Devrim KARTAL
Bugün, Çanakkale Zaferi'nin 109. yıldönümü. Bu Zafer, sadece Türk tarihinin değil, dünya tarihinin de en önemli olaylarından birini anılıyor.
Çanakkale Savaşı, dünyanın en güçlü ordularının katıldığı, kara, hava, deniz ve denizaltı unsurlarıyla yürütülen, Osmanlı Devleti'nin zorlu bir dönemde sergilediği büyük direnişi temsil ediyor.
18 Mart 1915 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nun Çanakkale Boğazı'nı savunarak kazandığı bu büyük zafer, I. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren önemli bir olay olarak tarihe geçti.
Çanakkale Savaşları, 1915 yılında, itilaf Devletleri'nin, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaş dışı bırakmak ve İstanbul'a ulaşmak amacıyla başlattıkları büyük bir hücumun parçasıydı. Ancak, Osmanlı ordusu, Mustafa Kemal Atatürk'ün de aralarında bulunduğu komutanların liderliğinde gösterdiği üstün direnç ve kahramanlıkla düşman kuvvetlerini durdurmayı başardı.
Bu savaş, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda büyük bir insanlık dramıydı. Yüz binlerce asker, her iki taraftan da yaşamını yitirdi. Çanakkale, savaşın acımasızlığını ve insan hayatının kıymetini tüm dünyaya gösteren bir simge haline geldi.
Çanakkale Zaferi, Türk halkının bağımsızlık ve özgürlük uğruna gösterdiği fedakarlığın ve direnişin bir simgesi olarak anılıyor. Bu zafer, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda önemli bir adım oldu. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının liderliğindeki bu destansı mücadele, ulusal bilincin uyanışında kritik bir rol oynadı.
109 yıl sonra, Çanakkale Zaferi'nin anlam ve önemi, unutulmaz bir kahramanlık öyküsü olarak hafızalarda yer ediniyor. Bu zafer, sadece bir savaş başarısı değil, aynı zamanda ulusal birliğimizin ve kararlılığımızın da bir göstergesi. Bu özel günde, vatan için canlarını feda eden şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, kahramanlarımızın fedakarlıklarını yad ediyoruz.
Çanakkale Savaşının Tarihi
Bu tarihi savaş, 3 Kasım 1914 ile 18 Mart 1915 tarihleri arasında deniz savaşları ve 25 Nisan 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arasında Gelibolu Yarımadası'nda gerçekleşen kara savaşları olarak iki aşamada yaşandı. İtilaf devletlerinin ana hedefi, Çanakkale Boğazı'nı ele geçirerek İstanbul'a ulaşmak ve Rusya'ya destek sağlamaktı. Bu amaçla, 1915 yılı Şubat ayında başlayan saldırılar, 18 Mart 1915'te zirveye ulaştı.
Osmanlı Ordusu'nun stratejik savunması ve özellikle boğaza döşenen mayınların etkisiyle, düşman donanmasına ağır kayıplar verdiren Nusret Mayın Gemisi, deniz savaşlarında dönüm noktası oldu. İtilaf Devletleri'nin donanma gücü bu stratejiyle bozguna uğratıldı ve deniz saldırılarından vazgeçmek zorunda bırakıldı.
25 Nisan 1915'te başlayan Gelibolu Yarımadası'ndaki kara çıkartmalarında ise Osmanlı ordusu ve Türk milletinin sergilediği büyük mücadele, İtilaf Devletleri'ne mağlubiyeti yaşattı. Üç defa gerçekleştirilen kara çıkartmaları sonucu, İtilaf Devletleri 1916 yılı Aralık ayında Gelibolu'dan çekilmek zorunda kaldı.
Çanakkale Savaşı, güçlü bir donanmaya sahip İtilaf Devletlerine karşı, nispeten daha zayıf bir orduyla elde edilen büyük bir zafer olarak tarihte özel bir yere sahiptir. Bu zafer, Türk milletinin azim ve cesaretini simgelerken, aynı zamanda Türk tarihinde bir destan olarak nitelendirilir. Bugün, bu büyük zaferi ve canlarını feda eden kahramanları saygı ve minnetle anıyoruz.