Adem, İBB yönetiminde bulunan ve halkın kullanımına açık olan Belgrad Ormanı’nın Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesiyle ilgili iddiaların, AKP iktidarının rant odaklı politikalarının yeni bir örneği olduğunu ifade etti.
Bu değişikliğin sadece yönetimsel bir karar olmadığını vurgulayan Adem, Belgrad Ormanı’nın Milli Park statüsüne alınması durumunda otel, kamp alanı ve ticari işletmelerin önünün açılacağını belirterek şunları kaydetti:
“İstanbul’un akciğeri, milyonlarca yurttaşın nefes aldığı ve korunması gereken doğal mirasımız Belgrad Ormanı, AKP iktidarının rant hırsıyla karşı karşıya. Son günlerde ortaya atılan iddialara göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tahsisinde olan bu eşsiz ormanlık alan, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün idaresine geçirilmek isteniyor.
Belgrad Ormanı sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin en değerli doğal miraslarından biridir. Kanuni Sultan Süleyman’ın adını verdiği bu orman, yüzlerce yıldır korunarak bugünlere gelmiştir. Ancak bugün, rant projelerinin ve betonlaşmanın tehdidi altındadır. Eğer bu devir gerçekleşirse, halkın doğayla buluştuğu bu alan otel projeleri, yollar ve ticari tesislerle talan edilecek, İstanbul bir nefes borusunu daha kaybedecektir.”
“İKTİDARIN ÖNCELİĞİ HALK DEĞİL, BETON VE RANT PROJELERİDİR”
Adem, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “CHP’li belediyeleri silkeleyin” açıklamasına yönelik şunları söyledi:
“Bu sözler, bakanlıkların asli görevlerini bir kenara bırakıp CHP’li belediyelere ait alanlara göz dikmelerine bir talimat olmuştur. Belgrad Ormanı örneğinde de görüldüğü gibi amaç, kamu yararını korumak değil, rant projelerine zemin hazırlamaktır. Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul’un nefes borusuna göz dikmek yerine tarım arazilerini korumak, orman yangınlarıyla mücadele etmek ve çiftçilerin sorunlarını çözmek için çalışmalıdır. Ancak ne yazık ki, iktidarın önceliği halk değil, beton ve rant projeleridir.
Belgrad Ormanı, bir miras değil, geleceğimizdir; bir rant kapısı değil, nefes alma hakkımızdır. Bu orman, İstanbul’un ciğerleri olduğu kadar vicdanıdır. Eğer bu talan girişimine izin verirsek, yalnızca ağaçları değil, çocuklarımızın doğayla buluşma hakkını da kaybedeceğiz. Unutmayın, doğayı savunmak yalnızca bir çevre meselesi değil, insanlığın varoluş mücadelesidir. Belgrad Ormanı’na dokunmaya kalkışanlar bilsin ki, karşılarında sadece bizi değil, milyonların vicdanını bulacaktır.
Belgrad Ormanı’nda yapılacak her müdahalenin takipçisi olacağız. İstanbul’un doğasını ve geleceğini rant projelerine kurban etmeye çalışanlara karşı dimdik ayakta duracağız. Çünkü bu orman halkındır ve halkın kalacaktır.”