Yurt Genelinde Yağış ve Soğuk Hava Uyarısı Yurt Genelinde Yağış ve Soğuk Hava Uyarısı

2024 yılı, aşırı hava olaylarının dünya genelinde nasıl yıkıcı sonuçlar doğurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Climate Central ve World Weather Attribution (WWA) iş birliğiyle hazırlanan rapor, iklim değişikliğinin artık geleceğin değil, bugünün gerçeği olduğunu kanıtlıyor. Rapora göre, geçtiğimiz yıl yaşanan 26 büyük aşırı hava olayı, en az 3 bin 700 kişinin hayatını kaybetmesine ve milyonlarca insanın evlerini terk etmesine neden oldu.

Sıcak Günler Arttı, Hayatlar Yandı

Rapora göre, 2024 yılında dünyada 41 gün daha fazla "tehlikeli sıcak gün" yaşandı. Bu sıcaklıkların en çok vurduğu ülkeler arasında gelişmekte olan ada devletleri dikkat çekiyor. Fiji ve Bahamalar gibi ülkeler, 130’dan fazla ek sıcak günle adeta kavrulurken, 22 Temmuz, kaydedilen en sıcak gün olarak tarihe geçti.

El Niño etkisi, bazı bölgelerde hava olaylarını tetiklemiş olsa da rapor, birçok felaketin temel sebebinin insan kaynaklı ısınma olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, Amazon’daki tarihi kuraklık ve Asya’daki sıcak hava dalgalarının arkasında El Niño’dan çok fosil yakıtların yol açtığı küresel ısınma yatıyor.

Açlık ve Susuzluk Krizi Kapıda

Yüksek sıcaklık ve kuraklıklar, gıda güvenliğini tehdit ediyor. Raporda, İtalya’nın Sicilya ve Sardinya adalarında yaşanan şiddetli kuraklıkların buğday üretiminde büyük kayıplara neden olduğu ve su tasarruf önlemlerinin hayati hale geldiği vurgulanıyor. Benzer şekilde, Güney Afrika’da kuraklık 20 milyon insanı açlık riskiyle karşı karşıya bıraktı.

Amazon Ormanları ve Pantanal Sulak Alanları’ndaki kuraklıklar ve orman yangınları ise biyolojik çeşitliliği ciddi şekilde azalttı. Bu felaketler, tarım ve hayvancılığı olumsuz etkileyerek kırsal bölgelerde insani krizlere yol açtı.

Sıcak Atmosfer, Şiddetli Sağanaklar

Küresel ısınmanın artması, atmosferin daha fazla nem tutmasına neden oluyor ve bu da aşırı yağışları tetikliyor. Raporda incelenen 16 sel olayından 15’i, iklim değişikliği kaynaklı şiddetli yağışlarla ilişkilendirildi. Özellikle Sudan, Nijerya ve Çad’da Temmuz’dan itibaren birkaç ay süren yağmurlar, en az 170 kişinin ölümüne ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtı.

Bunun bir diğer örneği, “iklim cenneti” olarak tanınan Güney Appalachia’da meydana gelen sel felaketi. Bölgeyi vuran bu aşırı yağışlar, 227’den fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

Erken Uyarı Sistemleri Hayat Kurtarıyor

Rapor, yaşanabilecek felaketlere karşı hazırlıklı olmanın önemine dikkat çekiyor. İspanya’nın Valencia kentinde yaşanan sellerde, ölenlerin büyük bir kısmının yaşlı ve hareket kısıtlılığı olan kişiler olduğu vurgulanıyor. Araştırmacılar, erken uyarı sistemlerinin yeterli olmadığı bölgelerde kayıpların daha büyük olduğunu belirtiyor ve sel savunma altyapısının iyileştirilmesinin gerekliliğini hatırlatıyor.

Fosil Yakıt Kullanımını Azaltmadan Kriz Çözülmez

2024 yılında incelenen neredeyse tüm felaketlerin ortak sebebi fosil yakıt tüketimi oldu. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarının kullanımına devam edilmesi, atmosferdeki ısının yükselmesine ve felaketlerin şiddetlenmesine neden oluyor. Raporda, aşırı hava olaylarından kaynaklanan can kayıplarının önlenebilir olduğu ancak geç kalındığı için felaketlerin kaçınılmaz hale geldiği belirtiliyor.

Araştırmacılar, yeni yılda sıcaklık kaynaklı ölümlerin anlık raporlanması, erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması ve iklim krizine karşı en savunmasız ülkelere finansal destek sağlanması gerektiğini belirtiyor. Dünya liderlerine çağrıda bulunan uzmanlar, fosil yakıtlardan uzaklaşmadan eşit ve dayanıklı bir toplum inşa etmenin mümkün olmadığını ifade ediyor.

Editör: Hüsamettin Tanrıkulu