Tuğçe DOKUMACI
Hekim ve Değişim Grubu, Mersin Tabip Odası yönetimine talip oldu. Grup adına basın açıklaması yapan Dr. Gürbüz Şen, “Türk Tabipleri Birliğine ve odamıza aidiyet duygusunu kaybeden, bıktırılan, küstürülen meslektaşlarımızı odamıza kazandırmak, hekimlerimizi Mersin Tabip Odası çatısı altında bir araya getirmek istiyoruz. Hekim odaklı yönetim anlayışı ile çalışacağız. Yeni, ortak, katılımcı, farklıklara saygılı, mesleğimizi önceleyen bir yönetim anlayışı için bir aradayız. Mutlu hekim, sağlıklı yaşayan, sağlıkla yaşlanan Türkiye için umudumuz var, irademiz var ve mersin tabip odası yönetimine talibiz” dedi.
“MUAYENE SÜRELERİ EN AZ 20 DAKİKA OLMALI”
Hastanelerin poliklinik hizmetlerini sürdürülebilecek durumda olmadığına dikkat çeken Dr. Şen, “Üç beş dakikada bir hasta muayene etmeye çalışan, fiziksel ve ruhsal sağlığını kaybeden meslektaşlarımız tükenmiş durumdadırlar. İkinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında verilen sağlık hizmeti, kışkırtılmış talep ve iş yükü fazlalığı nedeniyle her geçen gün niteliğini kaybetmektedir. Dünya Sağlık Örgütü muayene sürelerinin en az 20 dakika olması gerektiğini söylemektedir. Hastalarımızın nitelikli muayene ve tedavi olabilmeleri için muayene süreleri en az 20 dakika olarak düzenlenmelidir” diye konuştu.
“ACİL SERVİSLER GÜVENLİ ÇALIŞMA ALANLARI HALİNE GETİRİLMELİDİR”
Acil servislerinin sıkıntılarına da değinen Şen, “Günlük acil servis başvuru sayısı binleri geçmektedir ve dünyanın hiçbir ülkesinde bunun bir örneği yoktur. Verilen sağlık hizmetinin niteliği azalmakta, acil çalışanları neredeyse her gün sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalmakta, ağır çalışma koşulları altında tükenmektedirler. Bilimsel yaklaşımdan uzak sadece hasta memnuniyeti üzerinden planlanan acil sağlık hizmet sunumu düzeltilmelidir. Acil servisler güvenli çalışma alanları haline getirilmelidir” ifadelerini kullandı.
“TEK KALEM MAAŞ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”
Dr. Şen, “Üniversitelerde meslektaşlarımız ötekileştirilmiş, değersizleştirilmiş, akademik kadrolara liyakatsız atamalar yapılmış, hocalarımız tüm bunların yanında emeklerinin karşılığını maddi ve manevi olarak alamadıkları için üniversitelerden ayrılmak zorunda bırakılmışlardır. Bu durum tıp eğitimi ve uzmanlık eğitiminin niteliğini düşürmektedir. Tüm bunlar ortadayken akademik kadroları eksik tıp fakülteleri de açılmaktadır. Çok geç olmadan bu duruma son verilmeli mevcut tıp fakülteleri için çözüm yolları aranmalıdır. Üniversitelerimizde ve Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde asistan hekimlerin uzmanlık eğitimi geri plana atılmıştır. Meslektaşlarımız uzun çalışma saatleri, yalnızlık, mobbing, tükenmişlik ile karşı karşıya kalmaktadır. İnsanca çalışma koşullarında sürdürülen, eğitimin ön planda olduğu bir asistanlık dönemi için mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek asistan hekimlerinin meslek ve sağlık hizmet sunumunun geleceği olduğuna vurgu yaparak bu geleceğe sahip çıkaklarının altını çizdi. “Bizler birçok ayrı kalemde, tamamı emekliliğe yansımayan, her ay değişen ücretler almaktayız” diyen Şen, “Akademik unvanlar gözetilerek insanca yaşayabileceğimiz, tamamı emekliliğe yansıyan, tek kalem maaş için mücadele edeceğiz” diye ekledi.
“SAĞLIKTA ŞİDDET, SAĞLIK SİSTEMİNİN UTANCIDIR”
Özel sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık emekçilerinin, ciro baskısı olmadan, güvenceli çalışma koşullarında, emeklilik hak kayıplarını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılması için çalışacaklarını belirten Şen şöyle devam etti, “Tüm dünyada kabul edilen, çalışanı en çok ruhsal ve fiziksel çöküntüye uğratan performansa dayalı ücret yönetmeliğine karşı duracak, hekimlerimize hak ettiği ücretin verilmesi için mücadele edeceğiz. Sevgili meslektaşlarımız biliyoruz ki İLO, performansa dayalı ücret kavramını neredeyse bir insanlık suçu olarak kabul etmektedir. Hekimler ve sağlık çalışanları, tükeniyor, şiddete uğruyor, intihar ediyor, ölüyorlar. 6331 sayılı iş kanununun uygulanması konusunda önlem almayan ya da kâğıt üzerinde evrak düzenleyen yöneticilerin yakın takipçisi olacak ve haklarımızı koruyacağız. Sağlık sisteminin her basamağındaki bu sıkıntılar özellikle büyütülmüş ve şiddeti doğurmuştur. Sağlıkta şiddet, sağlık sisteminin utancıdır, politiktir, çöküşünün ilanıdır!”
“MERSİN TABİP ODASI YÖNETİMİNE TALİBİZ”
Hekim odaklı yönetim anlayışı ile çalışacaklarını ifade eden Şen son olarak şunları söyledi, “Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçileri olacağız. Beni Türk hekimlerine emanet ediniz diyen sevgili Atatürk’ün başlattığı kamucu, halkçı sağlık politikaları için canla başla çalışan Dr. Refik Saydam, Dr. Behçet Uz, Dr. Nusret Fişek’lerin izinde sağlıklı yaşayan, sağlıkla yaşlanan bir Türkiye için çalışacağız. Türk Tabipleri Birliğine ve odamıza aidiyet duygusunu kaybeden, bıktırılan, küstürülen meslektaşlarımızı odamıza kazandırmak, hekimlerimizi Mersin Tabip Odası çatısı altında bir araya getirmek istiyoruz. Yeni, ortak, katılımcı, farklıklara saygılı, mesleğimizi önceleyen bir yönetim anlayışı için bir aradayız. Mutlu hekim, sağlıklı yaşayan, sağlıkla yaşlanan Türkiye için umudumuz var, irademiz var ve Mersin Tabip Odası yönetimine talibiz.”