CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, TBMM Genel Kurulu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde AKP iktidarının ulaştırma alanındaki hedeflerinin kağıt üzerinde kaldığını, Cumhuriyetin 100. yılına dair vaatlerin yerine getirilemediğini vurguladı. Karasu, açılışı yapılan Çukurova Havalimanı’ndaki sorunlara dikkat çekerken, projelerdeki usulsüzlükleri ve liyakatsiz atamaları da sert bir dille eleştirdi.

Hedefler Kağıt Üzerinde Kaldı

Karayolu, demiryolu, havayolu ve denizcilik alanlarındaki projelerin kağıt üzerinde kaldığını belirten Karasu, AKP’nin 2023 hedefleriyle 2028 hedeflerinin dahi gerilediğine dikkat çekti. Şu ifadeleri kullandı: “Bugün 3 bin 796 kilometre otoyolumuz var. 2023 hedefiniz 7 bin 500 kilometreydi. Şimdi 2028 hedefiniz 4 bin 330 kilometreye düştü. 2023 bölünmüş yol hedefiniz 36 bin 500 kilometreydi. 2028’de bu rakam 31 bin 250 kilometre. Anadolu’daki ilçe ve köy yollarını saymıyorum bile, yağan ilk karda yollar çileye dönüşüyor.”

Çukurova Havalimanı’ndaki Usulsüzlükler

Karasu, yeni açılan Çukurova Havalimanı’ndaki sorunlara değindi. Havalimanının ilk yağmurda çatısının çöktüğünü ve otoparkını su bastığını belirten Karasu, şu detaylara yer verdi: “Bu havaalanına 12 yıl garanti verdiniz. Havaalanını yapan ve işleten firma Ziraat Bankası’ndan kredi aldı. Ancak, Bahreyn şubesi üzerinden kredi verilmesini çok merak ediyorum. Firma borçlarını ödemiyor, yeniden yapılandırma istiyor ve artı kredi talep ediyor. Kasasından kuruş çıkmadığını söyleyen Bakanlık’a soruyorum: Bu arazi kimin? Devletin! Krediyi veren kim? Devletin bankası! Garantör kim? Devletin kurumu! Ama paralar kimlere gidiyor?”

Havaalanındaki tren bağlantısıyla ilgili usulsüzlükleri de gündeme getiren Karasu, şu ifadeleri kullandı: “Tren-havalimanı bağlantısını yapması gereken firmaya yaptırmayıp, Bakanlık aracılığıyla Rönesans’a yaptırdınız. Bakanın özel jetini kullandığı Rönesans’a bu iş için tam 20 milyon Euro koydunuz.”

DHMİ’de Liyakatsizlik

Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ndeki liyakatsiz atamalara dikkat çeken Karasu, şu çarpıcı detayları paylaştı: “Hava Seyrüsefer Dairesi’nin başına bahçe bitkileri mezunu ve İngilizce belgesi bile olmayan Sinan Yıldız’ı atadınız. 4 ay önce açık öğretimden mezun olan Tuncay Balcı’ya havacılık güvenliğini teslim ettiniz. İlahiyat mezunu köylünüz Mustafa Akkaya’yı Genel Müdür Yardımcısı yaptınız!”

Demiryolları ve Hızlı Tren Projeleri

Demiryolu projelerindeki aksaklıklara da dikkat çeken Karasu, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı’ndaki sorunları şu ifadelerle dile getirdi: “2023’te hızlı tren hattımız 10 bin kilometre olacaktı. Bugün elimizde 2 bin 251 kilometre var. Ankara-Sivas YHT’de seyahat süresi 1 saat 50 dakikaya düşecekti, halen 3,5 saat sürüyor. Yağmurda rayların altı boşalıyor. Hattı yapan Cengiz-Kolin-Limak’a hesap sorabildiniz mi? İhale şartnamelerini onların CEO’ları hazırlıyor.”

Denizcilik ve Havacılıkta Durum

AKP’nin denizcilik politikalarının yetersizliğine de vurgu yapan Karasu, şu ifadeleri kullandı: “Çandarlı Limanı’nın temeli 2011’de atılırken ‘Pire Limanı pire olacak’ diyordu. Pire Limanı pire olmadı ama 100 yıllık denizci firmalarımız AKP’nin çiftlik düzeni nedeniyle iflas etti. Bu şirketlerin yerine kim geldi? Devlete ait limanları yabancıların işletmesine teslim ettiniz.”

Ulaştırma Politikalarının Dönüşümü ve Özel Sektöre Dayalı Yatırımlar

Ulaşım altyapısı projelerinde AKP hükümetinin özel sektöre verdiği önem ve destek de Karasu’nun eleştirilerinden nasibini aldı. Karasu, “Devletin elinde olması gereken yatırımlar, özel sektör şirketlerinin kar amacı güden projelerine dönüşmüş durumda. Havaalanları, limanlar, otoyollar, köprüler ve demiryolları gibi stratejik öneme sahip altyapı projeleri, özelleştirme ve kamu-özel işbirliği modelinde yürütülüyor. Amaç, halkın değil, büyük sermayenin çıkarlarını korumak,” diyerek hükümetin yaklaşımını sert bir şekilde eleştirdi.

Karasu, kamu kaynaklarının doğru kullanılmadığı ve büyük ihalelerin “yakın çevreye” peşkeş çekildiği suçlamasında da bulundu. "Bu projelerde halka daha fazla fayda sağlanabilirdi. Devlet, bu projeleri kamusal yarar için yürütmek yerine, büyük müteahhitlere kaynak aktarmak için kullanıyor. Bu da ne yazık ki sadece birkaç şirkete büyük kazançlar sağlarken, halkın yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor" dedi.

Çevre Sorunları ve Sürdürülebilir Ulaşım

Ulaşım projelerinin çevresel etkileri de Karasu’nun gündemindeydi. Hükümetin çevre dostu ulaşım çözümlerinden ziyade, çevreyi tahrip eden ve kaynakları israf eden projelere yöneldiğini söyleyen Karasu, “Çukurova Havalimanı’ndan demiryolu projelerine kadar pek çok proje, çevreye büyük zararlar veriyor. Oysa modern ulaşım altyapılarının en önemli kriterlerinden biri, çevre dostu ve sürdürülebilir olmasıdır. Ancak biz, doğayı tahrip eden, ekosistemi bozan ve halk sağlığını tehdit eden projelere tanık oluyoruz,” dedi.

Eğitim ve Nitelikli İnsan Kaynağı Sorunu

Karasu, aynı zamanda ulaşım altyapı projelerinin gerçekleştirilmesinde önemli bir engel teşkil eden nitelikli insan kaynağının eksikliğine de dikkat çekti. Özellikle devletin kendi kurumlarındaki liyakat eksikliğini ve yerli uzmanlardan ziyade dışa bağımlı bir iş gücü modelinin tercih edilmesini eleştiren Karasu, bu durumun projelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açtığını belirtti. “Bu projeler, ne yazık ki yerli mühendisler ve uzmanlar yerine, yurt dışından getirilmiş geçici çözümlerle yürütülüyor. Bu da projelerin sürdürülebilirliğini zedeliyor ve yerli istihdamı olumsuz etkiliyor,” diyerek eğitimli ve nitelikli iş gücünün önemini vurguladı.

Toplumun İhtiyaçları Görülmüyor

Son olarak, Karasu hükümetin ulaşım alanındaki politikalarda halkın gerçek ihtiyaçlarına hitap etmediğini belirtti. “Büyük projelere çok fazla kaynak ayrılıyor ancak gerçek ihtiyaçları olan bölgelere, ulaşım altyapısı yok. Anadolu’nun birçok ilçe ve köy yolları, standartlara uygun değil, bazı bölgelerde ulaşım ciddi bir sorun teşkil ediyor. Ancak, hükümetin önceliği, seçmen kitlesine hitap eden büyük projelere yönelmekten yana,” dedi.

Karasu’nun eleştirileri, halkın yararına olması gereken projelerin çoğu zaman yanlış ellerde ve yanlış alanlarda hayata geçirildiği bir tabloyu gözler önüne serdi. Ulaşım ve altyapı yatırımlarının halkçı bir yaklaşımla yeniden şekillendirilmesi gerektiği mesajını verdi.

Yatırım Önceliklerinin Yanlış Belirlenmesi ve Kamu Kaynaklarının İsrafı

Lütfü Savaş CHP'den İhraç Edildi Lütfü Savaş CHP'den İhraç Edildi

Karasu, yatırımların yanlış alanlarda yoğunlaştırılmasının uzun vadede büyük ekonomik kayıplara yol açtığını belirtti. Özellikle kamu kaynaklarının yanlış projelere aktarıldığını ifade ederek, "Kamu kaynakları, halkın yararına olabilecek projelerde kullanılmak yerine, siyasi çıkarlar doğrultusunda belirli şirketlere akıtılıyor. Bu, ekonominin her alanında etkilerini gösteriyor ve halkın sırtına yük olarak dönüyor," dedi.

Karasu, Türkiye'nin ulaşım altyapısına yapılan yatırımların büyük bir kısmının büyük şehirlerde yoğunlaştığını, Anadolu’nun geri kalmış köy ve ilçelerinin ise adeta göz ardı edildiğini vurguladı. "Büyük şehirlerdeki mega projelere milyarlarca lira harcanırken, Anadolu'nun uzak köylerinde yollar hala bozuk, ulaşım hala büyük bir sorun. Bu, devletin halka olan sorumluluğunu yerine getirmediğinin bir göstergesidir," diyerek, hükümetin eşitlikçi bir ulaşım politikası izlememesi nedeniyle büyük bir adaletsizliğin yaşandığını dile getirdi.

İnşaat Sektöründeki Sorunlar ve Güvenlik Riskleri

Karasu, ulaştırma projelerindeki diğer büyük sorunlardan birinin de inşaat sektöründeki denetim eksiklikleri ve güvenlik standartlarının ihlali olduğuna dikkat çekti. Çukurova Havalimanı ve diğer büyük altyapı projelerinin inşaatlarında yaşanan usulsüzlükler ve iş güvenliği sorunları, halkın güvenliğini tehdit eden unsurlar olarak öne çıkıyor. "Proje bazlı inşaatların hızla ve ucuz bir şekilde bitirilmesi amacıyla, iş güvenliği kuralları göz ardı ediliyor. Bu da iş kazalarına ve uzun vadeli yapısal problemlere yol açıyor," dedi.

Çukurova Havalimanı’ndaki çatlama ve su baskını gibi sorunların aslında bu denetim eksikliklerinden kaynaklandığını ifade eden Karasu, aynı hataların diğer projelerde de tekrarlandığını belirtti. "İnşaatlar, hızla tamamlanmaya çalışılıyor, ancak bu süreçte kalite ve güvenlik ciddi şekilde ihmal ediliyor. Oysa ki bu projeler halkın can güvenliğini ve sağlığını doğrudan etkiliyor," diyerek sektördeki denetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini savundu.

Sosyal ve Çevresel Sorumluluklardan Uzak Projeler

Karasu, hükümetin ulaşım politikalarını sosyal ve çevresel sorumluluklar çerçevesinde şekillendirmediğini ve bu nedenle projelerin sürdürülebilirliğinin tehlikeye girdiğini vurguladı. "Bugün Türkiye'nin en büyük ulaşım projeleri, çoğunlukla çevreyi hiçe sayan, ekosisteme zarar veren projeler. Limanlar, havaalanları, otoyollar gibi büyük projeler, yerel halkın yaşamını tehdit ediyor. Bunların yerine, çevre dostu, toplum yararına olacak sürdürülebilir projelere yönelmek gerekir," dedi.

Projelerin çevresel etkilerini göz ardı eden yaklaşımın, yalnızca doğayı değil, aynı zamanda halk sağlığını da olumsuz etkilediğini belirten Karasu, "Bu projeler yapılırken, halkın sağlığı düşünülmediği gibi, doğaya verilen zarar da geri dönülmesi zor boyutlara ulaşıyor. Çevreyi koruyacak, sağlıklı ulaşımı teşvik edecek yatırımlar yapmak, bu ülkenin geleceği için çok daha önemli," diyerek çevresel faktörleri göz önünde bulunduran bir ulaşım politikası oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Geleceğe Yönelik Alternatif Politika Önerileri

Son olarak, Karasu, AKP’nin ulaştırma politikalarına karşı alternatif bir vizyon sundu. Halkçı, çevreci ve sürdürülebilir bir ulaşım politikası oluşturulması gerektiğine işaret eden Karasu, bu politikaların sosyal adalet ve eşitlik temelinde şekillenmesi gerektiğini belirtti. "Türkiye'nin ulaşım altyapısını halkın ihtiyaçları doğrultusunda planlamak, sadece büyük projelere değil, Anadolu’nun her köyüne, ilçesine ulaşımı kolaylaştıracak yatırımlar yapmak gerekir. Ayrıca çevre dostu demiryolu ağları, şehir içi toplu taşıma projeleri gibi sürdürülebilir çözümlerle ulaşım sektörünü dönüştürmeliyiz," dedi.

Karasu, demiryolu taşımacılığının geliştirilmesinin, Türkiye'nin ulaşım politikalarının geleceği için önemli bir adım olacağını savunarak, hızlı tren hatlarının genişletilmesi ve şehir içi toplu taşıma sistemlerinin yaygınlaştırılmasını önerdi. Ayrıca, ulaşım projelerinin çevreye duyarlı, sosyal sorumluluk taşıyan ve halkın gerçek ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarlanması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi