DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır’da gerçekleştirilen Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlığı Yönetmelik Lansmanı ve Çalıştayına katıldı. Etkinlikte engelli bireylerin yaşam şartları ve karşılaştıkları zorluklara dair önemli açıklamalarda bulunan Bakırhan, bu bireylerin yaşadığı eşitsizliklere dikkat çekti. Bakırhan, engelli vatandaşların karşılaştığı engellerin yalnızca fiziksel değil, sosyal ve ekonomik alanlarda da yoğunlaştığını belirterek, şunları söyledi: “Bugün burada bir kez daha görüyoruz ki, engelli bireyler toplumdan kopuk bir şekilde yaşamaya zorlanıyor. Bu, ne yazık ki sadece engellilerin yaşam koşullarını zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumun genelinde de eşitsizlikleri derinleştiriyor. Her şeyden önce, bu insanların haklarının ihlali, yalnızca bir sosyo-ekonomik sorun değil, bir insan hakları meselesidir.”
Tuncer Bakırhan, engellilerin temel insan haklarına erişim konusunda yaşadıkları engellerin hala ciddi boyutlarda olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin uluslararası taahhütlerinin yerine getirilmediğini dile getirdi. Bakırhan, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ni imzaladığını hatırlatarak, ancak bu sözleşmenin gerekliliklerinin tam olarak yerine getirilmediğini belirtti: “Türkiye, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni imzaladı. Ancak bu sözleşmenin gereklilikleri yerine getirilmiyor. Eğitimde, istihdamda ve sosyal hizmetlere erişimde engelli yurttaşlarımız ciddi ayrımcılıklara maruz kalıyor. Bütçeden engelli yurttaşlarımız için ayrılan pay sadece yüzde 1,2. Bu oranla, engellilerin yaşam koşullarını iyileştirmek mümkün değildir.”
Bakırhan, engelli bireylerin işgücüne katılımının artırılması gerektiğine de değinerek, istihdamda yaşanan eşitsizliklere karşı çözüm önerilerini sıraladı: “Engelli yurttaşlarımızın istihdamda daha fazla yer alması için sadece yasa değil, toplumsal bir dönüşüm gerekir. Bu dönüşüm, engellilere sadece fiziksel alanlarda değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik alanlarda da eşit fırsatlar sunmalıdır.”
Bakırhan, engellilerin toplumda eşit haklara sahip olmalarının önündeki en büyük engellerden birinin de iletişim engelleri olduğunu belirtti ve işaret dilinin yasal statüye kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi. Konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, şu ifadeleri kullandı: “İşaret dili hala yasal bir statüye sahip değil. Bu, işitme engelli yurttaşlarımızın kamusal alanda eşit yurttaşlık haklarını kullanmalarını ciddi şekilde engelliyor. Biz DEM Parti olarak, işaret dilinin yasal statüye kavuşturulması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
DEM Parti Eş Genel Başkanı, yerel yönetimlerin engelli bireyler için daha etkin hizmetler sunması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi “Belediyelerimiz, engelli yurttaşlarımızın yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmemeli. Onları karar alma mekanizmalarına dahil ederek, eşit yurttaşlık haklarını tam anlamıyla hayata geçirmek zorundayız. Yerel yönetimlerin bu alanda sorumluluk alması büyük bir önem taşımaktadır. Engellilerin toplumda daha aktif ve görünür bir şekilde yer alabilmesi için yerel yönetimlerin daha fazla inisiyatif göstermesi gerekmektedir.”
Savaşların engelli bireyler üzerinde yarattığı olumsuz etkiler de etkinlikte gündeme geldi. Bakırhan, bölgede yaşanan çatışmaların engelli nüfus üzerinde nasıl büyük bir tahribat yarattığını belirterek, bu konuda hükümetin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı: “Biz, bölgedeki savaşların yarattığı insani ve toplumsal maliyetin en ağırını engelli bireylerin taşıdığını görüyoruz. Çatışma alanlarında sakat kalan insanlar, yaşamlarının geri kalanında kaderine terk ediliyor. Hükümet bu konuda hiçbir sorumluluk almıyor. Oysa bu durumun önlenmesi de çözülmesi de mümkün. Engelli bireylerin savaşların acımasız sonuçlarından korunması için daha fazla önlem alınmalı.”
Bakırhan, konuşmasını engellilerin yaşam koşullarını iyileştirme ve eşit haklar talebini daha da güçlendirme çağrısıyla sonlandırdı. Engelli bireylerin toplumda daha eşitlikçi ve onurlu bir yaşam sürmelerinin, sadece engelli yurttaşların değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu ifade etti: “Engelli bireylerin eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürebilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Onların yaşam koşullarını iyileştirmek, hepimizin sorumluluğudur. Bu, yalnızca bir sosyal hizmet meselesi değil, bir insan hakları meselesidir. Bütün engelli bireylerin eşit haklara sahip olabilmesi için dayanışmamızı daha da güçlendireceğiz.”
Etkinlikte ayrıca yerel yönetimlerin engellilere yönelik hizmetlerini geliştirmek için atılması gereken adımlar ve somut çözüm önerileri tartışıldı. Yeni yönetmelik, engelli yurttaşların sosyal hayata katılımını artırmayı ve bağımsız yaşam haklarını desteklemeyi hedefliyor.