Hakkında başlatılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek" iddiasıyla gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Saymaz'ın savcılıktaki ifade işlemleri sona erdi.
Saymaz, ev hapsi talebiyle mahkemeye sevk edildi.
SALI GÜNÜ GÖZALTINA ALINMIŞTI
İsmail Saymaz, Gezi Direnişi soruşturması kapsamında Salı sabahı gözaltına alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, Saymaz'In Gezi Direnişi nedeniyle hapis cezasına mahkum edilen isimlerle yaptığı 'telefon konuşmalarından' bahsedilmişti.
Savcılık, Saymaz hakkında 'açık kaynak çalışmaları' yapıldığını da belirterek Saymaz'ın Gezi Direnişi'ne katılım sağlamaya çalıştığı öne sürülmüştü.
İsmail Saymaz, Gezi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına ilişkin avukatı Aslı Kazan aracılığıyla mesaj paylaşmıştı.
Saymaz, şunları söylemişti:
"Can Atalay’ı, Gezi parkından önce de, sonra da toplumsal gelişmelerle ilgili tüm davaların avukatı olarak tanıdım. Görüşme yoğunluğumuz bundan ileri geliyor. Çiğdem Mater’i hem sosyal çevreden hem eşi ve annesi meslektaşım olduğu için biliyor ve tanıyorum. Mücella Yapıcı’yı haber kaynağı olarak aradım ve görüştük.
Gezi olaylarını, 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Olay ve gelişmeleri yansız ve objektif olarak aktardım. Sokağa davet ve provokasyon diye yorumlanabilecek hiçbir paylaşımda bulunmadım. Siyasi iktidara yönelik antidemokratik yaklaşımlardan, Erdoğan ve ailesine yönelik saldırgan bir dilden uzak durdum. Gezi parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım. Yalnızca, bu eylemler sırasında, başta Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi olmak üzere insan hakkı ihlallerini kaleme aldım. Bu gazetecilik çabam hem ulusal hem de uluslararası basın örgütleri tarafından ödüllendirilmiştir.
12 yıl boyunca bir kez bile Gezi parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum. Bana güvenen ve inanan hiçbir vatandaşın yüzünü öne eğdirmedim. Haftalardır devam eden itibar suikastlarının ne denli karalamaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Suçsuz ve masumum. Eşime, oğluma ve aileme sımsıkı sarılıyor, herkese selamlarımı iletiyorum."
NE OLMUŞTU?
İsmail Saymaz, Gezi Direnişi'ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek suçlamasıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltı işlemlerinin ardından emniyet birimlerinde ifade veren Saymaz, adliyeye sevk edilerek savcılığa çıkarılmıştı. Savcılık, Saymaz'ın Gezi Direnişi ile bağlantılı olduğu iddiasıyla yaptığı telefon görüşmeleri ve "açık kaynak çalışmaları" üzerinden soruşturma başlatıldığını belirtmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Saymaz'ın Gezi Direnişi'ne katılım sağlamaya çalıştığını öne sürerek gözaltına alınmasına karar vermişti. Saymaz ise avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Gezi olaylarını yalnızca bir gazeteci olarak takip ettiğini, olaylar sırasında insan hakları ihlallerini ve mağdurları gündeme getirdiğini, herhangi bir provokasyon veya örgütlenmeye dahil olmadığını vurgulamıştı.
Gezi Parkı'na dair yürütülen soruşturmanın, gazetecilik faaliyetlerinin engellenmesi ve kendisini susturmak amacı taşıdığını belirten Saymaz, suçsuz olduğuna ve kendisine yöneltilen suçlamaların temelsiz olduğuna inandığını ifade etmişti. Hakkında daha önce herhangi bir suç isnadı bulunmadığını da vurgulayan Saymaz, uzun süredir devam eden itibar suikastlarına karşı direneceğini belirtmişti.