Gündem

Fatma Girik Anmasında Katılımcı Sayısı Az: "Büyük Vefasızlık"

Yeşilçam’ın çınarı Fatma Girik aramızdan ayrılışının 2. yılında mezarı başında anıldı. Girik için düzenlenen anmaya az sayıda katılımcı gelmesi vefasızlık olarak nitelendirildi.

Abone Ol

Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncularından Fatma Girik aramızdan ayrılışının 2. yılında Bodrum’da bulunan Torba Mezarlığı’ndadaki kabri başında anıldı. Girik’in anmasına az sayıda yurttaşın katılması vefasızlık olarak nitelendirildi.

Anma töreninde konuşan Bodrum Belediye Başkan Vekili Emel Çakaloğlu, “Çok kıymetli Fatma Girik’i ikinci ölüm yıl dönümünde anıyoruz. Geçen sene annesini de kaybettik. Değerli sanatçımız Memduh Ün ve Akrep Nalan da komşusu burada. Saygıyla, sevgiyle kendilerini ziyaret edip dualar ettik. Mekanları cennet olsun” dedi.

FATMA GİRİK’İN HAYATI

Usta oyuncu, 12 Aralık 1942’de İstanbul Sultanahmet’te dünyaya geldi. Cağaloğlu Kız Lisesine devam ederken 14 yaşında figüran olarak sinemaya adım atan sanatçı, 15 yaşına geldiği 1957’de Seyfi Havaeri’nin senaryosunu yazıp yönettiği “Leke” filminde ilk başrolünü oynadı.

Fatma Girik, figüran olarak oynadığı filmlerden birinin setinde tanıştığı Memduh Ün’ün yönetmenliğini üstlendiği 1960 yapımı “Ölüm Peşimizde” filmindeki rolüyle dikkati çekti.

180’İN ÜZERİNDE YAPIMDA ROL ALDI

Kariyeri boyunca 180’in üzerinde filmde ve birçok dizide rol alan sanatçı, 1957’de “Memiş İş Peşinde”, “Leke”, 1958’de “İstiklal Uğrunda”, “Çakır Eminem”, 1960’ta “Üsküdar İskelesi”, “Vatan ve Namus”, 1961’de “İki Damla Gözyaşı”, “Duvaksız Gelin”, 1962’de “Küçük Beyefendi”, “Cengiz Han’ın Hazineleri”, 1963’te “Bulunmaz Uşak”, “Yaralı Aslan”, 1964’te “Köye Giden Gelin”, “Keşanlı Ali Destanı”, 1965’te “Kartalların Öcü”, “Hırsız”, 1966’da “Karakolda Ayna Var”, “Avare Kız”, 1967’de “Yaprak Dökümü”, “Sürtüğün Kızı”, 1968’de “Köroğlu”, 1969’da “Menekşe Gözler”, “Boş Beşik”, “Şoför Nebahat”, 1971’de “Kerem ile Aslı”, “Mahşere Kadar” adlı unutulmaz filmlerin de aralarında olduğu çok sayıda yapımda başrol oynadı.

Girik, 1972’de “Leyla ile Mecnun”, “Ekmekçi Kadın”, 1973’te “Rabia”, “Ezo Gelin”, “Hz. Ömer’in Adaleti”, 1974’te “Talihsiz Yavrum”, “Önce Vatan”, 1975’te”Ağrı Dağı Efsanesi” ve “Ana Kurban Can Kurban”, 1976’da “Kadın Hamlet”, 1977’de “Ana Ocağı”, “Hatasız Kul Olmaz”, 1978’de “Gelincik” ve “Yaşam Kavgası”, 1980’de “Bağrıyanık”, 1981’de “Kanlı Nigar”, 1982’de “Gülsüm Ana”, 1984’te “Postacı”, “1985’te “Yılanların Öcü” filmlerinde başrolü üstlendi.

EN İYİ KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde 1965 ve 1967’de “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü alan sanatçı, 1998’de “Yaşam Boyu Onur Ödülü”, 1. ve 3. Adana Altın Koza Film Festivali’nde de yine “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünün sahibi oldu. Fatma Girik, 18. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ise “Aziz Nesin Emek Ödülü”ne layık görüldü.

Sanatçı, Yeşilçam’ın birçok ünlü oyuncusu gibi bir dönem plak yaptı. Öztürk Serengil’le 1965’te “Aguş/Aşka Şepke” adlı albümü yapan Girik, 1975’te ise “Aşk Düğümü/Su Sızmazdı Aramızdan” adlı 45’liğe imza attı.

Siyasete de adım atan Girik, Sosyaldemokrat Halkçı Partide (SHP) 1989-1994 yıllarında Şişli Belediye Başkanı olarak görev üstlendi. Sanatçı, bir dönem, televizyonda “Söz Fato’da” adlı programın sunuculuğunu üstlendi. Sinemada 1990’lı yıllardan itibaren daha az görünmeye başlayan usta isim, en son 2012 yapımı “Babalar ve Evlatlar” adlı filmde rol aldı.

“BİR 78 YILIM DAHA OLSA YİNE SİNEMAYA VERİRDİM”

Girik, vefatından önce İzdiham dergisinde yer alan söyleşisinde, harika bir hayat geçirdiğini belirterek, “Halk beni çok sevmiş, şükürler olsun hala seviyor da. Ne mutlu bana, yıllarımı verdiğim sinema sanatı, büyük güzellikler getirdi yaşamıma. Bu sebeple çok iyi hissediyorum. Bir 78 yılım daha olsa yine sinemaya verirdim. Nasıl ki bir anne için çocuk hiçbir zaman pişmanlık, yorgunluk, harcanan yıllar değildir, benim de çocuğum sinema oldu. En güzel duyguları, heyecanları, sevinçleri, endişeleri sinema ile yaşadım. İyi ki de öyle yapmışım.” ifadelerini kullanmıştı.

Sanatçı, hayatı boyunca hiç ayrılmadığı eşi Memduh Ün’ün 2017’de vefatının ardından verdiği bir röportajda, eşine duyduğu özlemi şu sözlerle aktarmıştı:

“Evimin damı, çatısı çöktü. Hala inanamıyorum öldüğüne. Bazen Bodrum merkeze iniyorum. Bakıyorum saat geç oldu. Aklıma Memduh geliyor. Eve geç kalmayayım, bekler, ilaçları geç kalır diye. Sonra birden ‘Nereye yetişeceğim, o artık yok ki.’ diyorum.

Özlemek dünyanın en ağır yüküymüş. Her şeyini özlüyorum. Diş fırçasının üzerine macun sıkmasını bile. Memduh bana, ‘Ya Fatocuğum sen güzel macun sıkıyorsun. Sen sıksana.’ derdi. Her şeyimizi birlikte yapardık. Bir yere gideceğimiz zaman, ‘Memduh çok yorgunum gitmeyelim.’ dediğimde, ‘Giyin, giyin, insanlar güzel kadın görsün.’ derdi.”

Yeşilçam’da Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın ile “dört yapraklı yonca”yı oluşturan Fatma Girik, tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 24 Ocak 2022’de hayatını kaybetti. Unutulmaz oyuncu, Muğla’nın Bodrum ilçesine defnedildi.