Dünyayı Değiştiren Bitkiler

Abone Ol

Çay, şeker, patates, pamuk, koka ve kinin... Bu bitkiler, dünya tarihi üzerinde en az insan faktörü kadar etkili oldular. Aynı zamanda insanlığın ve ulusların kaderini de değiştirdiler. Bu yazımda, bu bitkilerin birkaçının tarihçesini anlatmak istiyorum.

Çay

Çayın ortaya çıkışı, M.Ö. 2737 yılında Çin İmparatorluğu'na kadar uzanır. Rivayete göre İmparator Shen Nung çay bitkisinin yanında otururken, elindeki sıcak su dolu kaseye birkaç yaprak düşer. Düşen yaprakların suya verdiği renk ve tat imparatorun çok hoşuna gider. Çayı ilk kez içen imparator şifa bulur ve sonrasında çay ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Çin'de ticaretin gelişmeye başlamasıyla, çay da ticari bir ürün haline gelir. Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler, burada çayla tanışır ve bitkiyi ülkelerine götürürler. Japonya'dan Hindistan ve İran'a yayılan bitki, 1606 yılında Avrupa'ya gider. Hollanda ve Fransa, çay tüketimine öncülük eden ülkeler olur. Çayın Amerika'ya geçişi, bugün New York olarak bilinen New Amsterdam'a yerleşen Hollandalı kolonilerle gerçekleşir. 1800'lü yıllarda, Avrupa ve Amerika'da çay endüstrileri boy göstermeye başlar. Thomas Lipton'un ilk dükkanı bu dönemlerde, İskoçya'nın Glasgow şehrinde hizmete girer. Büyük Britanya, 1773 yılının hemen başında sömürgelere ödenmesi çok zor olan çay vergisi getirir. Londra'yı protesto etmek isteyen Amerika'daki koloniler, bu yüksek vergiye öyle öfke duyarlar ki; 16 Aralık 1775 yılında Boston Limanı'na tahmini 46 ton çay dökerek bağımsızlık ateşini yakarlar. Bu olay Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nın çıkmasına neden olan bir kıvılcım olur. Boston Çay Partisi olarak anılacak bu olay, ABD tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olur. Çay isyanının yaktığı ateş durmaz ve 4 Temmuz 1776'da okunan Bağımsızlık Bildirgesi'nin ardından ABD kurulur. Bu olay, 1789 Fransız Devrimi'ne de öncü olur.

Şeker

Şekerin anavatanı olarak Doğu ve Güneydoğu Asya kabul edilir. Pasifik Okyanusu'ndaki adalarda Polynesialıların, 5000 yılı aşkın süredir şeker kamışından şeker elde ettikleri söylenir. Şeker konusundaki net bilgiler ise M.Ö. 540 yılına dayanır. O tarihlerde Hindistan'a sefer yapan Pers İmparatoru Darius, İndus Nehri boyunca şeker kamışı yetiştirildiğini ve halkın bunları gıdalarını tatlandırmak için kullandıklarını görür. Şekerin dünyaya yayılması böyle başlar. 200 yıl sonra Asya'nın batı kesimlerini fetheden Büyük İskender, şeker kamışını beraberinde götürüp; Akdeniz ülkeleri ve Afrika'nın doğu kıyılarına tanıtır. Amerika'nın keşfinden sonra ise Kolomb, deneme dikimleri yapmak üzere Karayip Adaları'na şeker kamışı götürür. Bitki buradaki bol güneş ışığı, yoğun yağmur ve verimli topraklara son derece uyumludur. Böylece Amerika'nın keşfinden sadece 28 yıl sonra, kıtanın birçok yerine binlerce fabrika kurulur. Şeker üretiminin tüm Amerika'da yayılması ve büyük ölçekli fabrikaların da kurulmasıyla birlikte, daha fazla işçiye ihtiyaç duyulur ve bunun sonucunda Afrika'dan köleler getirilir. Bu yönüyle şeker, aynı zamanda Amerika'da kölelik sisteminin ortaya çıkmasına neden olur.


Patates

Patates, 7000/10000 yıl önce Peru'da ekimine başlanan bir bitkidir. Avrupa serüveni 1500'lü yıllarda, Güney Amerika'daki And Dağları bölgesine gelen İspanyol gemiciler ile başlar. İspanyollar burada ilk defa gördükleri patatesi çok lezzetli bulur ve Avrupa'ya götürürler. İspanya'nın güneyinde hemen ekilmeye ve yetiştirilmeye başlanır. Ardından hediye etmek ve tanıtmak amacıyla İtalya ve Portekiz'e götürülür. 1600'lere doğru İngiliz gemiciler de Amerika dönüşlerinde yanlarında patates getirmeye başlar. Sonrasında İrlanda, İskoçya ve Galler'de yetiştirilmeye başlanır. Amerika kıtasından gelen patates, kıtlık ve savaş sorunlarıyla yüzyüze olan Kuzey Avrupa'ya adeta ilaç olur. Tahıllardan dört kat fazla karbonhidrat içeren patates, açlığı gidermede büyük öneme sahip olmuş; sık sık savaşların yaşandığı bu yıllarda, insanların hayatta kalmalarına yardımcı olmuştur. Birçok tarihçiye göre patates Kuzey Avrupa'yı yok olmaktan kurtarmıştır.

Bu haftaki yazımı sonlandırırken, konuyla ilgili olarak Henry Hobhouse'nin Değişim Tohumları adlı kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.