AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti "Milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar" sözleriyle hedef aldı, "kadın düşmanı zihniyetin AKP iktidarıyla tarihe karıştığını" savundu.

Erdoğan,Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Kadın haklarıyla ilgili kampanyaları eleştiren Erdoğan, "Erkek ile kadın arasında ne bir rekabet ne bir üstünlük yarışı söz konusu değildir. Medeniyetimiz kadın erkek demeden yaratılanı eşit görür" dedi.

İstanbul Sözleşmesi'ne işaret eden Erdoğan, "6284 Sayılı Kanunun tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır" diye konuştu.

Nüfus istatistikleri hakkında değerlendirmelere bulunan Erdoğan, bir kez daha 'aile kurumu'nun Türkiye'de "tehdit ve tehlike altında" olduğunu savundu.

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

"Kadınların eğitiminden siyasi temsiline, çalışma hayatına katılımından teşebbüs desteğine kadar sayısız başlık altında hayata geçirdiğimiz uygulamaları en iyi sizler biliyorsunuz. Keza kadına yönelik şiddetle mücadele hususundaki samimiyetimizin, kararlılığımızın, 'sıfır tolerans' yaklaşımımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadele, aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan politikalarımızın en önemli unsuru olmayı sürdürüyor. Hükümetlerimiz döneminde yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun'un tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi, bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla bu konudaki dirayetli tutumumuzu inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz.

Unutmayalım, uzatılan her mikrofona, yapılan her paylaşıma, gördükleri her habere kin kusanlar, şunu çok iyi bilsin ve anlasın. Kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı. Kadınlar 23 senede sizin buram buram kibir kokan düzeninizi yerle bir etti. Yıllarca büyük bir titizlikle inşa ettiğiniz o cam tavanlar paramparça oldu. Kadınların başörtüsüne, kılık kıyafetine, inancını kamusal alanda yaşama iradesine saygı duymayı öğreneceksiniz. Kamunun ve özel sektörün tepe noktalarında daha fazla kadın görmeye alışacaksınız. Kadınların hayatın her alanında özgürce yer aldığı, düşüncelerini özgürce ifade ettiği, inançlarını özgürce yaşadığı yeni Türkiye'ye eninde sonunda uyum sağlayacaksınız. Tekrar söylüyorum. Kadın düşmanı zihniyet, AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır. Biz sorumluluk makamında olduğumuz sürece de orada kalacaktır. Son 23 yılda Türkiye'yi kadınlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık, demokrasi ve özgürlüklerde parmakla gösterilen bir konuma getirdik. Türkiye Yüzyılı'nı da inşallah yine siz kadınlarla birlikte omuz omuza inşa edeceğiz"

Aleni Cinsel İlişkiye 8 Yıl Hapis Öngören Teklif TBMM’de Aleni Cinsel İlişkiye 8 Yıl Hapis Öngören Teklif TBMM’de

BİR KEZ DAHA 'AİLE' VURGUSU YAPTI

Nüfus istatistikleri hakkında değerlendirmelere bulunan Erdoğan, bir kez daha 'aile kurumu'nun Türkiye'de "tehdit ve tehlike altında" olduğunu savundu.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu konuyu her gündeme getirdiğimizde bizi eleştirmek, bizi yaftalamak, ezberlenmiş cümlelerle bize saldırmak dışında hiçbir şey yapmıyorlar ama en iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani ülkemizi ve milletimizi özellikle nüfus konusunda endişe verici bir gelecek bekliyor.

Batı'nın bile kurtulmak için yollar aradığı cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu dikkat ederseniz muhalefet yapıyor. Belediyelerde personele maaş dahi ödeyemezken bakıyorsunuz, milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerde ortaya çıkan yolsuzlukları ise hepimiz ibretle takip ediyoruz. Elbette mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil, neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Toplumun temeli olan aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz.

Asıl tehlike budur çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve '1+1' ev onlara yetiyor. Avrupa devletleri, kendi nüfusları ülkenin çarklarını çevirmeye yeterli olmadığı için sürekli dışarıdan göçmen alıyor. Bunun için sosyal medya mecraları dahil her türlü propaganda aracını kullanıyorlar. Türkiye'yi sürekli karalayan, ülkemizi kötüleyen paylaşımların önemli kısmı, bu kara propagandanın ürünüdür. Muhalefet de bu algı operasyonuna taşeronluk yapıyor. Eş zamanlı olarak yabancı düşmanlığı körüklenerek ülkemiz ekonomisine ve insani diplomasiye zarar verilmek isteniyor.

Kadınların eğitiminden siyasi temsiline, çalışma hayatına katılımından teşebbüs desteğine kadar sayısız başlık altında hayata geçirdiğimiz uygulamaları en iyi sizler biliyorsunuz. Keza kadına yönelik şiddetle mücadele hususundaki samimiyetimizin, kararlılığımızın, 'sıfır tolerans' yaklaşımımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadele, aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan politikalarımızın en önemli unsuru olmayı sürdürüyor. Hükümetlerimiz döneminde yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun'un tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi, bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla bu konudaki dirayetli tutumumuzu inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz.

Kaynak: Haber Merkezi