Tahir Karaman

Son günlerde Mersin’de yaşanan hareketlilik, kent halkında tedirginliğe yol açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı görüşme sonrası dile getirdiği “Suriye’den ve Lübnan’dan gelecek olanlara kapımız açık” ifadesi, bu iddiaları güçlendirdi.

Liman Hazırlıkları ve Göçmen Akını Endişesi

Mersin Limanı’nda ve çevresindeki çeşitli lojistik alanlarda geniş çaplı hazırlıkların yapıldığı ileri sürülüyor. Özellikle Lübnan’dan gelecek göçmenler için liman bölgesinde geçici yerleşim alanlarının oluşturulacağı ve kentin bu göç dalgasına karşı hazırlıklı olması konusunda yerel yöneticilere uyarılar yapıldığı iddia edildi. 150 bin kişilik göçmen dalgasına yönelik yapılan bu hazırlıkların hem ekonomik hem de sosyal anlamda Mersin’de ciddi değişimlere neden olabileceği konuşuluyor.

Kent Halkı ve Siyasi Çevreler Tepkili

Mersin Üniversitesi'nden Lojistikte Kariyer Desteği Mersin Üniversitesi'nden Lojistikte Kariyer Desteği

Bu iddialar kent genelinde kaygı yaratırken, vatandaşlar ve bazı yerel yöneticiler, altyapı ve barınma olanaklarının bu büyüklükte bir göç dalgasını karşılayamayacağı endişesini dile getiriyor. Bölge ekonomisi ve sosyal yapısı üzerindeki etkilerin ağır olabileceği yönünde uyarılar yapılırken, göçmenler için Mersin’in uygun bir yer olmadığını düşünen birçok kesim, bu tür bir göç dalgasına karşı çıkıyor.

Özellikle Mersin’de yoğun olarak yaşayan Suriye göçmenlerinin varlığı, kentteki bazı kesimler arasında halihazırda sosyoekonomik sıkıntılara yol açarken, Lübnan’dan gelmesi muhtemel yeni bir göç dalgasının kentteki hassas dengeleri daha da zorlayacağı belirtiliyor.

Resmi Açıklama Yok

Henüz hükümet kanadından bu iddialara dair net bir açıklama yapılmamış olsa da, bölgede yaşanan hareketlilik ve hazırlıklar, Mersin’in ciddi bir göçmen akınına sahne olabileceği yorumlarına neden oluyor. Liman ve çevresindeki çalışmaların ne kadar süreceği ve göçmen dalgasının ne zaman gerçekleşebileceği ise belirsizliğini koruyor.

Kaynak: Tahir KARAMAN