BOYNUZ KULAĞI GEÇER YA DA DUYGULARIN ÖNEMİ

Abone Ol

Paris Olimpiyat Oyunları’nın sonu yaklaştıkça sahiplerini bulan madalya sayısı da artmaktadır.

Olimpiyata katılan sporcuların birçoğunun özel hikayelerinin olduğunu yarışlar sırasında spikerlerin anlatımlarından haberdar oluyoruz. Bize ulaşmayan daha birçok hikayenin de olduğu kuşkusuz…

Olimpiyatta 57 Kg’da ringe çıkan ve ülkemize bronz madalya hediye eden kadın boksör Esra Yıldız Kahraman’ın öyküsünü çeyrek final maçını kazandıktan sonra kendi ağzından dinlemiştik. Kendine güvenini yitirdiği, kimsenin kendisine güvenmediğini düşündüğü, değerinin bilinmediğine dair hisler yaşadığı bir dönemde boksu bırakma kararı alıyor ve bunda çok ısrarlı oluyor. Bu kararı herkes kabul ederken eşi reddediyor. Karısına güveniyor ve kendisine güvenmesini sağlayarak tekrar boksa başlamasını sağlıyor. Esra ve ekibinin emekleri Paris Yaz Olimpiyatlarında olimpiyat madalyası ile taçlanıyor.

Bir başka hikayeyi yarışmanın içinde izledik; Erkekler Disk Atma yarışında…

Atletlerden biri eski bir disk atma atleti olan ve 2004 yılından bu yana disk atmada olimpiyat rekorunu elinde bulunduran Virgilijus Alekna’nın oğlu Mykolas Alekna’ydı. Mykolas’ın, 22 yaşında olmasına rağmen, dünya rekoru başta olmak üzere kırmadığı rekor kalmadı; olimpiyat rekoru hariç…

Disk atma yarışının tartışmasız favorisi olarak başladı yarışa. Nasıl favori olmasın ki, daha yeni,  14 Nisan'da Oklahoma, Ramona'da düzenlenen 2024 Oklahoma Throws Series World Invitational'ın ikinci gününde Alekna, JürgenSchult'un 74,08 metrelik,1986 yılından bu yana kırılamayan dünya rekorunu, 74,35 metreyle kırmıştı. Üstelik tüm atışları 70 metre üzerindeydi.

Atışlar başladı. Mykolas Alekna diski ikinci atışında 70 metreye çok yakın,  69,97 metre attı. Bu atışla, 20 yıldır kırılamayan, babası Virgilijus Alekna'ya ait 69,89 metrelik olimpiyat rekorunu da kırmış oldu.

Boynuz kulağı geçmişti.

Mykolas Alekna’nın davranışları büyük bir sevinci gösterirken muhtemelen içinde derinde karmaşık duygular da yeşeriyordu. Olimpiyat rekorunu kırmış ve altın madalyaya çok yaklaşmıştı: çok sevinçliydi. Onun oraya gelmesinde rol modelliği yanı sıra büyük emeği geçmiş babasını ise tahtından indirmişti.

Mykolas’ın buruk sevinci kısa bir süre sonra bulutlandı. Spor yaşantısında hiç 70 metre atmamış Jamaikalı Roje Stona ikinci atışında 70 metre atarak hem Mykolas’ı üç santimetre geçti, hem kırdığı yirmi yıllık olimpiyat rekorunu dakikalar içinde tekrar kırarak atletler içinde ilk sıraya oturdu. Mykolas için sorun değildi, daha yeni katıldığı son yarışta altı atışı da 70 metre üzerindeydi ve kalan dört atış hakkında tekrar 70 metre üzerinde atabilirdi.

Öyle olmadı.

Mykolas, yaşadığı duygusal fırtınalardan olsa gerek ikinci atışına bile yaklaşamadı sonraki atışları…

Jamaikalı Roje Stone, Mykolas Alekna’dan önce 70 metreyi atıp, Mykolas’ın babasının olimpiyat rekorunu, Mykolas’dan önce kırsaydı, muhtemelen çok farklı bir yarış izleyecek; hikaye farklı olacak; Mykolas babasının rekorunu kıran rekoru tekrar kırarak rekorun ailede kalmasını sağlayacak; beraberinde olimpiyat altın madalyasını da kazanacaktı.

Roje Stone sürpriz yapıp olimpiyat altın madalyasını boynuna asarken, Mykolas Alekna gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı. Boynuz kulağı geçti ama bedeli olimpiyat altın madalyasını kaybetmek oldu. Avustralyalı sporcu Matthew Denny ise 69.31’lik derecesiyle bronz madalyayı aldı.

Üst düzey performans sporcularında bile duyguların davranışları ne kadar çok etkilediğine hep birlikte tanık olduk…

Ve duyguların da ne kadar önemli olduğuna…