Erdoğan, Türkiye’nin diyalog ve barış çağrılarına rağmen Suriye rejiminin Türkiye karşıtı tavrını sürdürdüğünü belirterek, “Ülkemizin uzattığı elin değeri bilinmemiştir” dedi.
“Zulüm ile Abad Olunamayacağı Bir Kez Daha Görüldü”
Esad rejiminin ülkeyi bir felakete sürüklediğini ifade eden Erdoğan, “Esed rejimi, arkasında 1 milyona yakın insanın katledildiği, 12 milyon insanın göç etmek zorunda kaldığı, şehirleri enkaza dönüşmüş bir Suriye bırakarak kaçmıştır. Zulüm ile abad olunamayacağı hakikati Suriye’de bir kez daha tecelli etmiştir” diye konuştu.
Türkiye’nin Duruşu: Komşuluk Hukuku ve Adil Barış
Erdoğan, Türkiye’nin başından itibaren büyük devlet olmanın gerekliliklerini yerine getirdiğini ve daima adil bir barıştan yana olduğunu vurguladı. “Haksızlığa, hukuksuzluğa, baskıya, zulme karşı sesimizi yükselttik ama bunu hiçbir zaman açık bir düşmanlığa dönüştürmedik” diyen Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin meseleye menfaat eksenli değil, vicdan ve insani bir bakış açısıyla yaklaştığını ifade etti.
“Suriye Halkı Bizim Kardeşimizdir”
Suriye ile Türkiye arasında asırlara dayanan kültürel ve tarihi bağların altını çizen Erdoğan, “Suriye halkı, tüm kesimleriyle bizim kardeşimizdir. Sınırlar ülkeleri ayırabilir ama kalplere sınır çizilemez. Asırlardır birlikte yaşadığımız komşularımıza sırtımızı dönmemizi bizden kimse beklemesin” dedi.
“Suriye’nin Toprak Bütünlüğünü Her Şartta Savunduk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısının korunmasını her zaman savunduğunu belirterek, “Türkiye’nin adil bir barış için verdiği mücadele, vicdani bir duruşun en güçlü örneğidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamaları, Türkiye’nin Suriye politikasında uzun yıllardır süregelen barış ve diyalog eksenli yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi. Erdoğan, bu tutumun hem Suriye halkı hem de bölgesel istikrar açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.