İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; Afyonkarahisar'da, kaybedilen seçimler, iktidarın seçim sonrası adımları ve partisinin yerel seçim kararına kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.

Akşener, önemli mesajlar vereceği ifade edilen konuşmasına kaybedilen seçimlere işaret ederek başladı. Seçimlerin üzerinden 90 gün geçtiğini vurgulayan Akşener, iktidarın bu süre içindeki faaliyetlerini değerlendirdi.

Ekonomik krize dikkat çeken Akşener, 'AKP, memleketi kendi soktuğu krizden çıkarmak için hala halkın cebine el uzatıyor. Vergiler, kiralar, temel gıda ürünlerindeki fiyatlar her gün tırmanıyor, enflasyonun bedelini milletimize ödetiyorlar' diye konuştu.

Konuşmasının devamında kaybedilen 2023 seçimlerini değerlendiren Akşener, isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Akşener, 'Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama 'önce şahsım, önce ben' diyenlerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık' dedi.

'En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık. 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık' ifadelerine yer veren Akşener, 'Ben iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını gördüm ama asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Onların yolunu kapatanlara maalesef engel olamadım' diye konuştu.

İYİ Parti Lideri Dervişoğlu: “Şiddetin Önlenmesi Ertelenemez ve İhmale Gelmez” İYİ Parti Lideri Dervişoğlu: “Şiddetin Önlenmesi Ertelenemez ve İhmale Gelmez”

Konuşmasının devamında Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlere işaret eden Akşener, ittifaklara kapıyı kapattı, yerel seçimleri kendi kadroları ile gireceklerini bildirdi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in konuşmalarını Siyaset Bilimci Onur Alp Yılmaz ve Gazeteci Murat Yetkin değerlendirdi.

Akşener'in ortaya koyduğu tavrın yeni olmadığını dile getiren Siyaset Bilimci Yılmaz, 'Akşener'in yapmış olduğu açıklamaların seçimden önce de işaretini verdiği bir nokta var. İYİ Parti ilk kurulduğu günlerde CHP'den kendilerine doğru bir oy geçişinin olduğu seçmen yapısının İYİ Parti'yi de düşünmeye başladığı bir hal vardı. Ancak seçim süreci yaklaştıkça Akşener'in başbakanlığa adayım çıkışı bütün bu hali tersine çeviren ilk adım oldu. O gün ile bu zamanki açıklamanın en önemli benzerliği Akşener'in adeta başarıya ortak olurum ancak başarısızlık CHP'nindir tavrı oldu' dedi.

AKTÖR OLMA ÇABASI

Yılmaz Akşener'in bu tavrının siyaset sahnesinde tekrar bir aktör olma girişimi olduğunu dile getirdi. Şu ifadeleri kullandı: 'Burada seçmen açısından düşünüldüğünde salt seçimler üzerinden giden bir partinin iktidar vaat etmediği sürece pek sevilmeyeceği, ön plana çıkamayacağı bir durum oluştu. Akşener'in de sonrasında gelişen hamlesi 'evet ben iktidar vaat etmiyorum ancak Kılıçdaroğlu da vaat etmiyor' oldu. Ve başarının kendisinden sorulacağı tek yegane aktör gibi davranmaya başladı. Bunu da belediye başkanlarının karizmaları üzerinden denedi. Bugün gelinen nokta da esasen aynı. Keşke bizim kadar cesaretli olabilselerdi vurgusu tam olarak buraya işaret ediyor. Sorumlu ve cesur davranan tek aktörün kendisi olduğunu açıklamaya çalışıyor. Bunun yanına da HDP'yi açıktan karşısına alan bir tavır ile MHP'den oy devşirme planları ile besliyor'

TEK SUÇSUZ İYİ PARTİ

Yılmaz, Akşener'in kendi partisinin muhasebesinin yapmadığını belirtti. Şöyle konuştu: 'Dikkat çekici bir diğer nokta Akşener'in üslubunun yine çok sert olması. Eğer yine bu çıkışının ardından günün sonunda hiçbir şey değiştiremezse yine bu çıkışta boşa düşecektir. Çünkü zaten bu açıklamaların hiçbir kısmında kendilerinin muhasebelerine dair bir mesaj bulunmuyor. Aksine bütün bir suçu, başarısızlığı CHP'nin üzerine yıkıyor. Ve her şeyi CHP'nin üzerine yıktıkça da kendi gündeminden kopuyor. Herkes seçimlere kendisi girsin diyerek ittifak sistemini karşısına alıyor ancak işbirliği yaparız diye de ekliyor. Yine günün sonunda bu kadar sert çıktığı CHP ile işbirliği yapmak durumunda kalabilir. Bu sert çıkışların tamamı da CHP'yi bir anlamda kenetliyor diyebiliriz.

Son olarak önemli bir nokta: İyi Parti'nin bir görüşü, ideolojisi yok. Parti içerisinde ortak hedefler belirleyip kendilerine yol çizmeye çalışan kümelenme siyasetinin getirdikleri ile hareket eden bir parti olarak devam ediyorlar. İkinci bir MHP yaratmak istiyor Akşener aslında ama bunun için de bir şey söylemek erken olur.'

Gazeteci Murat Yetkin ise Akşener'in bu çıkışının gerçek anlamda etkilerini görebilmek için açıklamanın diğer siyasi aktörler tarafından nasıl karşılanacağına bakmamız lazım dedi. Yetkin, 'Akşener isim vermemesine rağmen Kılıçdaroğlu'na çok ağır bir şekilde yüklendi. İmamoğlu ve Yavaş özelinde özür dilemesi hala bu iki belediye başkanı ile yol yürümek istediğinin bir mesajı. 28 Mayıs'tan bu yana ilk defa bu kadar açık mesajlar veren Akşener, seçime ayrı gireceğini açıkladı ancak iş birliği koşula bağlı diye de ekledi. Bütün bir sorumluluğu kendi üzerinden çıkarıp ittifak ve CHP'ye bıraktı aslında. Atatürk'e düşman olanlarla, Hatay'a 'Arap şehri' diyenlere kapımız kapalı olacak çıkışı ve HDP'nin de doğrudan karşısına geçtiği bir pozisyon aldı. Önümüzdeki dönem etkileri için konuşmak erken olsa da kesin olan bir şey var, bütün suç CHP'de kaldı' dedi. (birgün)

Editör: Haber Merkezi