Tasarının yetersiz ve dar kapsamlı olduğunu savunan Gürer, “Bu haliyle yasa, geleceği kurtaramaz. Dünya kıyamete doğru hızla ilerliyor” dedi.
“Tüm taraflar katılmalı, gerçekçi bir yasa hazırlanmalı”
TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyesi Gürer, iklim değişikliğiyle mücadelenin sadece sera gazı salımını azaltmakla sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı. “Sendikalar, uzmanlar, odalar sürece dahil edilmeli. Geniş katılımlı, yaşama dokunan bir yasa hazırlanmalı” çağrısında bulundu.
“İklim değişikliği gıdada enflasyonu artıracak”
Gürer, iklim krizinin sadece doğayı değil, ekonomiyi de tehdit ettiğini belirterek şu uyarılarda bulundu:
“Gıda güvenliği bugün bile tehdit altında. Enflasyon artacak, gıdaya erişim zorlaşacak. Hububattan suya kadar tüm kaynaklar etkileniyor. Bu dünyayı zenginler kirletti, ama bedelini yoksullar ödüyor.”
2050’ye uyarı: Göç, kuraklık, hastalıklar kapıda
Gürer, Sahra Altı Afrika’dan 2050’ye kadar 143 milyon kişinin göç edeceğinin öngörüldüğünü belirterek Türkiye'nin de bu dalgadan etkileneceğini söyledi. “Akdeniz’de yaşam zorlaşacak, iç bölgelere göç başlayacak, su ve tarım düzeni baştan sona değişecek” dedi.
“İklim, çalışma hayatını da altüst edecek”
Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine dikkat çeken Gürer, “Isınma iş gücünü düşürecek, tam zamanlı istihdam daralacak. Özellikle kadınlar olumsuz etkilenecek” ifadelerini kullandı.
“Gerçek demokrasi olmadan bu kriz yönetilemez”
Yasanın yalnızca teknik değil, toplumsal bir dönüşüm yaratması gerektiğini vurgulayan Gürer, “Bu süreç katılımcı, şeffaf ve liyakate dayalı yürütülmeli. Aksi halde hiçbir yasa işe yaramaz” dedi. “Ranta değil yaşama odaklanalım. Geleceği kurtarmak için bugünden cesur ve akılcı adımlar atmalıyız.”
