BAYRAM GELDİ

Abone Ol

ay80153@gmail.com

Ramazan Bayramı geldi. Çocukların bol bol şeker yediği ve adına 'Şeker Bayramı' denilen ve üç gün devam eden bayram bu yılda geldi.

Bayramlar toplumda önemli günlerdendir.

Eskiden bayram günleri çocuklar tarafından dört gözle beklenirdi. Çünkü bayram çocuklar için bol şeker, biraz cep harçlığı, yeni ayakkabı, yeni giysi demekti. Bayram günlerinde akrabalar ve komşular birbirlerini ziyaret ederek yakınlaşmalar olur, dostluklar, dayanışma ve akrabalık bağları gelişir, rahmetli olmuş yakınlarının mezarları ziyaret edilerek dualar okunurdu.

Çocuklar akrabalarını, komşularını ziyaret eder, büyüklerin ellerini öperdi. Onlar da şeker, lokum ve üç beş kuruş para verirdi. Bizim çocukluğumuzda akide şeker, lokum ile ala şekerden başkasını bilmezdik. En iyi ala şeker veya akide şeker ile lokum bilirdik. Ha bir de leblebi şekerini tanırdık.

Arife günü ikindi üzeri hamurdan pişiler yapılır, yakın akraba ve komşulara dağıtılırdı. Ayrıca her evden en yaşlı kadın evin kapısının önüne çıkar, evleri dolaşan çocuklara şeker dağıtırdı. Arada sırada da 'geliverin çocuklar şeker vereceğim 'diyerek, çocukları şeker almaya davet ederdi. Yeni giysilerini ve ayakkabılarını giyen çocukların mutluluğuna diyecek olmazdı.

Bizim çocukluk yıllarımız insanlarımızın büyük çoğunluğunun bu günlere göre daha da yoksulluk yıllarıydı.

O akşam topladığımız şeker veya paraları yattığımız yatağın yastığının hemen yanına koyardık.

Ertesi günü birinci bayram, yine erken kalkar yakın komşu ve akrabaları gözümüzün uykusu ile dolaşarak toplamaya devam ederdik. Bayram günlerinde içimiz dışımız sanki şeker olurdu.

Başka zaman nereden ve nasıl şeker bulacaktık?

Bayramdan birkaç gün önce yeni ayın yeni hali hilal şeklinde batıda ilk görüldüğünde, karşılamak için 'Bayram ayı göründü' diyerek değişik yorumlar yapar ve büyükler silah atardı. Bu silah atma olayı büyükler arasında, özellikle gençler arasında adeta bir yarışa dönerdi.

Bayramlar yaz aylarına rast geldiğinde çocuklar için biraz daha farklı ve neşeli oluyordu.

Bizim çocukluk yıllarımızda köyümüze bir araba veya cip geldiğinde onu görmek için adeta can atardık. Otomobil zaten yoktu. Yaylamızda toprak yolda bizim 'Goca Dönme' adını verdiğimiz bir viraj vardı. Araba oradan çıktığında onu daha yakından görmek için yol kenarına koşarak yolun kenarına dikilirdik Araba motor gürültüsü çıkararak tozu dumana katar gelirdi. Yanımızdan geçen arabanın arkasından toz içinde koşardık.

İçimizde okula giden çocukta çok azdı.

Okula gitmek ve okuma yazmak bilmek sanki önemli bir ayrıcalıktı.

Köyde askere gidenlerin gönderdiği mektupları birkaç kişi okuyabilir ve cevaplarını birkaç kişi yazabilirdi. Ben de ilkokula başlayıp okuma yazma öğrendikten sonra işte bu ayrıcalıklı olanlardan birisi oldum.

Çok mektup okuyup, mektuplara cevap yazdım.

Köyümüzün ileri gelen yaşlıları yaylamızda çeşmenin yanındaki taşın başına toplanır, beni de yanlarına çağırırlar okuduklarımdan soru sorardı. 'Vay be, demek bu dünyada neler oluyormuş. Cahillik körlük, açlığa da benzemez. Aç olsan kuru yavan bir yufka yer üzerine de bir tas su içersin, iş biter. Emme cahillik öyle çabucak giderilmez.'Diye kendi aralarında konuşurlardı.

O yıllarda hayal dünyamız da çok dardı.

Rahmetli babamın amcasına' Dede' diyordum.

Gençlik yıllarımda 1969 yılı Temmuz Ayında Amerika Birleşik Devletleri Ay'a ilk insanı indirdiğinde bizim kuşak bu olayı anlattığında yaşlıların hiç biri inanmazdı. Onlar' Amerika bizi kandırıyor' derlerdi. Onlara olayı anlatıp ikna etmeye çalışırsak da bizi azarlardı.

Böyle bir günde rahmetli dedem bana 'Amerika Ay'a adam indirmiş diyorlar, doğrumu?' Diye sordu. Bende 'doğru dede' dedim.

Sen misin onu diyen? Ne dinsizliğim kaldı, ne komünistliğim. Tabi ben de oralarda durur muyum hemen uzaklaştım.

Şimdi durum çok farklıdır. Okuyanımız çoğaldı. Köylülerimizde yetişkin nüfusun en az %20'si yüksekokul mezunu olduğu gibi yüksekokulda okuyan öğrenci sayısı da çok.

Eski bayramlar ve o zamanın yaşlılarının okumuşlara söylediği o sözlerin her biri birer tatlı anı olarak kaldı.

Gidenlere Allah rahmet eylesin.

Kalanlara da uzun ve mutlu ömürler diler, daha nice bayramlar derim.

Herkesin Ramazan Bayramı Kutlu olsun.

21 Nisan 2023 Cuma

Ahmet Yılmaz.