Tuğçe Dokumacı
Kadına yönelik şiddet ve taciz haberlerinin artmasıyla birlikte birçok kadın, kendini korumak için biber gazına yönelmeye başladı. Ancak biber gazı fiyatlarına gelen %300 oranındaki zam, kullanıcıları alternatif yöntemler aramaya itiyor. Mimoza Kadın Derneği Başkanı Göksoy, artan şiddet vakalarının kadınların güvenlik kaygılarını artırdığını ve bu durumun ciddi bir toplumsal sorun haline geldiğini vurguladı. “Kadınlar artık kendilerini güvende hissetmiyorlar, bu da onları koruma arayışına itiyor” dedi.
KADINLAR KORUMA ARAYIŞINA GİRDİ
Son günlerde cinsel saldırı ve cinayetlerin artmasıyla birlikte e-ticaret ve sitelerinde biber gazı siparişlerinde belirgin bir artış gözlemlendi. Zamların ardından, bazı genç kızlar evde uygun fiyatlı biber gazı yapmanın yollarını aramaya başladı. Bu durum, toplumda kaygı ve tepkilere yol açarken, kadına yönelik şiddet ve saldırılara karşı etkili önlemlerin alınması gerektiği bir ortamda, fiyat artışları ve yasaklar konusunda toplumsal bir farkındalık yaratılması gerekiyor.
Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, biber gazı fiyatlarına gelen %300 oranındaki zam karşısında derin bir endişe duyduğunu ifade etti. Göksoy, artan şiddet vakalarının kadınların güvenlik kaygılarını artırdığını ve bu durumun ciddi bir toplumsal sorun haline geldiğini vurguladı. “Kadınlar artık kendilerini güvende hissetmiyorlar, bu da onları koruma arayışına itiyor” dedi.
“KADINLARIMIZ GÜVENLİK KAYGILARI YAŞIYOR”
Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, biber gazı fiyatlarına gelen %300 oranındaki zam karşısında derin bir endişe duyduğunu ifade etti. Göksoy, artan şiddet vakalarının kadınların güvenlik kaygılarını artırdığını ve bu durumun ciddi bir toplumsal sorun haline geldiğini vurguladı. “Kadınlar artık kendilerini güvende hissetmiyorlar, bu da onları koruma arayışına itiyor” dedi.
“KADINLARIMIZ BU ÜRÜNÜ ALMAK ZORUNDA”
Göksoy, biber gazının yasak olmasına rağmen kadınların güvenlik amacıyla bu ürünü satın almalarının, sistemin onlara yeterli koruma sunamadığını gösterdiğini belirtti. “Bu durum, şiddete karşı etkin korunma mekanizmalarının eksikliğine işaret ediyor. Kadınlar, güvenliklerini sağlamak için yasal yollar yerine kişisel savunma araçlarına yöneliyorlar,” dedi.
Son olarak, Göksoy, hükümetin İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmesi ve 6284 sayılı kanunun gerekliliklerini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Geçici çözümler yerine kalıcı güvenlik tedbirleri alınmalı. Kadınların güvenlik kaygıları, bireysel güvenlik araçlarına duyulan ihtiyacı azaltacaktır” diye ekledi. Göksoy’un bu açıklamaları, toplumda kadınların güvenliğine yönelik acil ve yapısal değişimlerin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi.