç, Adalet Bakanlığı olarak insan onurunu önceleyen, hukukun üstünlüğünü esas alan bir yaklaşımı sürdürdüklerini belirtti.
Baro'dan Farklı Bir Tablo
Öte yandan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Avukat Ahmet Ergin’in Silivri Cezaevi’ne yaptığı ziyaretten sonra kamuoyuyla paylaştığı gözlemleri, resmi açıklamalarla çelişiyor. Ergin, cezaevinde fiziki şartların kötü olduğunu, bazı tutukluların diğer suçluların koğuşlarında temizlik yaptığını ve ciddi sağlık sorunları yaşandığını bildirdi.
Baro temsilcileri, gençlerin büyük kısmının bayramı ailelerinden uzakta, yasaların öngördüğü insani koşulların altında geçirdiğini ifade etti. Bazı tutukluların vücutlarında kırıklar ve morluklar bulunduğu, buna rağmen tedaviye ulaşamadıkları da aktarıldı.