Belli

Abone Ol

    

                Tamı tamına on üç yıldır çözülemedi. Rayına oturtulamadı. Düzene girmedi.

                Nedir o?

                Türkiye-Suriye ilişkileri!

                Kardeşten öte idik. Ortak Bakanlar Kurulu toplantıları yaptık. Sarılıyor-kucaklaşıyorduk…

                Ne oldu peki?

                Bilen varsa söylesin, yazsın, açıklasın, duyursun hepimiz öğrenelim.

                ABD, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizi de kapsayan, kendisine, ikinci uşaklık yapacak olan “İkinci İsrail’i kurma çabasında. Adının “Özgür Kürdistan” olması gerçeği örtemez!

Bölgenin sulhu için mutlak şart olan Türkiye-Suriye birlikteliği bir türlü sağlanamıyor ya da engelleniyor.

                Yunanistan’dan başlayan kuşatma, Ukrayna ile devam ettirilmekte, Filistin katliamları şimdi de Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozma çabaları ile sürdürülmektedir.

                Sırada ne var peki?

                Sorunun yanıtı çok net; Türkiye!

                Atatürk ne demişti oysa? “Yurtta sulh dünyada sulh”

                Son günlerin getirdikleri oldukça uyarıcı; Heyet-i Tahrir el-Şam (Şam’ı özgürleştirme harekâtı-Kimden ve nasıl özgürleştirme ise!!!)) Suriye’de saldırganlıklar yapıyor. Bunu yaparken de PKK ile iş birliğini sürdürüyor. Birleşmiş Milletler örgütünün 2015’te Türkiye’nin ise 2018’de “Terör örgütü” ilan ettiği HTŞ, Suriye’nin kuzeyinde sözüm ona Kürt yapılanması çabasında… Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi.

                “Yaptığın işin doğru olup olmadığını anlamanın en kısa ve kesin yolu, dost ve düşmanlarının olaya bakışıyla netleşir,” sözü gerçekçidir. HTŞ’nin ve PKK’nin Suriye topraklarındaki saldırılarını terör seviciler, bölücüler, AB-D maşaları alkışlamaktadırlar…

                Ülkemizin çevresini ABD üsleri, savaşlar sarmışken yapacağımız tek şey;

                 Suriye ile birlikteliği yaşama geçirmektir! Söylendiği gibi olmak üzere; “Amasız-Fakatsız”

                Etrafımızdaki yangın kapımızı çaldığında geç kalırız. Bu bir gerçekliktir, ütopya da değildir senaryo da…

                ABD, “İkinci İsrail planından vazgeçmiş değildir. (1)

                ABD yönetimindeki değişim, gerçekleri değiştirmemektedir. (2)

                Terör örgütü HTŞ ve terör örgütü PKK Suriye’de el ele ve kol kola vermişlerdir. (3)

                Niyet bellidir, plan de bellidir. Çevremizi sara sara saldırı planları uygulanmaya çalışılmaktadır.

                Yanağımızın diğer yanını mı çevireceğiz bu durumda?

                Yoksa, kurucu önderimizin işaretiyle hareket edip, sulhu yaratmaya mı çalışacağız?

Kapı komşumuzun yangını bizi nasıl etkiler dersiniz?

                Kararımızı hemen vermek zorundayız! Düşman belli! Yapmamız gereken de!

                ABD ve aparatlarına karşı Suriye ile dostluk!