İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait tuvalet ve bebek bakım merkezlerinin temizliğini yapan taşeron işçileri, güvenceli iş talebiyle çıktıkları grevin 7’nci gününde direnişi sürdürüyor. Eseray Temizlik Şirketi'ne bağlı taşeron işçiler, dün akşam saatlerinde işten çıkarıldı.
4 yıldır temizlik görevlisi olarak çalışan Doğukan Bayar, “Yıllardır kölelik koşullarında çalışıyoruz. Artık dayanamadığımız için haklı talebimizi eyleme döktük. Belediyenin kendi çatısı altında istihdam edilmek istiyoruz, özel firmaların eline bırakılmak istemiyoruz” dedi.
30’a yakın işçinin işten çıkarıldığını aktaran Bayar, “İşten çıkarıldığımız gün geride kalan arkadaşlarımız 8 saat yerine 16 saat çalıştırıldı. Fazla mesai yapan insanlara da sigortalarında gözükmesin diye elden yevmiye veriliyor. Taşeron sisteminin ne kadar ucube ve garabet bir şey olduğu buradan belli” ifadelerini kullandı.
3 Ocak Cuma günü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile görüştüklerini belirten Bayar, şunları söyledi:
“Eylemimizin 4’üncü gününde Tugay’ın kaldığı binanın önüne gittik. İlk gördüğümüz şey etten duvar örmüş güvenlik güçleri oldu. Kendisi kapıya çıkınca özel güvenliklere, ‘Açılın, benim işçiyle ne sorunum olabilir’ gibi yaklaştı. Güvenlikler aradan çekilip yanımıza gelince ateş püskürdü. ‘Siz benim peşime nasıl gelirsiniz, siz kimsiniz, buraya gelmeye nasıl hak buluyorsunuz’ gibi şeyler söyledi. Ardından da ‘Sizi o firmada da çalıştırmayacağım peşimden buraya geldiğiniz için’ dedi. Fakat biz kararlıyız, kazanana kadar da peşinde olacağız belediye başkanımızın. Üst işverenimiz olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önünden ayrılmayacağız. Tek talebimiz insanca yaşamak, güvenli çalışmak.”
İşçilerden Murat Unat ise, yaklaşık 5 yıldır çalıştığı şirkette yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Maaşlarımız, yemek paralarımız düzenli yatmıyor. Yol paralarımız eksik veriliyor. Kirada olan, çocuk okutan, servis parası ödemek zorunda olan arkadaşlarımız var. Bunları düzenli ödeyemediği için evini Aydın’a taşıyan arkadaşlarımız bile var. Artık bıçak kemiğe dayandı, dayanacak gücümüz kalmadı.”
HİÇBİR GÜVENCE YOK
Her yıl ihale döneminde kendilerine, ‘Arkadaşlar bu sene kadroya geçeceksiniz’ denildiğini belirten Unat, “Biz yalnızca bir sendikamız olsun, güvenilir bir işimiz olsun istiyoruz. Güvence istiyoruz. Her yıl sigortadan girişimiz çıkışımız yapılmasın istiyoruz, devamlılık istiyoruz. ‘Bu sene olacak’ diye diye yıllarımızı yedik. Tazminatımız yok, devamlılığımız yok, hiçbir güvencemiz yok. Aktif çalışan bir işyeri var ama biz aktif çalışanları değiliz. Bizi istedikleri zaman işten çıkartabiliyorlar, istedikleri zaman eleman alabiliyorlar. Hakkını istediğin zaman, ‘İşine geliyorsa çalış, işine gelmiyorsa çalışma’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Grevlerinin basına yansımasının ardından işten atıldıklarını vurgulayan Unat, “Haberlere çıktığımız gibi gece 11’de herkesi sırayla işten çıkardılar. Bizler burada emek veriyoruz ve buna sahip çıkılmasını istiyoruz. İşimizi severek yapıyoruz ama adaletli bir şekilde çalışmak istiyoruz” dedi.
“MUHATTAP KENDİ İŞVERENLERİDİR”
İzmir Büyükşehir Belediyesi konu hakkında yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Yapılmaya çalışılan şey, özel bir firmada çalışan bir grup personelin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işe alınmak için baskı yaratma çabasıdır. Ancak kurumuzun istihdam politikası dayatmalarla değil mali ve idari gereklilikler doğrultusunda şekillenmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet alım ihalesiyle işletmesini özel firmalara devrettiği şehir tuvaletlerinde görev yapan personelin muhatap olması gereken merci kendi işverenleridir. Bununla birlikte halkımızı aydınlatmak adına bazı bilgilerin de özetle paylaşılmasının faydalı olacağı düşüncesindeyiz” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"2024 yılı şehir tuvaletleri işletim ihalesi kapsamında, mevcut yüklenicinin sözleşme süreci 31 Aralık 2024 tarihi mesai bitimi itibarıyla sona ermiştir. İhaleyi alan yeni firma mevcuttaki tüm personelin haklarını muhafaza ederek ve net 29 bin TL maaşla görevlerine devam edebileceklerini ilan etmiştir. 100 personelin büyük çoğunluğu göreve devam etmek istediğini işverenlerine beyan etmiştir. 23’ü ise bu teklife yanıt vermemiş, iş başı yapmak yerine 31 Aralık sabahı İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık makamının önüne giderek eylem yapmayı tercih etmiştir. Bunun sonucunda şehir tuvaletleri açılamamış, vatandaşlar mağdur edilmiştir.
Dolayısıyla işveren firma yükümlülüğünü yerine getirebilmek ve hizmeti sürdürülebilmek adına göreve devam etmek istemeyenlerin yerine yeni personel alımı yapmıştır. Tarafımızca işveren firmayla yapılan görüşmede ‘eylem nedeniyle işten çıkarma’ şeklinde bir uygulama yapılmadığı öğrenilmiştir. Kaldı ki işverenin iş hukuku kapsamında yapacağı herhangi tasarrufa da müdahil olmamız söz konusu değildir. Kamu kaynaklarının en verimli şekilde kullanılması belediyemizin öncelikli sorumlulukları arasındadır. Bahsi geçen kişilerin taleplerinin muhatabı İzmir Büyükşehir Belediyesi değildir. Hak arayışına yönelik tüm demokratik eylemlerin doğru adreslere yönlendirilmesinin olası kazanımlar için daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.”