Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “Son 20 yıldaki ortalamayı Cumhuriyetten bu zamana tutturabilmiş olsaydık bugün Türkiye ekonomisi İtalya ekonomisinden büyük olacaktı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan 24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtladı.
Bilal Erdoğan ekonomiden hakkındaki İtalya haberlerine kadar birçok konuya değindi. Erdoğan Üsküdar Belediyesi’nin karma havuzlarını hedefe koyarak CHP’ye helalleşme konusunda yüklendi. Bilal Erdoğan Üsküdar Belediyesinin kadın ve erkelerin aynı havuza aynı saatte girme olanağı vermesini eleştirdi ve “Üsküdar Belediyesi önceden kadın ve erkeklerin ayrı saatlerde kullandığı yüzme havuzunu bir güne indirerek karışık şekilde girilecek politikasını uyguluyor. Havuz, rahmetli İlahiyat Profesörü Raşit Küçük’ün adını taşıyor” dedi
Neden İtalya’ya gitti?
Bilal Erdoğan İtalya serüvenine ilişkin de bilgiler paylaştı. İtalya’ya asistan olarak gittiği ifade eden Bilal Erdoğan hakkında yapılan haberler nedeniyle İtalya’da doktorayı sürdüremediğini söyleyerek mağdur olduğunu açıkladı. Erdoğan hakkında Rusya’nın ‘IŞİD petrolü satılıyor’ demesi ve kentteki PKK sempatizanlarının Erdoğan aleyhine haber yaptığını ifade ederek üniversite hayatının zorlaştığını söyledi.
Bilal Erdoğan yaşadıklarını şöyle anlattı:
‘’Ben İtalya'ya asistan olarak gittim önce. Herhalde 2011 yılıydı. 2007 yılında bir dönem gitmiştim. Çünkü doktoraya Washington'da başlamıştım. Ama bu jet krizinin yaşandığı dönemleri hatırlayın. O sene Hakan Uzan, ‘Bilal Erdoğan kara para aklamak için İtalya'ya gitti’ dedi. Sanıyorum sosyal medyada önce birisini herhalde attırıyorlar sonra İtalya'da bir avukata bir dilekçe verdirtiyor. Tabii kara para suçlamaları soruşturma zorunlu olan önemli suç kalemlerinden bir tanesi olduğu için orada bir soruşturma, mahkeme dönemi oluyor. Sonra jet krizi. Ondan sonra bu sefer Rusya Sözcüsü Cumhurbaşkanı'nın oğlu DEAŞ petrolünü satıyor dünyaya dedi. Ondan sonra İtalya'da birdenbire DEAŞ petrolünü satan adam Bolonya'da doktora yapıyor falan diye haberler çıkmaya başladı. Bir taraftan dava süreci, bir taraftan jet krizi, ondan sonra bizim sınırımızda olan bazı olaylar, Bolonya'nın çok PKK destekçilerinin olduğu bir şehir olması falan. Okulun duvarına katil Erdoğan buradan defol yazdılar. Tam tezimi yazmaya başladığım dönem ders asistan olduğum için öğrencilerle çok iyi bir diyaloğum var ama o ertesi sene öğrenciler yeni öğrenciler beni tanımıyorlar çok fazla ben çünkü tez yazıyorum kütüphanede girip kitap okuyorum tez yazıyorum dolayısıyla o sene öğrenciler de bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı. Okul bu ilgiden memnun olmadı. Çocuğumuz orada anaokuluna gidiyordu, okuldaki veliler rahatsız oldu, buradan bir şey çıkar mı okula zarar gelir mi, okulda vandallar şehrin çeşitli yerlerine yazılar falan yazınca İtalyan Devleti koruma verince Türk Devleti’de koruma verdi. Yani yaşanmaz bir hale geldi. Ben o doktorayı sürdüremedim. Yani doktora da motivasyon işi. Buna konsantre olup adımları tamamlamanız gerekiyor. Göz önündesiniz, işaret ediliyorsunuz, tanınıyorsunuz, insanlar size tanınan biri olduğunuz için öyle değil böyle davranıyor. Bundan koparak kendiniz olma mücadelesi vermek çok zor. İşte güvenlik sebebiyle bazı kısıtlarınız her zaman için var.’’
Ekonomik büyüme dedi ve babasının icraatlarını övdü
Bilal Erdoğan konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uygulamalarını överek yaptığı işi kimsenin yapacağını düşünmediğini bundan dolayı babasının eleştirilmesini üzüldüğünü açıkladı.
Bilal Erdoğan, "Tayyip Erdoğan’dan sonraki yıllar için açıkçası kaygılanmayı gerektirecek bir durum. Biz yaşarken bunları kanıksıyoruz, bu kadar ekonomik gelişme, ülkenin dünyadaki etkinliğinin artması, bölgede önemli bir oyuncu haline gelmesi, Tayyip Erdoğan’ın karizmasıyla bütün liderlerin belli bir şekilde ona saygı duyması, onun sözüne itibar etmesi ve refah seviyesi olarak inişli çıkışlı zorlukları yaşadık, depremi, salgını yaşadık, dünyada ekonomik krizler yaşandı. Bunlara rağmen son 20 yıldaki ekonomik büyüme, son 100 yılın ortalamasının üzerinde olduğu bir performans ortaya kondu. Son 20 yıldaki ortalamayı Cumhuriyetten bu zamana tutturabilmiş olsaydık bugün Türkiye ekonomisi İtalya ekonomisinden büyük olacaktı. Bunun farkında olmak lazım” İfadelerini kullandı
‘Filistin davasının 1 numaralı savunucu Filistin nedeniyle protesto edildi aklım almıyor’
Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin meselesi üzerinden protesto edilmesini aklının almadığını ifade ettiği konuşmasında şunları söyledi:
‘’Tayyip Erdoğan'a Filistin protestosu yapılabilmesini benim aklım hayalim almıyor. Biz ticareti kesmişiz ki bizim İsrail ile ticareti kesmemiz iki yönüyle kolay bir şey değildi. Bunun bir tanesi bizim İsrail ile ciddi bir cari fazlamız vardı. Ekonomimiz için o cari fazladan feragat etmek önemli bir karardı. İsrail ile ilişkisi ve ticareti olan hiçbir Müslüman ülke bunu yapmadı. İkincisi bizim İsrail ile ticaretimizin içerisinde Filistinlilere giden mallar var. Biz Filistinlileri de bunlardan mahrum kalmayla karşı karşıya bırakmak zorunda kalmış olduk. Her şeye rağmen oradaki Filistinli şirketler Türkiye'den mal alabilsin diye uğraşlar var. Ama onun dışında İsrail zaten ticaretin bittiğini protesto ediyor, Dünya ticaret özgürlüğü bilmem ne diyor. Biz niye kendi insanımızı inandıramıyoruz? Benim aklım almıyor.”
Erdoğan’a dua ediyorlar sen protesto ediyorsun
“Filistin'deki şehidin annesi, babası Tayyip Erdoğan'a dua ediyor da sen kalkıyorsun Tayyip Erdoğan gerekeni yapmıyor falan diyorsun. Anlatamamakla açıklanabilir ama anlatamamanın yanında eşlik eden bir kompleks hali. İlla ben protesto edeceğim. Genç için muhalefet güzeldir. Genç muhalif olur. Genç işte sıra çizgi dışı olur. Ama kardeşim burada senin Tayyip Erdoğan'ın dünyaya muhalefet ediyor adam. Bununla niye mutlu olamıyoruz biz? Niye bu vagona takılıp da dünya muhalefetinin parçası olmayalım ki? ‘Dünya 5'ten büyüktür’ diyor. Her sene New York'a ‘Dünya 5'ten büyüktür.’ demeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler sistemi değişmeli diyor. Bu hakkaniyetsiz düzen bozulmalı, yerine düzgünü yapılmalı diyor. Ama onun muhalifleri kendilerine göre daha büyük muhalefet yapıyor. Bu komik geliyor bana. Tabii ki daha iyi anlatmak lazım. Tabii ki daha iyi ikna edici olmak lazım. Belki siyasi ağızlardan değil de entelektüel ağızlardan gelse daha kıymetli olur. Belli şeyleri hakkaniyetle okumak gerekiyor.’’