Çanakkale'deki belediyelere gönderilen yeni bir yazı, sokak hayvanlarının yaşam hakkını tehdit eden bir düzenlemeye işaret ediyor. Belediyelere gönderilen talimatta, barınaklarda bulunan yasaklı ırk, saldırgan ve hastalıklı hayvanların “ötanazi” işlemine tabi tutulması gerektiği vurgulandı. Bu durum, hayvan hakları savunucuları tarafından büyük tepkiyle karşılandı.
Yeni kanun tasarısında, hayvanların öldürülmesine dair doğrudan bir madde bulunmamakla birlikte, yazıda ötanazi işlemlerinin “yasal prosedürlere uygun şekilde” gerçekleştirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ancak hayvanseverler, bu yazının, özellikle tedavi edilebilecek durumda olan hayvanların öldürülmesini meşrulaştırabileceğini belirtiyor.
Belediyelere gönderilen yazıda, barınaklara yalnızca sahiplendirme amaçlı ziyaretlerin yapılabileceği, diğer ziyaretlerin yasaklanacağı da ifade ediliyor. Bu durum, şeffaflık ilkesine aykırı bir uygulama olarak eleştiriliyor. Hayvan hakları savunucuları, barınakların daha erişilebilir olması gerektiğini ve hayvanların tedavi edilmeden öldürülmesinin kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
Tartışmaların odağında, belediyelerin “kaynakları verimli kullanma” bahanesiyle hayvanların tedavi süreçlerini kısıtlaması yer alıyor. “Tedavinin gereksiz yere uzatılmaması” ifadesiyle, hayvanların tedavi edilmeden öldürülmesi yönünde bir teşvik yaratıldığı düşünülüyor. Bu durum, sağlık durumu göz önünde bulundurulmadan alınan hızlı ötanazi kararlarına yol açabileceği endişesini doğuruyor.
Hayvan hakları savunucuları, hayvanların keyfi bir şekilde öldürülmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor. Sadece birkaç veteriner hekimin inisiyatifiyle alınan bu kararların, denetim ve kontrol mekanizmaları olmadan uygulanmasının, ciddi suiistimallere yol açabileceği uyarısında bulunuyorlar.