Espressolab’in “Başarı” Hikâyesi: Girişimcilik Mi, Ayrıcalıklı İlişkiler Mi?

29 yaşında küçük bir kahve dükkânıyla yola çıkan Esat Kocadağ’ın kurduğu Espressolab, yalnızca 10 yılda 11 ülkede 234 şubeye ulaşarak dev bir kahve zinciri haline geldi. 2023’te 1 milyar 200 milyon TL ciroya ulaşan marka, girişimcilik örneği olarak gösterilse de arka plandaki aile sermayesi ve siyasi bağlantılar dikkat çekiyor.

Kurucusu Esat Kocadağ Kimdir?

Espressolab’in kurucusu Esat Kocadağ, Türkiye’nin en büyük tatlı zincirlerinden biri olan Sütiş’in kurucusu Mevlüt Kocadağ’ın oğludur. 15 yaşından itibaren yaz tatillerinde Sütiş’te çalışarak sektöre adım attığını belirten Kocadağ, hâlihazırda Sütiş’in de sahibi konumunda. Espressolab’in yönetiminde ise ağabeyi Emre Kocadağ yer alıyor. Emre Kocadağ aynı zamanda Beşiktaş Spor Kulübü’nün eski Asbaşkanı olarak da tanınıyor.

Espressolab Nasıl Büyüdü?

Kocadağ’a göre marka 1,5 yıl içinde 134 yeni şube açtı. Şubelerin yalnızca 22’si doğrudan Kocadağlara ait; diğerleri imtiyaz sistemiyle çalışıyor. Ancak isim hakkı karşılığı her bir şube yaklaşık 700 bin TL ödüyor ve cirosunun yüzde 5’ini Kocadağlara aktarıyor. 2024 yılı hedefi ise 400 şubeye ulaşmak. Türkiye dışında Mısır, Fas, Almanya, Dubai, Güney Afrika gibi 10 farklı ülkede faaliyet gösteren Espressolab, kahve çekirdeklerini ise Afrika ve Güney Amerika’daki çiftliklerden tedarik ediyor.

Sütiş’in Gölgesinde Yükselen Marka

Espressolab’in büyüme hikâyesi, babadan kalan Sütiş markasıyla da doğrudan ilişkili. Sütiş’in, Kadir Topbaş döneminde birçok ayrıcalıkla büyüdüğü iddiaları bulunuyor. Mevlüt Kocadağ’ın, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kuzeni olduğu biliniyor. Bu aile bağı sayesinde Rumelihisarı, Topkapı Sarayı gibi kritik noktalarda Sütiş’e kıyak imar düzenlemeleri yapıldığı belgelerle gündeme gelmişti.

Özgür Özel’den Boykot Çağrısı: Espressolab, Ülker, D&R ve Daha Fazlası Özgür Özel’den Boykot Çağrısı: Espressolab, Ülker, D&R ve Daha Fazlası

Üniversiteler Üzerinden Yayılma Stratejisi

Espressolab’in ilk şubesi 2014 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, işçilerin yemek yediği küçük bir alanda açıldı. Ardından marka hızla İstanbul’daki üniversitelerde yayılmaya başladı. Toplamda 15 üniversite kampüsünde faaliyet gösteriyor. Kocadağ ailesinin, Topbaş ailesiyle birlikte Pigastro isimli başka bir gıda şirketiyle üniversite kantinlerini işletmesi, bu yayılmayı kolaylaştıran önemli etkenlerden biri olarak görülüyor.

Reklamını Erdoğan ve Bahçeli Yaptı

2020 yılında Ayasofya’nın yeniden ibadete açıldığı gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin birlikte Espressolab’de kahve içmesi, markanın ulusal çapta tanınmasında kritik rol oynadı. O gün basında çıkan haberler ve sosyal medya paylaşımları, adeta bir reklam kampanyası işlevi gördü. Benzer şekilde Bilal Erdoğan’ın da Espressolab şubesine yaptığı ziyaret, yine medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaştırıldı.

Fas Başbakanı Ortak Çıktı

Yurt dışı açılımında ise Fas Başbakanı Aziz Ahnuş ile olan ortaklık öne çıkıyor. Fas’ta 13 şubesi bulunan markanın, Ahnuş’un sahip olduğu 560 benzin istasyonu sayesinde kutulu kahve üretimini ve ihracatı da planladığı ifade ediliyor.

Çalışma Koşulları Tartışmalı

Espressolab’in genişlemesinin ardında emek sömürüsüne dayalı uygulamaların olduğu da iddialar arasında. Vialand şubesinde başlangıçta çalışanlara verilen yemek ve içecek haklarının zamanla kısıtlandığı, kahvelere aroma katmanın dahi "masraf" gerekçesiyle yasaklandığı belirtiliyor.

Espressolab Bilal Erdogan

Kaynak: SOL