ERDEMLİ İLÇESİNDEKİ İMAR PLANI FELAKETİ GİDEREK ARTIYOR

Abone Ol

Erdemli, yüzmeye oldukça elverişli olan pek çok plaja ev sahipliği yapan, Mersin'in sahil kesiminde yer alan yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Yaz tatilini Erdemli'de geçirmek isteyenler, plajların ince kumlu ve denizin sakin olması sebebi ile vakitlerinin çoğunu plaj ve koylarda geçirmektedirler.
Ne yazık ki; son yıllarda Erdemli ilçesindeki imar planı felaketi giderek artıyor. Bu felaket, plansız ve kontrolsüz yapılaşmanın sonucudur. Erdem’li Belediyesi'nin yüksek kat imar izni vermesi, kıyı şeridindeki doğal dengeyi ve çevresel bütünlüğü ciddi şekilde tehdit eden bir karardır. Bu karar, çevresel sürdürülebilirlik ilkesine aykırıdır ve bölgeyi plansız yapılaşma felaketine sürüklemektedir.
Çeşmeli, Kargıpınarı ve Erdemli plansız imar planlarıyla adeta talan edilmektedir. Yüksek apartmanlar, ticari kompleksler ve turistik tesisler, kıyı çizgisini bozarken, denizel ekosistemi ve doğal yaşamı da tehdit etmektedir. Kumsalların betonlaşması, deniz suyunun kirlenmesi ve denizel canlıların yaşam alanlarının yok olması, bölgenin ekolojik dengesinin ciddi şekilde bozulmasına neden olmaktadır.
Erdemli'nin imar planı felaketi, sadece çevresel sorunlara değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik sorunlara da yol açmaktadır. Plansız yapılaşma ve Yüksek katlı yapılar, yerel halkın yaşam kalitesini düşürürken, bölgede işsizlik ve gelir adaletsizliği gibi sorunları da artırmaktadır.
Öte yandan inşa edilen yüksek katlı binalar ile hemen yanlarında bulunan 2-3-4 katlı, binalar, bir Akdeniz kenti olan ve kendine ait mimarisi bulunan bu kentin dokusuna zarar vermekte ve estetik anlamda da tezatlık oluşturmaktadır. Bu konuda da, ilgili kurumların ciddi bir düzenleme yapması gerektiğini düşünüyorum. Bunun olumsuz etkilerini ve sonuçlarını da yakın süreçte göreceğiz.
Yüksek katlı binalar sahil şeridindeki doğal güzellikleri tahrip ederken, aynı zamanda deniz suyunun kirlenmesine de katkıda bulunmaktadır. Bu yapılardan kaynaklanan atık ve kirlilik, denizel yaşamı olumsuz etkilerken, kıyıya yayılan yapılaşma doğal dengeyi alt üst eder.
Bu yapılar, doğal yaşamı olumsuz etkilemektedir. Doğal güzellikleri tahrip ederken, kıyı erozyonunu artırır ve yerel deniz canlılarının yaşam alanlarını yok ediyor.
Ayrıca, yüksek apartmanlar doğal afet risklerini de artırır. Tsunami, sel ve fırtına gibi doğal afetlerde, bu yapılar hem kendi sakinleri için hem de çevredeki alanlar için ciddi tehlike oluşturabilir. Özellikle deprem gibi ani ve şiddetli doğal olaylarda, yüksek yapılar büyük zarar görebilir ve can kayıplarına neden olabilir.
6 Şubat deprem felaketinin yansımalarının Mersin’de etkili olduğunu gözlemledik, “Özellikle yüksek katlı binalarda yaşayanlarda depremin yarattığı korku unutulmamalıdır. 
Bu nedenle, Çeşmeli, Kargıpınar’ı Erdemli kıyılarında yükselen yüksek apartmanların yapılaşma politikaları gözden geçirilmeli ve çevresel etkileri dikkate alınarak sürdürülebilir bir kalkınma planı oluşturulmalıdır. Doğal dengeyi korumak, deniz kıyısı ekosistemini korumak ve gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre bırakmak için acil önlemler alınmalıdır.
Bununla birlikte, plansız yapılaşmanın yol açtığı bir diğer sorun da doğal afet risklerinin artmasıdır. Deprem, tsunami ve sel gibi doğal afetlerde, plansız ve kontrolsüz yapılaşma, ciddi can ve mal kayıplarına yol açabilir. Yüksek apartmanlar ve betonarme yapılar, bu tür afetlerde daha fazla zarar görebilir ve felaketin boyutunu artırabilir.
Bu felaketi önlemek için acil önlemler alınmalıdır. Erdemlinin imar planları gözden geçirilmeli ve çevresel etkileri dikkate alınarak sürdürülebilir bir kalkınma planı oluşturulmalıdır. 
Doğal dengeyi korumak, yerel halkın yaşam kalitesini artırmak ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak için adımlar atılmalıdır.  Aksi takdirde, Erdemlinin doğal güzellikleri ve ekosistemi kalıcı olarak zarar görebilir.
Yerel halkın yaşam kalitesi düşebilir ve gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre bırakma sorumluluğu ihmal edilmiş olacaktır.