TAHİR KARAMAN
Mersin’deki çocuk yaşta zorla evlilikler, ciddi bir sosyal sorun olarak gündeme geliyor. Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, 18 yaş altındaki evliliklerin, resmi medeni kanun çerçevesinde çocuk evliliği ve cinsel sömürü olarak değerlendirdiklerini söyledi. Göksoy “Son dört yıldır yürütülen çalışmalarda, bu konuda danışmanlık alan kadınlarla yapılan birebir görüşmeler, durumu daha net ortaya koyuyor. Bu süre zarfında binin üzerinde kadınla iletişim kuran uzmanlar, kadınların %98'inin çocuk yaşta zorla evliliklerden kaynaklanan şiddet döngüleri içinde bulunduğunu raporluyor” dedi.
Mimoza Kadın Derneği’nin organizasyonuyla gerçekleştirilen “Çocuk Yaşta Zorla Evliliklere Karşı Dayanışma Stratejileri” buluşmalarının Mersin ayağı, kadınlarla Dayanışma Vakfı ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) işbirliğiyle düzenlendi.
Dernek Başkanı Çiğdem Göksoy, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Büyük hayallere adım adım, küçük küçük yaklaşmayı planlarsak her şey mümkün,” ifadelerini kullandı. Çalıştay formatında düzenlenen etkinliğe, yerel yönetim birimlerinin kadın daire yöneticileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımı yoğun oldu. Bu buluşma, çocuk yaşta zorla evliliklerin önlenmesine yönelik stratejilerin geliştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
ZORLA EVLİLİKTE ŞİDDET
Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, Mersin’deki çocuk yaşta zorla evlilikler, ciddi bir sosyal sorun olarak gündeme geldiğini belireterek,18 yaş altındaki evliliklerin, resmi medeni kanun çerçevesinde çocuk evliliği ve cinsel sömürü olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Göksoy şöyle konuştu: “Özellikle 16-17 yaş aralığında, aile rızasıyla gerçekleştirilen evlilikler, bu durumun bir parçasını oluşturuyor. Son dört yıldır yürütülen çalışmalarda, bu konuda danışmanlık alan kadınlarla yapılan birebir görüşmeler, durumu daha net ortaya koyuyor. Bu süre zarfında binin üzerinde kadınla iletişim kuran uzmanlar, kadınların %98'inin çocuk yaşta zorla evliliklerden kaynaklanan şiddet döngüleri içinde bulunduğunu raporluyor. Zorla evliliklerin, sadece bireyler üzerinde değil, toplumsal yapıda da kalıcı izler bıraktığına dikkat çeken uzmanlar, bu sorunun çözümü için daha fazla bilinçlendirme ve destek programlarının gerekliliğini vurguluyor. Mersin’deki çalışmalar, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi ve mağdurların desteklenmesi adına önemli bir adım olarak öne çıkıyor.”
