Devrim KARTAL

Depremler, sadece fiziksel hasarlarla kalmayıp, bireylerin ruh sağlığını da derinden etkileyebilen doğal afetlerdir. Bu bağlamda, deprem anksiyetesi, özellikle deprem bölgelerinde yaşayan veya geçmişte deprem deneyimi yaşamış kişiler arasında yaygın olarak görülen bir durum haline gelmiştir. Deprem anksiyetesi, bireylerin sürekli olarak bir felaket beklentisi içinde yaşamasına, günlük işlevselliklerinin ve yaşam kalitelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilir.

Bu anksiyete türü, kişilerin artçı sarsıntılar veya yeni bir deprem olasılığı karşısında aşırı duyarlı olmaları, sürekli güvenlik ve tehlike kontrolü yapmaları gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu sürekli kaygı hali, uyku bozuklukları, odaklanma güçlüğü ve irritabilite gibi psikolojik sorunlara yol açabilir, sosyal ilişkileri ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyebilir.

Deprem anksiyetesiyle baş etmek için uzmanlar, stres yönetimi teknikleri, derin nefes alma egzersizleri, meditasyon ve düzenli fiziksel aktivitenin yanı sıra profesyonel psikolojik destek alınmasını önermektedir. Ayrıca, deprem bilincini artırmak ve olası bir depreme karşı nasıl hazırlıklı olunacağını öğrenmek de anksiyeteyi azaltmada önemli bir adımdır.

Deprem anksiyetesi, doğal bir tepki olsa da, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Bu nedenle, yaşanan anksiyetenin farkında olmak ve gerekirse yardım aramak, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilerden korumak adına kritik öneme sahiptir. Toplum olarak depreme karşı bilinçli ve hazırlıklı olmak, bu tür psikolojik sorunlarla başa çıkma konusunda bireyleri güçlendirebilir.

Seismophobia (Deprem Korkusu) ile başa çıkmanın yolları nelerdir ?

“Seismophobia” olarak tanımlanan deprem korkusu veya deprem fobisi, kişinin olasılık dahilinde bulunan deprem riskleri nedeniyle kendisi ve sevdikleri için derin bir korku içine girmesi ve bu korkunun kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemesi şeklinde nitelendirilir.

‘Seismophobia’dan ileri derecede etkilenenlere uygulanan ilaçlı yöntemler de var ancak uzmanlara göre çok geç olmadan birkaç basit yöntemle, kendi kendinize de kontrol altına alabilirsiniz.

1) Psikiyatrist Jason Eric Schiffman, ne şiddette deprem fobisi yaşıyor olursanız olun rutinde kalmaya kendinizi zorlamanız gerektiğini söylüyor ve uyarıyor: “Rahatlamak için alkol ya da sigarayı dostunuz sanmayın.”

2) Korkunuzu bastırmayın, anlaşılmayacağınız endişesiyle yaşadıklarınızı içinize atmayın. Çünkü ‘duygusal tepkisiz’ler travmayı daha ağır yaşıyor. Görmezden gelerek bu duygularla başa çıkmaya kalkışmak tahmin ettiğinizden daha ciddi sonuçlar doğuruyor.

Mersinli Milli Sporcu Öykü Özbey’den Büyük Başarı Mersinli Milli Sporcu Öykü Özbey’den Büyük Başarı

3)Kaçınma davranışları sandığınız kadar masum değil. Örneğin çocuğunuzla beraber yatmak, kapıyı kapatmamak, kilitlememek, karanlık odada uyumaktan kaçınmak gibi davranışlarınızdan vazgeçin. Ancak korkularınızın üzerine yavaş yavaş gidin, bir anda tüm kaçınma davranışlarını durdurmaya çalışmayın. Çocuğunuzun sizi taklit ettiğini unutmayın, ona ruh halinizi belli etmeyin.

4) Zihinsel olarak hazırlanın. Daha sakin, soğukkanlı kalmak için bir planlama yapın. Özellikle çocuğunuzun depreme hazırlıklı olduğunu bilmek sizi zihinsel olarak rahatlatır.

5) Bilişsel-davranışçı psikoterapilerle olası bir depremle ilgili gerçekçi inanışları ve düşüncelerinizi test etme ve bunların yerine daha gerçekçi şekilde düşünebilmeye başlayabilirsiniz. Böylelikle deprem korkusunun duygusal, fiziksel ve zihinsel belirtileri ortadan kalkacak, kaçınma davranışları zamanla azalacak hatta son bulacak.

6) Bir deprem çantanız olabilir ama her an tehlikeyi hatırlatacak şekilde, mesela odanızın baş köşesine konumlandırmayın.

7) Felaketlere hazırlanma rehberi niteliğindeki “Organize for Disaster” adlı kitabıyla dikkat çeken Judith Kolberg, “Önceden acil durumda yanınıza almanız gereken 10 şeyi bir kâğıda yazın. Ardından listedekileri önce 5’e, sonra 3’e indirin” diyor.