Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, don felaketinin  meyve üreticileri üzerindeki olumsuz etkilerini yerinde inceledi.

Elma üreticileriyle bir araya gelen Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çiftçilere yönelik destek açıklamasının hatırlatarak "Bu desteğin nasıl olacağı belli değil ancak ürün kadar ürünle ortaya çıkan sorunlar var. Bu konuda bir açıklama yok” diye konuştu.

Kayısı, şeftali, nektarin, erik, badem, ceviz gibi ürünler yanında armut, üzüm gibi ürünlerde de rekolte kaybı olduğuna dikkat çeken Gürer, meyve ihracatında ciddi problemler yaşanacağına dikkat çekti.

Gürer, "Tarım ve Orman Bakanlığı don afetinden etkilenen açık alandaki tarımsal üretime konu antep fıstığı, armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz-vişne, limon, mandalina, portakal, şeftali, nektarin, üzüm ürünleri hasar tespit sonrası ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlı olanlara destek verileceği açıkladı. Bu destek nasıl olacağı belli değil ancak ürün kadar ürünle ortaya çıkan sorunlar var. Bu konuda bir açıklama yok” dedi.

'Sarı Altın' Yenidünyada Hasat Başladı 'Sarı Altın' Yenidünyada Hasat Başladı

"ELMADA YURT DIŞI PAZARI TEHLİKEDE"

Gürer genç fidanların ve mevcut ağaçların bakımları düzenli sağlanmasının ardından bu bağlamda ortaya çıkacak durumunda ürün sürdürülebilirliği için önemli olduğunu belirtti.

Niğde’nin Türkiye'nin önemli elma üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Niğde bölgesi, 600 bin tona kadar elma üretemi gerçekleşiyor. Kayıt dışı ile bu üretim daha da yüksek oluyor. Niğde elma ağacı sayısında Türkiye’nin lideri olan bir ildir. Misket elmada bir numaradır. Bu yıl don olayı nedeniyle büyük zarar gören entegre tesisler ise bodur elmacılıkta yurt dışı pazarını oluşturan ve ülke genelinde bu pazarı belirleyen potansiyele sahiptir. Elma üretimi yanında soğuk hava deposu ile son ürünleri ihraç eden depoda çalışan ve üretip ihraç eden üreticimizle oluşacak sorunları birinci ağızdan dinledim. İhracaatta, ihraç edilen yerde ki pazarda, tarım işçiliğinde, nakliye ve ulaştırmada kalan bahçelerin bakımı ve gelecek yıla hazırlanmasında ve tedarikçi esnafta sorunlar için iktidar politika üretmelidir" dedi.

Gürer, Türkiye'de 4.5 milyon ton yıllık elma üretildiğini TÜİK verilerine göre 1 milyon 363 bin ton ihraç edildiğini, bu yıl don nedeni ile önemli ölçüde ürün kaybının farklı sorunlar üreteceğini de ifade etti.

Gürer, "Kayısı, üzüm, naranciye, kiraz gibi yurt dışı satımı olan ihraç ürünlerinde çok yönlü sorunları yanında yurt dışı ve yurt içi pazar durumunda yaratacağı olumsuzluklar var. Bahçe ürünleri rekolte düşmesi fiyatlara da olumsuz yansıması tüketici açısındanda ürün alma ve temininde sıkıntılar yaratacak ve yaz boyu bu sorunlar yaşanacaktır" dedi.

"PAZAR KAYBI BÜYÜK SORUN YARATIR"

Gürer, don olayının elma ihracatını ve bölge ekonomisini etkilediğini ifade ederek, “Daha önce Niğde, Amasya ya da Misket elması ile ünlüydü. Ancak yurt dışına satış olmadığı için bu ağaçlar söküldü ve yerine ihracata uygun türler dikildi. Şimdi ise don nedeniyle bu ürünlerde büyük üretim kaybı yaşanıyor. Bu durum, önümüzdeki sezon yurt dışı pazar kaybına yol açabilir. Türkiye, bu pazarları yeniden kazanmakta ciddi zorluklar yaşayacaktır” diye konuştu.

Bakanlığın konuya müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Yurt dışı pazarının ortadan kalkmaması için şimdiden ticari ilişkilerin planlanması ve çiftçilerimizin mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor. Elma üretimi ve ihracı sadece ürünle sınırlı değil; ambalajı, nakliyesi ve işçiliğiyle ciddi bir maliyet kalemi. Üreticilerimiz bu yükün altından kalkamıyor” dedi.

"HİNDİSTAN PAZARINI KAYBETME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Elma üreticisi ve entegre tesis sahibi Cemil Acer, ihracat yapılan ülkeler ve don olayının etkileri hakkında bilgi vererek durumun ciddiyetini şöyle özetledi:

“Bu elmalar kendi üretimimiz. Ermenistan’a, Irak’a ve Hindistan’a gidiyor. Ancak bu yıl Anadolu’da büyük bir felaket yaşadık. Don olayı nedeniyle ürünümüz yok denecek kadar azaldı. Telafi edilebilir bazı kayıplar olsa da asıl endişemiz, pazarlarımızı kaybetmek. Hindistan, Çin ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Türkiye için büyük bir pazar olmuştu. Ancak bu yıl elma olmadığı için Hindistan pazarını kaybetme riskiyle karşı karşıyayız."

Acer, don olayının istihdama da darbe vurduğunu belirterek, “Bu depoda 50 kişi sürekli çalışanımız vardı. Ayrıca gündelikçi gelen öğrencilerimiz ve yevmiyeli işçilerimiz de çalışıyordu. Ancak bu yıl, ürün olmadığı için bu istihdam sağlanamayacak. Bu  son elmalarımızı ihraç ettikten sonra depoda elma kalmayacak. Bu durum, hem iş hem de ekonomik kayıplara yol açacak” dedi.

Acer, mevcut koşulların çiftçileri daha da zor durumda bıraktığını ifade ederek, “2025’in sonunda ve 2026’nın bahar aylarında ihracat yapamayacağız. Ağaçlarımıza bakmak zorunda olduğumuz için sabit giderlerimiz devam edecek. Ancak bu giderleri karşılamak giderek zorlaşıyor” dedi.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in zirai dondan etkilenmemek adına bir cihaz kullanıp kullanmadığını sorması üzerine Acer, soğuk hava depolarının ve diğer sistemlerin de bu tür ekstrem soğuklara dayanmadığını belirterek, “Bu soğukta hiçbir şey fayda etmedi. Çünkü çok soğuk oldu. Zaman zaman bunları değerlendiriyoruz, maliyet muhasebesi yapıyoruz. Böyle soğuklara dayanmayacağını bildiğim için o tip yatırımları yapmıyoruz. Sprint sistem var, buzun içine koyma. Ancak, -6 dereceden sonra hiç çalışmıyor, ağaca da zarar veriyor. Bir sonraki yılın meyve gözünü de etkiliyor. Onun da böyle bir tehlikesi var. Bunun dışında, çok fazla soğuktan koruyacak bir sistem de yok” şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi