Meksika’da 10 Kişinin Hayatını Kaybettiği Bar Saldırısının Görüntüleri Yayınlandı Meksika’da 10 Kişinin Hayatını Kaybettiği Bar Saldırısının Görüntüleri Yayınlandı

Dünya genelinde devasa boyutlara ulaşan çevre kirliliğine neden olan ve artık anne sütünde bile mikro halde rastlanan plastikler, hem doğayı hem insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Bilim insanları, petrol türevli bu plastik atıklardan kurtulmak ve plastik kullanımını en aza indirmek adına birçok çalışma gerçekleştiriyor. Bu çalışmalardan birine de Mersin Üniversitesi (MEÜ) akademisyenleri imza attı.
MEÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duygu Bilgen'in, “Petrol Türevli Plastiklere Alternatif Biyoplastiklerin Geliştirilmesi ve Biyoplastik Granül Ham Madde Üretimi” isimli projesi TÜBİTAK'tan destek aldı. Bu çerçevede, Mersin Teknopark'ta bir akademisyen girişimi olarak Eylül 2022'de Biomar Mühendislik Şirketini kuran akademisyenler, ekolojik ürün geliştirme ve üretimine başladı. Gıda fabrikalarının atıklarını kullanarak biyoplastik granül ham maddesi üretmeyi başaran akademisyenler, çevre dostu bu ham maddenin sanayide kullanımı için seri üretime geçmeyi planlıyor.

“Doğada bozulabilen, çevre dostu plastik kullanımına geçiş söz konusu”
Prof. Dr. Duygu Bilgen yaptığı açıklamada, ana projelerinin, petrol türevli plastiklerin yerine biyoplastik granül ham madde üretimi, yan projelerinin de ekolojik oyun hamuru üretimi olduğunu söyledi. Doğa dostu ürünlerin üretimi üzerine çalıştıklarını belirten Bilgen, “Dünyada ve Türkiye'de çevre dostu ürünlere ilgi giderek artıyor. Bu tarz ürünler hem üretimi hem kullanımı açısından son derece önemli. Biz de iki tane ekolojik ürün üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bir tanesi biyoplastik granül ham madde. Direkt sanayiye yönelik bir malzememiz. Endüstriyel atıklar kullanarak biyoplastik granül ham maddesini üretiyoruz. Amaç burada hem atıklar geri dönüşüme kazandırılsın, atıklardan yararlı ham madde elde edelim hem de petrol türevi plastikler biliyoruz ki, hem doğal kaynaklarımızı kullanıyor hem de atmosfere ciddi anlamda karbon salınımı yapıyor. Bu karbon salınımı da günümüzdeki en büyük çevre problemlerinden biri olan iklim değişikliğini tetikliyor. Bu yüzden tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de biyoplastik kullanımına, yani doğada bozulabilen, çevre dostu plastik kullanımına geçiş söz konusu. Biz de bu amaçla biyoplastik üzerine çalışmalar yaptık” dedi.
Biyoplastiğin sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen bir malzeme olduğunu vurgulayan Bilgen, “Bitkilerden ya da mikroorganizma kaynaklı; genellikle selüloz türevli, nişasta türevli ya da polilaktikasit türevli olabilir ve doğada bozunabilen bir malzemedir. Bildiğimiz petrol türevli plastikler ise bazen yüzyıllarca bozunmadan doğada kalabiliyor. Klasik plastikleri kullandığımız zaman hem doğal kaynaklarımızı kullanıyoruz hem de bozunmayan bir kaynakla ciddi bir atıkla karşılaşmak durumunda kalıyoruz. Biz bu amaçla biyoplastik granül üretimini gerçekleştirmeye başladık” diye konuştu.

“Gıda endüstrisi atıklarını kullanıyoruz”
Biyoplastiğin, normal şartlarda patates, mısır ya da selüloz gibi malzemeler kullanılarak elde edildiğini, Avrupa ve Amerika'da dekarlarca alanda mısır, patates yetiştirilip biyoplastik üretimi gerçekleştirildiğini kaydeden Bilgen, ancak günümüzde nüfus artışıyla birlikte gıdayı başka bir amaçla kullanmanın doğru olmadığını söyledi. Bilgen, “Biz, 'gıda kullanmak yerine gıda fabrikası atıklarını kullanabilir miyiz' diye düşündük ve buradan yola çıktık. Gıda endüstrisi atıklarını kullanıyoruz. Gıda fabrikası atıklarını kullanarak biyoplastik granüllerini elde ediyoruz. Biyoplastik granüllerimizi, sanayicimiz, plastik üretimindeki mevcut sistemini değiştirmeden ham madde olarak kullanabiliyor. Tek kullanımlık malzemelerde son derece önemli, çünkü kullan at malzemeleri zaten direkt biz doğaya veriyoruz. Biyoplastik malzemeler hem doğada bozunabilir hem de kompostlanabilir özelliğe sahip; yani plastik kaşık, çatal, tabak gibi tek kullanımlık malzemeleri kullandıktan sonra arka bahçemize gömüp direkt doğaya geri dönüşünü sağlayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Tamamen gıda saflığında ekolojik oyun hamuru ürettik”
Ekolojik oyun hamurunun da biyoplastik gibi kompostlanabilir özelliğe sahip olduğunu dile getiren Bilgen, hamurun hiçbir şekilde kimyasal içermediğini vurguladı. Bilgen, “Oyun hamurumuz, tamamen gıda saflığında malzemelerden üretiliyor. Oyun hamurlarının en büyük sorunu çok kısa sürede kurumasıdır. Laboratuvarda geliştirdiğimiz özel bir formülle oyun hamurlarımız kolay kolay kurumuyor. Kuruduğu zaman elimizde yoğurduğumuzda vücut ısısıyla tekrar hamurlaşabiliyor ve tekrar kullanılabiliyor. Zaten ekolojik olmasının özelliklerinden biri de uzun ömürlü olmasıdır. Hemen atılan şey zaten direkt doğaya zarar verir. İçeriğinde hiçbir kimyasal madde bulunmuyor” şeklinde konuştu.
Şirketlerinin temel kavramının 'plastiksiz yaşam' olduğunun altını çizen Bilgen, “Dolayısıyla biz sıfır atık ve plastiksiz yaşam üzerine ürünler oluşturuyoruz. Oyun hamurumuzda da ne ambalajında ne içeriğinde hatta etiketinde bile hiçbir şekilde plastik kullanmıyoruz, tamamen doğal ürünlerle yapılmış. Aynı zamanda doğal olduğunu, ekolojik olduğunu kanıtlayacak bir takım analizler ve sertifikaların da yapılması gerekiyor. Bunları da gerçekleştirdik. Yani çocuğunuza hiç düşünmeden rahatlıkla verebileceğiniz bir oyuncak olmakla birlikte, kullanım sonunda doğaya gittiği zaman çevreyi de korumuş olacaksınız, çünkü kompostlanabilir bir özellikte. Doğaya karıştığı zaman ekolojik dengeyi bozmayacak bir ürün oluşturduk” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi