Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Türkiye Özgürlük Partisi (TÖP), Hitachi Energy, Schneider Elektrik, GE Grid Solutions ve Arıtaş Kriyojenik işçileri tarafından başlatılan grevin, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle iki ay süreyle ertelenmesi ve fiilen yasaklanmasına karşı ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, iktidarın emekçilere yönelik baskılarının arttığına dikkat çekilerek, “Yine klasik bir şekilde ‘milli güvenlik’ gerekçesi öne sürülerek, halkın seçtiği belediye başkanları görevden alınıp kayyım atanarak halk iradesi yok sayılmıştı. Şimdi de işçilerin özgür iradeleriyle gerçekleştirdikleri grev, yasaklanarak Türkiye işçi sınıfının iradesi ayaklar altına alınmıştır” ifadeleri yer aldı.
Bildirinin Tam Metni
"Emeği ve ekmeği için greve çıkan Hitachi Energy, Schneider Elektrik, GE Grid Solutions ve Arıtaş Kriyojenik işçilerinin grevi Cumhurbaşkanlığının bir “gece yarısı kararnamesiyle iki ay süreyle ertelenmiş, gerçekte ise fiilen yasaklanmıştır. Görünür gerekçe her zamanki gibi yine “milli güvenliktir”. Tek adam iktidarı ve Cumhur ittifakı kes kopyala mantığıyla aldığı bu kararla emekçi ve halk düşmanı yüzünü bir kere daha göstermiştir.
Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyım atayarak halk iradesini hiçe sayan tek adam rejimi, şimdi de işçilerin özgür iradeleriyle kararlaştırdıkları grevi yasaklayarak Türkiye işçi sınıfının iradesini çiğnemeye cüret etmiştir. Bu kadarla da değil. Anayasa Mahkemesi’nin grev ertelenmesinin fiilen yasaklamak anlamına geldiğinden hareketle bir hak ihlali oluşturduğu yönündeki kararı da ayaklar altına alınmıştır. Anayasal hak olan grev hakkının yasaklanması kabul edilemez.
Tek adam iktidarı bu cüreti sırtını dayadığı emperyalistler ve MESS patronlarından almaktadır. Sermayeye hizmette sınır tanımayan Erdoğan, belli ki tarihte en fazla grev yasaklayan iktidar olma unvanını kimseye bırakmak istememektedir.
Açlık sınırının 22 bin, yoksulluk sınırının 72 bin lira olduğu bir ortamda açlık sınırının bir tık üstünde bir ücretle geçinmeye çalışan; OVP ve “Şimşek programı” ile boğazı her gün biraz daha sıkılan metal işçilerinin ekmeğini büyütmek, yaşam koşullarını bir nebze olsun iyileştirmek için Anayasa ve yasalardan doğan grev hakkını kullanmasını milli güvenliğe tehditmiş gibi göstermek için su katılmamış işçi düşmanı, sermayenin kulu kölesi olmak gerekir.
Grev hakkına yönelik bu saldırganlığı kabul etmiyoruz, yasaklama kararı gayrimeşrudur, reddediyoruz. Bu kararın aynı zamanda emek ve demokrasi güçlerine yönelik bir gözdağı olduğunun farkındayız. Cumhur ittifakı, siyasi ömrünü uzatmak amacıyla ne kadar saldırganlaşırsa saldırganlaşsın karşısında işçi sınıfının ve halk güçlerinin çelikten iradesini bulacak, kendisini bekleyen akıbetten kurtulamayacaktır.
Haklı davalarında sonuna kadar Birleşik Metal-İş Sendikası ve metal işçilerinin yanında olacağımızı ilan ederken işçi sınıfı ve emekçi halklarla bu mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz."
DEM Parti, EHP, EMEP, Halkevleri, SMF, TİP ve TÖP