DOĞU’NUN BÜYÜLEYİCİ SARAYI (İSHAK PAŞA SARAYI) (2)

Abone Ol

İshak Paşa’nın yattığı düşünülen sekizgen planlı türbe, geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiştir.Türbe üzerinde hayat ağacı motifi de bulunmaktadır. Üzerindeki motiflerin 6 cm. kadar derinleşerek işlenmesi bize, bu yontuların işçiliğindeki sanatsal derinliğini gösterir.

 Avluda, musluğundan süt ve su aktığı söylenen bir çeşme bulunur. Çeşmenin üzerinde, su ile gül arasındaki aşkı sembolize eden, bir damla motifinin içinde, kıvrık dal ve yapraklarla birlikte işlenmiş, gül motifi dikkat  çekicidir.

Sarayın iki ayrı renkli  taşla örülmüş minaresi, oldukça ilginçtir. Kubbenin içi, ağaç ve çiçek tasvirleri gibi zengin bitkisel motiflerle süslenmiştir. Fakat motifler özelliklerini yitirmek üzeredir. Caminin kubbesi, Semerkand kümbetlerini andırır.

Sarayın  bir diğer köşesi, kuzey cephede üzeri yıkılmış cumbalı odadır. Burada odanın cumbasını taşıyan ve  dışarıya sarkan  ahşap konsollarda, Türk-İslam sanatında görülmeyen  heykel örnekleri yerleştirilmiştir. Sarayın kurucusu İshak Paşa’yı simgeleyen insan, gücü simgeleyen aslan ve  en üste yerleştirilen kartalla da yücelik sembolize edilmiştir.

Sarayın zindanında, davalar sonucunda, suçu ağır olanların daha karanlık, az olanların ise daha aydınlık bölümlerde tutulduğu zindan odaları vardır.

Sarayın günümüz teknolojilerini aratmayan kalorifer, kanalizasyon ve su tertibatı bulunur. Ocaklarda ısıtılan sıcak suyun, toprak künkler aracılığıyla yapı içerisinde dolaştırılmasıyla oluşturulan kalorifer sistemiyle, iç mekânlar ısıtılmıştır.Yapıldığı dönem dikkate alındığında, sarayda çok  ileri bir ısıtma sistemi olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür.

İshak Paşa Sarayı’nın karşısında, sarayda katiplik yapan Mem ü Zin’in yazarı Ahmedi Han-i’nin camisi ve türbesi vardır. Türbe ve caminin yukarısındaki tepede  ise Urartular’dan kalma bir kale yer alır.

Günümüz restorasyon anlayışının çarpıklıklarını, İshak Paşa Sarayı’nda da görmekteyiz. Pvc çatı kaplamaları, sarayın  özgünlüğünü kaybettirmiş. Oysa 2000’li yılların başında gezdiğim eser, günümüzden çok daha doğal ve güzeldi.

 İshak Paşa Sarayı,  bir  saraydan ötedir. O canlı bir tarih, O, masal dünyasının  sır dolu efsanelerini  koridorlarında gizleyen, eşsiz bir yapıdır. Yükseklerde bir kartal yuvasını andıran sarayı,  gün batımında izleme şansınız olursa, batan günün pastel renklerinin, sarayın kızıl toprak tondaki taşlarıyla olan raksına, tanıklık edebilirsiniz.