Hendekler
Suikastlar
Patlayan bombalar
Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden katledilen canlar
Bütün bunları yapabilmek için de kazılan hendekler, canlı bombalar, kurulan tuzaklar…
Yeniden mi yaşayalım bunları ve dahasını?
Büyük Ortadoğu Projesi gereğince yapılanlara geri mi dönelim?
Tarih, neden hep tekrar eder? Ders çıkarmak diye bir gereklilik yok mudur?
Hendekler kapatılmış, tüneller boşaltılmış, anneler yavrularına kavuşmuşken yine ve yeniden, ne olduğunu hâlâ anlayamadığım “Açılım” süreci mi başlatılıyor?
ABD’nin “Benim kara gücüm” dediği terör örgütü PKK’nin TBMM’deki siyasi kanadı DEM’liler öncelikle kırk bin kişinin katili ve cezası onaylanan terörist başı Öcalan’ın “Tecritte” olduğunu, serbest bırakılması gerektiğini, ilk adım olarak kendisiyle görüşülmesi gerektiğini TBMM kürsüsünden ve defalarca seslendirdiler…
DEM’le seçim birlikteliği yapan CHP’de genel başkan sıfatıyla Özgür Özel terör suçlusu Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edeceğini açıkladı…
Yine aynı suçlarla tescilli Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk de MHP ve AKP’nin, aslı yeniden açılım olan bu tutumlarının gereği olarak samimiyet testinden geçmeleri gerektiğini söyledi…
Neler oluyor?
“Kürt sorunu çözülmelidir,” diyenlere soruyorum; “Kürt sorunu derken anlatmak istediğiniz nedir?
Ayrıca;
Yüz yetmiş yedi maddesinin yüz otuz dördü değiştirilen ve sıklıkla “Asker Anayasası” denilen Anayasa değişikliği gerçekten halkın ihtiyacı mıdır? “Sivil Anayasa” diye bir şey var mıdır? MİLLET haline gelen Türkler ve Kürtler farklı haklara mı sahiptirler?
Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde kümelenen, AB-D tarafından her türlü desteklenen terör örgütü parçacıklarına kalkan olanlar, parçalama ve ayırmada başarılı olamayacaklarını bilmiyorlar mı? Yoksa günlerini hamasetle geçirme hastalıkları mı var?
Sorularım iktidar ve ortaklarına olduğu gibi bu ülkeyi bölmek isteyen terör sevicilerine de…
Üretim, istihdam ve yatırım için tek kelime etmeyenlerin bir kısmı “Atatürk” maskeleriyle dolaşırken, bir kısmı da fır dönmeye kalkışmaktadırlar…
Tarihin tekrarı, doğruya, iyiye, güzel olsun. Geriye, parçalamaya, depreştirmeye değil…
Haaa asıl mesele ne biliyor musunuz? Türk Milleti’nin tarihi, kültürü, yaşanmışlıkları… Ve bütün bunların geriye gitmeye asla izin vermeyeceği…