Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, tutuklu şüpheli işletme sahibi Bülent B. ile tutuksuz işletme çalışanları B.G, C.A. ve S.U. hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.

İddianame, Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. İşletme sahibi Bülent B.'nin iddianamedeki ifadesinde, tesisi "ruhsatsız ve imara aykırı" şekilde çalıştırdığını itiraf ettiği bilgisi yer aldı.

İşletmenin bulunduğu yaklaşık 100 dönümlük tarım arazisini 2015 yılında satın aldığını ifade eden Bülent B., 2019 yılında tarım arazisine turizm amaçlı yapılar inşa etmeye başladığını belirtti.

"İDARİ PARA CEZASI KESİLDİ"

Aynı yıl İl Özel İdaresi'ne turizm amaçlı tesis kurmak için yaptığı başvuruların olumsuz sonuçlandığını ancak yapıları inşa etmeyi sürdürdüğünü anlatan Bülent B., şunları söyledi:

"2020 yılındaki izin başvurumuzdan da olumlu cevap alamamamıza rağmen inşaatlara devam ettik. 2021 yılında göletin kıyısındaki restoran benzeri yapı ile 12 civarında misafir kabul edilen evlerden oluşmuştu. 2022 yılında işletmeye imara aykırılık ve eko turizm amacıyla yapılan binaların tamamının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle idari para cezası kesildi, mühürleme işlemi yapıldı. Bu karar sonrasında yapıları imara uygun hale getirmedik ve ruhsat almadık."

İl Özel İdaresince 2022 yılında tesis hakkında verilen "yıkım kararı"ndan da haberinin olmadığını ileri süren Bülent B., bu nedenle tesisi işletmeye devam ettiğini aktardı.

"KUSURUMUN OLMADIĞI KANAATİNDEYİM"

Bülent B., "Meydana gelen olay benim imara aykırı ve ruhsatsız şekilde yapıp işlettiğim işletmenin bu hukuki durumundan kaynaklanmış değildir. Ortada öngörülemez bir afet vardır. Bundan dolayı sorumluluğum ve kusurumun olmadığı kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.

İşletmesi için acil durum eylem ve tahliye planının olduğunu öne süren Bülent B., işletmesini dere yatağına uzak mesafe ve yükseklikte inşa ettiğini de savundu.

NE OLMUŞTU?

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül 2023'te sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Devlet Su İşleri verilerine göre, bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle yol bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalovların bulunduğu tesise ulaşmış, tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle bungalovlar sürüklenmişti.

İran Dışişleri Bakanı Arakçi: ABD'nin Suikast İddiası “Üçüncü Sınıf Komedi" İran Dışişleri Bakanı Arakçi: ABD'nin Suikast İddiası “Üçüncü Sınıf Komedi"

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmış, ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı. Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ve Suna Duman'ın, 6 Eylül'de Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın, 7 Eylül'de ise Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedeni bulunmuştu.

Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 5 kişi gözaltına alınmış, 1 kişi savcılık ifadesi sonrası serbest bırakılmış, 3 şüpheli tutuklanmıştı.

Tutuklanan şüphelilerden 2'si ara tutukluluk değerlendirmesinde adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.

Kaynak: İmece Gazetesi