DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme sonrasında yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Öcalan’ın düşüncelerine ve önerilerine yer verildi.
Öcalan, Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden güçlendirilmesinin, tarihi bir sorumluluk olduğuna ve tüm halklar için kader belirleyici bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Bu sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplardan uzak durarak, inisiyatif alması gerektiğini vurgulayan Öcalan, "Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır" dedi.
Öcalan, Gazze ve Suriye’de yaşanan gelişmelerin, dış müdahalelerle çözülmeye çalışılan bu sorunun artık ertelenemez hale geldiğini gösterdiğini belirtti ve bu konuda ciddiyetle hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. "Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır" şeklinde konuştu.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin yönlendirdiği yeni paradigmaya da değinen Öcalan, bu süreçte gerekli katkıyı sunmaya ve "pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahip" olduğunu belirtti. "Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim" ifadesiyle bu duruşunu pekiştirdi.
Öcalan, bu yaklaşımını hem devletle hem de siyasi çevrelerle paylaşacaklarını ve sürecin olumlu bir şekilde ilerlemesi için çağrıda bulunmaya hazır olduklarını belirtti. "Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım" dedi.
Son olarak, Öcalan, tüm bu çabaların Türkiye'yi hak ettiği düzeye taşımak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için önemli bir kılavuz olacağına inandığını dile getirerek, sürecin Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devri olacağına vurgu yaptı. "Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir" diyerek açıklamasını sonlandırdı.