Bir zamanlar

Abone Ol

 

                BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) vardı bir zamanlar… Sonra Genişletilmiş Ortadoğu Projesi oldu…

“Almışlar ellerine bir kâğıt parçası, benim BOP eş başkanlarından bir tanesi olduğumu söylüyorlar… Bunu ispatlamazlarsa alçaktırlar, namussuzdurlar…” demişti…

En az otuz dört yerde kendi sesinden bu eş başkanlığını seslendirdiği gösterilince bu kez “Büyük Ortadoğu Projesi’nin ne olduğunu bilmiyorlar…” çevirmenliğini yapmıştı…

Zaman ilerlerken ZORUNLULUKLAR dayatmaya başladı… Veee eş başkanlıktan ayrıldığını, çekildiğini ya da alındığını gördük…

Neydi peki bu Büyük ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi?

Amerika’nın Ortadoğu’da yaratmak istediği İKİNCİ İSRAİL planı demek az ve öz olacak!

Birazcık açarsak eğer; Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan ve Suriye’den koparılacak toprak parçalarıyla oluşturulması planlanan sözüm ona Özgür Kürdistan ama aslında İkinci İsrail devleti idi…

Amerika’nın ve Avrupa ülkelerinin on yıllık ve hatta yüzyıllık planlar yaptıklarını da anımsayarak gelelim günümüze;

Koşullar değişti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörle mücadeleyi ana gündem maddesi yaptı. Türk Milleti bir ve beraber olmayı tercih etti. Dostunu ve düşmanını tanımaya ya da tam olmasa da ayırt etmeye başladı. Tam her şey yolunda derken; hem AB-D, yılları alan planlarını işleme soktular ve hem de yönetenlerimiz DENGE denilen ve aslında asla ve kat’a girilmemesi gereken bir girdaba girdiler…

Yunanistan’daki ABD üsleri, Ege’de adalarımıza yapılan saldırılar, Ukrayna savaşı ve onlara verdiğimiz İHA ve SİHA silahları, Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda dost kalmamız gereken Rusya ile tam anlaşma sağlamamamız (Rusya’nın tekliflerine rağmen), GKRY ile ABD’nin yaptığı sözüm ona savunma ve silah anlaşmaları, İsrail’in Filistin saldırılarına karşılık sadece SÖZDE muhalefetimiz veeee sonunda Cumhurbaşkanı RTE’nin “Bu savaşın hedefi şimdi ülkemizdir,” gerçekliğiyle karşılaştık…

Gerçek mi?

Evet!

Hâlâ BOP gündemde ve fırsat kollanmakta…

1)      Saflarımızı belirlemek zorundayız. Ön Asya ülkeleri (Zaten komşularımız olurlar) ile güç olarak Atlantik ötesine dik duruş sağlamalıyız.

2)      Varlık nedenimizin tapu sendi olan Lozan Antlaşmasını imzalamayan ABD’nin planlarından vazgeçmeyeceğini ARTIK görmeli ve kabul etmeliyiz.

3)      Suriye ile hemen, derhal, şimdi anlaşmalıyız ve GÜÇ olarak İsrail saldırılarına barikat kurmalıyız.

İsrail şaka yapmıyor… İran şakacıktan karşılık vermiyor…

ABD, savaş gemilerini Akdeniz’de seyahat amaçlı bulundurmuyor…

Gerçekleri görmek bu kadar zor mu?

Görmek istiyorsak her şey gün gibi açık…

Çevremizdeki savaş alanlarına ahhh vahhh çekmekten ötesine geçelim ve ateşin bize doğru geldiğini görelim…

Savaş ŞAKA değil…

Hatta fazlasıyla gerçek…

Haydi…