Kadri DUMAN
Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi damarını en iyi temsil eden isimlerden biri olan Hasan Hüseyin Korkmazgil, kalp yetmezliği nedeniyle hayata veda etti. 1984 yılında 57 yaşında aramızdan ayrılan Korkmazgil, şair kimliğinin yanı sıra toplumsal mücadelesi ve halk yanlısı duruşuyla da tanınıyordu.
Arapgir'de dünyaya gelen ve şiirlerinde Anadolu insanının sesini dünyaya duyuran Korkmazgil, hukuk eğitimi aldığı İstanbul Üniversitesi'ndeki öğrenimini siyasi nedenlerle tamamlayamadı. Ancak bu durum, onun edebi yolculuğunda bir engel teşkil etmedi; aksine, toplumsal adaletsizliklere ve emekçi sınıfın sorunlarına duyarlı bir şair olarak yükselmesine zemin hazırladı.
Şiirleriyle Halkın Gönlünde
"Acıyı Bal Eyledik", "Bir Gün Mutlaka" gibi eserleriyle tanınan Korkmazgil, güçlü lirizmi ve halkın anlayabileceği sade diliyle tanınır. "Buğdayın Türküsü" şiiri, belki de onun en bilinen ve en çok etkilenilen eseridir. Şairin, halkın diliyle, halkın içinden biri olarak yazdığı şiirler, onu Türk edebiyatının unutulmaz isimleri arasına yerleştirdi.
Siyasi Mücadele ve Sanat
Hasan Hüseyin Korkmazgil, yalnızca bir şair olarak değil, aynı zamanda politik duruşu ve toplumsal mücadelesindeki aktif rolüyle de tanınıyordu. Yaşamı boyunca birçok kez politik baskılara maruz kaldı ve hapis cezaları çekti. Ancak bu durum, onun sanatını ve toplumcu duruşunu etkilemedi; tersine, eserlerine daha fazla güç ve derinlik kattı.
Neden Öldü ?
Sağlık sorunları ile mücadele eden Korkmazgil, 1984 yılında kalp rahatsızlığına yenik düştü. Şairin vefatı, edebiyat dünyasını ve okurlarını derinden üzdü. Hasan Hüseyin Korkmazgil'in ardından bıraktığı eserler, edebiyatımızda daima yaşayacak ve onun halk için, halkla birlikte attığı her adım, her dize, gelecek kuşaklara ilham vermeye devam edecek.
Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirleri, ölümünden sonra da Türk edebiyatında canlılığını koruyor. Şair, ölümünün ardından da halkın yüreğinde yaşamaya devam ediyor ve şiirleri, halk edebiyatımızın vazgeçilmez bir parçası olarak kabul ediliyor. Şairin, adalet, özgürlük ve insan sevgisi gibi evrensel değerleri savunan eserleri, onun edebiyatımızdaki yerini daimi kılıyor.
