Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. yılında yaptığı konuşmada, "Dirayetli duruşu, Gazi'nin 'kimse el süremez' dediği Filistin ve Gazze için sergiliyor, Gazze halkına yardım etmeye çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın da Atatürk'e atfettiği söz, doğru olmamasına rağmen İsrail-Hamas savaşı sırasında pek çok kişi tarafından kullandı.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici de bu haftaki yazısında konuyla ilgili şunları kaydetti:
"'Filistin’e el sürülemez' cümlesi Sözcü’nün manşetindeydi. Hemen üzerinde de 'Atatürk’e mal edilen bu sözler yeniden gündem oldu' deniliyordu.
Spotlarda ise Atatürk’e atfedilen bu sözlerin Hindistan’da çıkan The Bombay Chronicle gazetesinin 1937’deki bir haberinde yayımlandığı, ancak Dışişleri Bakanlığı’nın, bir İngiliz gazetecinin sorusuna 'Atatürk’ün böyle bir beyanatı olmadığı' yanıtını verdiği belirtiliyordu.
Sözcü’nün, Atatürk’ün varlığı doğrulanmayan bu sözlerini manşet yapmasının nedeni de Saygı Öztürk imzalı haberin sonunda açıklanıyordu:
'Konuştuğum bazı kaynaklar, Atatürk’ün o sözleriyle istenen sonucu aldığını belirttiler. Belgeleri incelemek iyi oluyor ama hangisinin gerçek, hangisinin üretim olduğunu anlamak da hayli zor oluyor.'
Anlaşılan Saygı Öztürk, Dışişleri’nin yalanlamasına rağmen Atatürk’ün o sözleri söylediğini varsayıyor. Tek dayanağı da konuştuğu ve adını vermediği 'bazı kaynaklar'. Ama bir gazeteci için bir belgenin gerçek olup olmadığını anlamak zorunludur; doğrulanamayan belge yayımlanamaz.
Kaldı ki, Hint gazetesi haberini 'Atatürk’ün Hakimiyeti Milliye gazetesinde yayımlanan Meclis konuşması'na dayandırıyordu. TBMM Kütüphanesi’ne gidip tutanaklara bakılabilirdi. Atatürk’ün öyle bir konuşması olmadığı ve de o tarihte Hakimiyeti Milliye gazetesinin 'Ulus' adını almış olduğu da kolayca öğrenilebilirdi.
Böyle bir haber yapmadan önce tarihçilere de sorulabilirdi. Nitekim tarihçiler Ümit Doğan ve Sinan Meydan’a sordum. Her iki tarihçi de Atatürk’ün böyle bir sözü olmadığı yanıtını verdi. Sinan Meydan, 'Hindistan gazetesi Atatürk’e atfen bu açıklamayı uydurmuş' dedi.
Atatürk’e atfedilen bu uydurma sözler daha önce defalarca medyada ve sosyal medyada tedavüle çıkarılmış; tarihçiler de her seferinde yalanlamış. Örneğin Murat Bardakçı 2021’de 'Ben ‘Yalan’ demekten yoruldum, onlar palavraya inanmaktan yorulmadılar' diye yazmış.
Daha önce hiç yazılmamış, yalanlanmamış gibi Hürriyet yazarı Nedim Şener de Sözcü’den yedi gün önce aynı belgeleri sosyal medyada 'Filistin Türklerin meselesidir, Mustafa Kemal Atatürk’ün meselesidir' diye paylaştı. O da arşive bakmamış, kontrol etme gereği duymamıştı.
Anlıyorum, Türkiye’nin Filistin’i sahiplenmesine gerekçe arayanlar Atatürk’ten dayanak bulmaya çalışıyor. Ama sarıldıkları sözler kurmaca. Üstelik zulmedilen Filistinlilere yardım için öyle 84 yıl öncesinden gerekçe aramaya gerek de yok."