Tuğçe Dokumacı
Avrupa Birliği fonlarıyla desteklenen PICTES Projesi, Suriyeli öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda güvenlik önlemlerini artırmış durumda. Ancak, Suriyeli öğrencilerin eğitim aldığı okullarda sağlanan bu güvenlik önlemleri, bazı okulların kendi imkanları ile güvenliği sağlarken, diğer okullarda ciddi bir güvenlik açığı oluşturuyor. Bu durum, yerli öğrencilerin güvenliğini tehdit ederken, veliler ve eğitimciler arasında büyük endişelere yol açıyor. Eğitimdeki bu eşitsizlik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın acil olarak çözmesi gereken bir sorunu gözler önüne seriyor.
“OKULLARDA GÜVENLİK SORUNU ÇÖZÜMSÜZ”
Eğitim İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, Mersin’deki okullarda genel olarak güvenlik görevlisi bulunmadığını belirtti. Tekin Sadece Suriyeli öğrencilere özel eğitim sağlandığında, PİCTES öğretmenlik programı kapsamında verilen fonla güvenlik görevlisi temin edilebildiğini söyledi. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde, okulların güvenliğini sağlamak amacıyla güvenlik görevlisi temini için herhangi bir uygulamasının bulunmadığını ifade eden Tekin, “Bu nedenle, her okul kendi imkanlarına bağlı olarak güvenlik sağlamak zorunda kalıyor. Eğer okulun bütçesi yetersizse, okul güvenlik açısından eksik kalıyor ve eğitim-öğretim güvenlik görevlisi olmadan devam etmek zorunda kalıyor. Herkes kendi kaderini çekiyor. Eğer okulun bütçesi yoksa, okul kaderine mahkûm ediliyor.” dedi.
“OKULLARDA GÜVENLİK SORUNU CİDDİLEŞİYOR”
“Güvenlik konusunda herhangi bir atılım yapılmıyor” Tekin, “Tüm okullarda güvenlik sağlanması gerekmektedir, çünkü buralar devlet kurumlarıdır. Bazen İş-KUR tarafından gönderilen temizlik elemanları güvenlik görevini üstlenmek zorunda kalıyor, yani temizlik personeli güvenliği sağlamaya çalışıyor. Bu durum, okulların güvenlik ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığını gösteriyor. Devletin istihdam edecek yeterli gücü bulunmaktadır ve profesyonel bir güvenlik kadrosu oluşturulmalıdır. Bu, devlet tarafından sağlanacak bir istihdam biçimi olabilir. Ancak devlet, eğitimin özelleştirilmesine öncelik verdiği ve eğitim masraflarını farklı alanlara yatırdığı için güvenlik konusunda yeterince çaba sarf etmiyor. Bu durumda, okul aile birlikleri çaresiz bir şekilde bağış topluyor ve hem güvenlik elemanlarını hem de temizlik personelini kendileri karşılıyor. Sonuç olarak, bazı okullar tamamen kaderine terk edilmiş durumda.” dedi
“YETKİLİLER HIZLA ÖNLEM ALMALI”
Eğitim İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, okul çevrelerindeki güvenlik sorunlarına dikkat çekerek, “Son yıllarda artan çocuk kaçırma olayları ve uyuşturucu ile mücadele gereksinimleri, okul önlerinde kim oldukları belirsiz kişilerin toplanması gibi problemler, ciddi bir güvenlik endişesi oluşturuyor” dedi.
Tekin, özellikle deprem sonrası bazı okulların farklı binalara taşındığını ve sabahçı ile öğlenci devrelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu durumun çocukların güvenliği açısından büyük riskler taşıdığını ifade etti.
“LİSE ÖĞRENCİLERİ, GÜVENLİK KONUSUNDA DAHA BÜYÜK BİR RİSK ALTINDALAR”
Tekin, “Sabahçı öğrenciler erken saatlerde okula gelirken, akşamçı öğrenciler akşam geç saatlerde okuldan çıkıyor. Kışın hava saat 17:00’de kararıyor ve okullar 19:00 veya 20:00’ye kadar açık olabiliyor. Bu durumda, ilkokul çocukları genellikle anne veya babaları tarafından okula getirilip götürülüyor. Ancak ortaokul ve lise öğrencileri, güvenlik konusunda daha büyük bir risk altındalar. Gece geç saatte evlerine dönen çocuklar, güvenlik önlemleri yetersizse tehlikeye maruz kalabilirler” diye konuştu.
Çocukların güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri ve ders çalışmaları için güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Tekin “Eğer çocuklar ara sokaklardan evlerine dönecekse ve aileleri bu konuda yeterince ilgi göstermiyorsa, yaşanabilecek herhangi bir güvenlik sorununun sorumluluğunu kim üstlenecek?” şeklinde endişelerini dile getirdi.
Güvenlik sorunlarının çözülmesi ve çocukların güvenli bir ortamda eğitim alabilmeleri için yetkililere çağrıda bulunan Tekin, devletin bu konuda daha etkin adımlar atması gerektiğini ifade etti.